Erzurum’daki dünkü karşılaşma iki takımın da puan açısından kol kola girip sahaya çıktığı bir oyundu… İbrahim Üzülmez öncelikle kaybetmeyeyim diye bir plan kurgulamış. Yani sevgili hocamız ‘1 puana eyvallah, 3 olursa Allah Allah’ senaryosu üzerine cezalı ve sakat as oyuncularının yokluğunda defansif ağırlıklı bir kadro ile başladı maça…
Ne var ki; öne pres yapamayan, orta sahası sayısal olarak ezilen, gerisi ise tamamen kademe ve manevra sorunlu, golcü olarak sahaya sürülmüş ama ayakta kalmak yerine yerde yatarak devreyi tamamlayan Seleznyovlu bir Bursaspor vardı sahada… Nitekim ilk 45 dakikada ev sahibi takım ağırlıklı tek kale oyun seyrettik Kazım Karabekir Stadı’nda.
Dadaşların biri direkten dönen, 4’ü kaleci Çağlar’ın ellerinde eriyen toplamda tam 5 net pozisyonu vardı bu devrede.
Peki; bu süreçte Bursaspor ‘ne yaptı’ dersiniz?
Hiçbir şey!
Öyle ki; kaleci Sehiç top tutmadan yere yatmadan soyunma odasına gitti. Devre arasında ‘Bu takıma elektroşok lâzım’ diye düşündük ama ikinci yarı başladığında rollerin değişmediğini gördük.
Seleznyov rakip sahada topu Sissokko’ya kaptırdı oda meşin yuvarlağı Bursaspor defansının arkasına sızan Pote’ye yolladı, Beninli golcü sonunda Çağlar’ı avladı.
Yenen gol sahada gribal enfeksiyon geçiren halsiz hasta görünümündeki Yeşil Beyaz formalılara antibotik etkisi yapmış olmalı ki 2 dakika içinde canlandılar ayaklandılar, toparlandılar…
Selçuk’un beraberlik golü, 5 yıl öncesinin o bilinen Selçuk Şahin vuruşuydu…
Ceza sahasının ön çizgisi, sol ayak içi plasesi, tipik bir usta işiydi.
Skorda dengeyi sağlayınca ‘maç bitti’ zanneden Üzülmez Hoca’nın öğrencileri yenideni ‘salla başını,al maaşını’ modundaki emekliler takımı görüntüsüne dönünce olanlar oldu!
Beraberlik sonrası Pote’nin yanına Ömer Şişmanoğlu’nu da gönderip golcü timini ikileyen Erkan Sözeri bunun karşılığını aldı.
İlk golde Pote’yi arkasına kaçıran Sedat Dursun bu kez de Ömer’in ensesindeyken ayağı kayınca rakibine jeneriklik bir röveşata golü imkânı sundu.
Bursaspor dün Erzurum’da tek puanlık bir oyun oynadı. Beraberliğe oynamak pembe rüya görmek umuduyla uykuya yatmak gibidir. Dün olduğu gibi kâbus görüp yataktan fırlamanız da ihtimal dâhilindedir.
Bazı maçlar vardır köşe başıdır, dönerseniz önünüz açılır.
Bursaspor dün virâjı alamadı ama bundan sonraki en ufak bir kayıpla bana göre çıkmaz sokağa girmesi de an meselesi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Mustafa ÖZKESKİN
Köşe başıydı dönemedi!
Erzurum’daki dünkü karşılaşma iki takımın da puan açısından kol kola girip sahaya çıktığı bir oyundu… İbrahim Üzülmez öncelikle kaybetmeyeyim diye bir plan kurgulamış. Yani sevgili hocamız ‘1 puana eyvallah, 3 olursa Allah Allah’ senaryosu üzerine cezalı ve sakat as oyuncularının yokluğunda defansif ağırlıklı bir kadro ile başladı maça…
Ne var ki; öne pres yapamayan, orta sahası sayısal olarak ezilen, gerisi ise tamamen kademe ve manevra sorunlu, golcü olarak sahaya sürülmüş ama ayakta kalmak yerine yerde yatarak devreyi tamamlayan Seleznyovlu bir Bursaspor vardı sahada… Nitekim ilk 45 dakikada ev sahibi takım ağırlıklı tek kale oyun seyrettik Kazım Karabekir Stadı’nda.
Dadaşların biri direkten dönen, 4’ü kaleci Çağlar’ın ellerinde eriyen toplamda tam 5 net pozisyonu vardı bu devrede.
Peki; bu süreçte Bursaspor ‘ne yaptı’ dersiniz?
Hiçbir şey!
Öyle ki; kaleci Sehiç top tutmadan yere yatmadan soyunma odasına gitti. Devre arasında ‘Bu takıma elektroşok lâzım’ diye düşündük ama ikinci yarı başladığında rollerin değişmediğini gördük.
Seleznyov rakip sahada topu Sissokko’ya kaptırdı oda meşin yuvarlağı Bursaspor defansının arkasına sızan Pote’ye yolladı, Beninli golcü sonunda Çağlar’ı avladı.
Yenen gol sahada gribal enfeksiyon geçiren halsiz hasta görünümündeki Yeşil Beyaz formalılara antibotik etkisi yapmış olmalı ki 2 dakika içinde canlandılar ayaklandılar, toparlandılar…
Selçuk’un beraberlik golü, 5 yıl öncesinin o bilinen Selçuk Şahin vuruşuydu…
Ceza sahasının ön çizgisi, sol ayak içi plasesi, tipik bir usta işiydi.
Skorda dengeyi sağlayınca ‘maç bitti’ zanneden Üzülmez Hoca’nın öğrencileri yenideni ‘salla başını,al maaşını’ modundaki emekliler takımı görüntüsüne dönünce olanlar oldu!
Beraberlik sonrası Pote’nin yanına Ömer Şişmanoğlu’nu da gönderip golcü timini ikileyen Erkan Sözeri bunun karşılığını aldı.
İlk golde Pote’yi arkasına kaçıran Sedat Dursun bu kez de Ömer’in ensesindeyken ayağı kayınca rakibine jeneriklik bir röveşata golü imkânı sundu.
Bursaspor dün Erzurum’da tek puanlık bir oyun oynadı. Beraberliğe oynamak pembe rüya görmek umuduyla uykuya yatmak gibidir. Dün olduğu gibi kâbus görüp yataktan fırlamanız da ihtimal dâhilindedir.
Bazı maçlar vardır köşe başıdır, dönerseniz önünüz açılır.
Bursaspor dün virâjı alamadı ama bundan sonraki en ufak bir kayıpla bana göre çıkmaz sokağa girmesi de an meselesi.