Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kralın duruşu ve dramı

Yazının Giriş Tarihi: 07.11.2016 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.11.2016 00:00

 Faysal bin Abdülaziz es-Suud’un doğumu kesin olmamakla birlikte 14 Nisan 1906’dır. 1964 -1975 yılları arasında Suudi Arabistan kralı olarak görev yapmıştır. Babası İbni Suud ve oğulları Arabistan'da kontrolü ele geçirdikten sonra, 1925'te Suudi ordusunun Komutanı olarak Hicaz'da zafer kazandı. Sonra da Hicaz Hükümetinde görev aldı.

Birleşmiş Milletler'de ülkesini temsil ederek dış ilişkilerde bulundu. Kardeşi Kral Suud bin Abdül Aziz tahtan indirilince, onun yerine geçerek; 4 Mart 1964 yılında Suudi Arabistan Kralı oldu. Televizyon ve kız okullarının kurulmasını sağladı. Panislamizm düşüncesini yaymak amacıyla Mısır, Suriye ve Irak ülkeleriyle diplomatik ilişkiler kurdu. Bir yandan da değişik İslam ülkelerine yakınlaşarak, ülkesinin İslam dünyasının liderliğini üstlenmesi için çalıştı. Bu sıralarda yaptığı Türkiye ziyareti de bunun bir göstergesidir.

Kral Faysal bin Abdülaziz, Kudüs ve Filistin toprakları üzerindeki İsrail işgaline karşı, Müslüman halkları cihada çağırdığında takvimler 1969’u gösteriyordu. Suriye ve Mısır bu çağrıya cevap vererek 1973’de Kudüs’ün işgalden kurtarılması için Arap ülkelerinin yardımını da alarak 1973’de İsrail’e savaş açar. Suudî Arabistan, batıya akan petrol vanalarını kapatır ve tüm dünyada “petrol krizi” baş gösterir.

Krizi görüşmek ve çözüme kavuşturmak üzere ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Suud Kralı Faysal’ı ziyarete gider. Görüşme, kralın sarayında değil, sahranın ortasında bir çöl çadırında gerçekleşir. Misafirine karşı pek de sıcak davranmayan Kral Faysal’ın sofrasında hurma ve deve sütü vardır.

Kissinger’in “Eğer ambargoyu kaldırmazsanız biz de petrol kuyularını vururuz!” tehdidine karşı Kral Faysal, tarihe geçen şu cevabı verir: “Tabii ki petrol kuyularımızı bombalayabilirsiniz. Fakat unutmayınız ki, biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşıyorduk, yine öyle yaşayabiliriz; ancak artık siz petrolsüz yaşayamazsınız.”

Bu olaydan kısa bir süre sonra Kral, kendisiyle aynı ismi taşıyan yeğeni tarafından hem de kendi sarayında, kafasına sıkılan iki kurşunla öldürüldü. Katil yeğen Faysal bin Musaid, Amerika’da kolej ve üniversite eğitimi görmüştü. Önce akli dengesinin yerinde olmadığı söylendi ise de sonrasında idam edildi.

Kral Faysal’ın öldürülmesinden sonra petrol vanaları açıldı ve petrol krizi sona erdi. İsrail, Amerika’nın da yardımı ile Suriye ve Mısır’a karşı yürüttüğü savaşı kazandı. Kudüs işgalden kurtarılamadığı gibi Filistin toprakları da peyderpey eriyip gitti. 1975 tarihinde gerçekleşen bu suikasttan sonra hiçbir Suud kralı, sarayından çıkıp da çölde yaşamayı göze alamadı. Hurma ve deve sütü ise mükellef saray sofralarının nostaljik birer katığı olarak kaldı. Batıya akan petrolün vanası ise hiç kapanmadı. Katil bir yeğen belki de tüm İslam ülkelerini vurmuş oldu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.