Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kredi Bağımlılığı…

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2020 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2020 00:04

Ooo Rasim abi arabayı değiştirmişsin nerden buldun parayı..?

Rasim abiye ve yanıtına döneceğim;

Ama önce üşenmeden oturup saydığım kredi çeşitlerini (kredi fiyakalı hali tabi resmen faizle borç verme geri alamayınca da ocağa incir ağacı dikme eylemi) çeşitlerini bir sayayım önce de bankalara kaç çeşitte çarpılıyoruz bir hatırlayalım.

Ben yazarken sıkıldım umarım siz okurken sıkılmazsınız da yazıyı bitirirsiniz.

Tüketim Kredileri, Üretim Kredileri, Yatırım Kredileri, İşletme Kredileri, ,Açık Kredi, Teminatlı Krediler,Vadeli ve Vadesiz Krediler, Orta Vadeli Krediler, Uzun Vadeli Krediler,Tarım Kredisi, Konut Kredisi, Mesleki Kredi, İhracat Kredisi, Özel Krediler, Kamu Kredileri, Nakdi Krediler, Mal şeklindeki krediler, Maddi olmayan krediler,Kurumsal Krediler,İşletme Kredileri, Rötatif Döviz Kredisi, Spot Krediler, Mikro kredi,İhtiyaç Kredisi,Kredili mevduat hesabı, Düğün Kredisi,Tatil Kredisi,Bayram Kredisi,Eşya Kredisi,Eğitim Kredisi,Sağlık Kredisi,İpotekli İhtiyaç Kredisi,Emekli kredisi,Konut Kredisi,Taşıt Kredisi,bonuslusundan doğuranına kredi kartları…

İşler arap saçına dönüp içinden çıkılmayacak hal alınca da Borç Transferi Kredisi.

Bir de gizli krediler var;vadeli mal alıp ambalajını bile açmadan yarı fiyatına bu işlerden geçinenlere satılan.Otomobil dahil alınıyormuş gibi yapılıp telefonundan televizyonuna onlarca mal…

 Bir de kredi hazretlerinin bilimsel(!)tanımına göz atalım da tam olsun.Efendim kredi ihtiyaç sahiplerine belli bir süreliğine, düzenlenmiş ödeme şekilleri ile verilen ve karşılığında ücretlere tabi tutulan bir bankacılık hizmetiymiş ve aynı zamanda krediler satın alma gücünü ifade edermiş.Artık o güç faizle para alıp alınanın iki katını bankaya ödemekle nasıl oluyorsa öyle oluyormuş.

Eskiden borç para almak vardı;Babadan,anneden,abiden,abladan enişteden,amcadan,dayıdan (ki dayı çok önemliydi arkasında dayısı var denilirdi) ve bilumum eş,dost,akrabai talukattan tırtıklanan küçücük ve geri ödemesi çok kolay olan borçlar.

Daha da önemlisi ifşa edilmeyen,alanla verenin arasında kalıp ödenince unutulup giden masum destekler. Öyle ekrana bakıp ta ‘siz şu kadar talep ediyorsunuz ama sistem bir bu kadar da fazla veriyor, alın fazla fazla kullanın artmadan yetmez’ diyen kullandırdığı paradan kendisi de prim neyin alan masumcuklar yoktu.

Hele biri verdiğine fazla istesin adı tefeciye çıkar kimseler yüzüne bakmazdı.Bu alıp verme işinin adı da öyle afili kredi filan değildi.Verenin verdiğinde gözü kalmaz alan ödemek için yemez içmezdi.

Kredi sözcüğü Latinceden dilimize geçmiş ve asıl adı  “credere” imiş anlamı da  güvenmek, inanmakmış.

Zavallı bankalar ne kadar saf gönüllülermiş meğer.Tüm amaçları insanları mal mülk sahibi yapmak için borç para vermek ve bunu tamamen duyguları ile gerçekleştirmekmiş.Bakmayın siz o yedi sülalenizi araştırıp,aralarında kurdukları sistemle tüm özel bilgilerinizi paylaşıp ,kendini kurumun sahibi (artık sahibesi de denilebilir çünkü kadın çalışanlar sayıca üstünlüğü ele geçirdiler bu sektörde) sanıp ukala ukala ‘’talebiniz banka prosedürlerimiz gereği reddedilmiştir’’filan deyip masasında ki kahve fincanına daha insani yaklaşan çalışanlara.Telefonu açıp ta sizi bir güzel paylayan,neden ödemiyorsunuz diye sorgulayıp atar gider yaparak kaynanasına kocasına olan hıncını sizden çıkartan telefonistlere.

Yok onlar yok.Siz var sanıyorsunuz o kadar.

Hepsi duygusal çocuklar haklarını yerseniz çarpılırsınız vallahi.Hele ev kiranızı ev sahibinin hesabına havale ederken kafalarına göre  aldıkları havale parasına filan laf ederseniz zinhar günaha girersiniz.

Bütün kabahat 444 bilmem kaçındır.Şube çalışanları da bunu bilmek zorunda değillerdir.Neden böyle oluyor diye sorupta asabını bozmayın bankacı taifesinin.

Ne emekli maaşınızı üç günde ödeyeni,atmleri özellikle maaş günleri arızalananları da mı var?

Yok canım abartıyorsunuz.Tevatür onlar tevatür.Sütte leke olur bu duygusallarda olmaz.Tüm amaçları alım gücünü desteklemek olan bankalara haksızlık yapılması vicdansızlıktır en azından.

 Olay laf ebeliğini kaldırmayacak kadar ciddi aslında da bakmayın ben işi sululuğa vurdum.Aslında bir kurusun yenecek nane olmadığı anlaşılır ya bu banka işlerinin neyse.

 Zorunlu ya da keyfi hepimiz bağımlıyız artık.

Kredi bağımlısıyız.

Kazandığımızla geçinmemiz zorlaştıkça,ihtiyaçlarımız artıyor ya ona şaşıyorum.Konut bir derece olsa da saçma sapan bir çok şeye sahip olabilmek adına bankalara teslim bayrağını çekmenin mantıklı bir izahı yok.

Adamlar gece gündüz neyi tetikleyelim de insanlar ona sahip olmak için gelip bizden faizle para alsınlar diye düşünüyorlar.Yoksa akla gelebilecek her şeyin bir kredisi olması mümkün mü? İşin tuhaf tarafı onlarında sattıkları paralar kadar mevduatları yok;gidip yurt dışından kredi alıp burada pazarlıyorlar.

Kısacası durum karışık.

Tatili bile faizli borç parayla yapanlara bağımlı denmez de ne denir?

Bu kadar laftan sonra Rasim Abinin yanıtını siz tahmin etmişsinizdir de ben yine de onun ağızan deyivereyim;

‘’Kredi çekiverdim be yaa’’

Gel de sor şimdi şart mıydı diye?

Zaten artık herkes birbirine nasıl kazandın diye bile sormuyor;

Kazancın yerini bulmak fiili aldı.

Nerden buldun ?

O da soru mu?

Kredi almayanı dövüyorlar be yaaa..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.