Göz göre göre insanlarımız ölüyor. Bazıları ise hayat boyu sıkıntı çekecekleri sakatlanmalara ve hafıza kayıplarına kadar oluşan sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor.

Dünyanın baş belası bu Koronavirüs. Ülkemizin de baş belası. Adına Covid-19 ismi takıldı. İnsanların zengin veya fakir olduklarına bakmazsınızın, kimin yakasına yapıştı ise sadece onu değil, etrafındaki kişileri de tehdit ediyor. Hepimiz, akşam saatlerinde haber bültenlerini izlerken, “acaba bugün kaç kişi daha öldü?...” sorusuna cevap bulabilme adına heyecanla bekliyoruz. Etrafımızdaki kişiler birer ikişer korona illetinden gitmeye başladı. Hepimiz korkuyoruz. Ama, bu hastalığa hiçe sayan, korkmayan, başkasının da sağlığını ve yaşam hakkını hiçe sayan o kadar çok insan varmış ki, bunu yaşadıkça anlıyoruz. Karşımıza gelen olaylar ve korona vakalarıyla ilgili sağlık kuruluşlarınca yapılan açıklamaları öğrenince anlıyoruz.

Mücadele konusunda ise bazı vatandaşlarımız mücadelenin hakkıyla yapıldığını düşünüyor. Pek çok vatandaşımız ise mücadele konusunda, özellikle denetim konusunda gevşek davranıldığı ve halkın yaptığı pek çok ihbarın değerlendirilmediğini düşünüyor.

Salgınla tıbbi mücadele Sağlık Bakanlığında olsa bile insanların uyum ve yasaklarla ilgili uyumsuzluk yaşanmasıyla ilgili sıkıntılara ise İçişleri Bakanlığı bakıyor. Malum, bu konu, huzur ve güven ortamı, insanların yaşama hakkı ile ilgili konular. İçişleri Bakanlığı denetimlerin daha etkin ve ihbarların daha düzenli cevap bulabilmesi adına il ve ilçe merkezlerinde denetim ekipleri oluşturdu. Bu ekipler 22 Ağustos 2020 tarihinden itibaren göreve başladılar.

Hani, yollarda, mahallemizde, bazı kavşaklarda gördüğümüz güvenlik güçleri bu işlerle meşgul oluyor.

Bu kapsamda İSDEM'in faaliyete başladığı 22 Ağustos’tan bu yana başta izolasyon koşullarına uyum olmak üzere kişiler ve işletmeler için belirlenen kuralların uygulanmasına yönelik denetimler gerçekleştirildi. İçişleri Bakanlığı bu konuyla ilgili olarak dün yaptığı açıklamasında şu bilgileri verdi:

“3 milyon 261 bin 120'si Valilik/Kaymakamlıklarca resen uygulanan denetim gerçekleştirildiği belirtilerek, "Hayat eve sığar (HES) uygulaması veya 112, 155, 156 acil çağrı numaraları üzerinden vatandaşlarımızca bildirilen toplam 116 bin 291 ihbar/şikayetin yüzde 96,5'i olan 112 bin 216’sı kontrol edilmiş, toplamda ise (resen+ihbar/şikayet üzerine) 3 milyon 373 bin 336 denetim faaliyeti uygulanmıştır. Bu denetimler sonucunda; 20 bin 94 kişinin izolasyon koşullarına uymadığı, belirlenen kural ya da alınan tedbirlere uymayan; birinci ihlal kapsamında 40 bin 891 kişi/işletmenin uyarıldığı, ikinci ihlal kapsamında 9 bin 974 kişi/işletmeye idari para cezası uygulandığı, üç veya daha fazla ihlal kapsamında 178 işletmenin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulduğu, tespit edilmiştir.

Koronavirüs salgınıyla mücadelenin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarıyla yürütülebilmesi ve başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere çok yoğun efor sarf eden kamu personelimizin yükünün hafifletilebilmesi için tüm vatandaşlarımız ile işletme sahiplerinin; Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarınca alınan tedbirlere/belirlenen kurallara uyulmasının sağlanması son derece önem taşımaktadır."

Evet, İçişleri Bakanlığının açıklaması böyle. Birde, konuyla ilgili olarak yapılan anketler var. Ortaya çıkan sonuçlar ilginç. Özetle, halkımızın pek çoğu Koronayı hafife alıyor denilebilir.

Koronaya ilişkin  bin 68 kişi ile yaptığı ankette, Türkiye’de her 10 kişiden 4’ünün herhangi bir tedbir almadığı ortaya çıktı. Önlem almama nedenlerinin de sorulduğu vatandaşlar, “kısa sürede virüse çözüm bulunacağı” ve “kendisinin virüsten etkilenmeyeceği” gibi yanıtlar verdi.

Bu durum çok tehlikeli bir düşünce.

Yüz yüze yapılan görüşmelerdeki ankete verilen cevaplara göre, vatandaşların yüzde 7,6 ‘sının virüsü ilk kez duyduğu ortaya çıkarken, vatandaşların yarısının da erzak ve ilaçları evlerine stokladıkları öğrenildi. Vatandaşların yüzde 92'si virüsü duyduklarını belirtirken, yüzde 52'sinin virüsten sonra ilaç ve erzak depoladığı ve önlemlerini arttırdığı belirlendi.

Halkın yüzde 92,4'ü virüsü duyduğunu, yüzde 7,6'sı ise ilk kez haberdar olduğunu söyledi. Halkın yüzde 52,4'ü ekstra yiyecek, ilaç v.s. stok yaptığını ifade ederken, yüzde 35,2'si normal zamanlardaki gibi alışverişini yaptıklarını aktardı.

Halkın yüzde 64,2'si bireysel tedbirler aldığını belirtirken, bu rakam aynı zamanda her 10 kişiden 4'ünün de herhangi bir tedbir almadığını gözler önüne serdi.

Vatandaşlara gerekçeleri sorulduğunda ise kısa süre sonra virüse çözüm bulunacağını ifade edenlerin yanı sıra, kendisinin virüsten etkilenmeyeceğini ya da zaten günlük yaşamında da sosyal izolasyonu koruduklarını söylediler.

Halkımızın düşünceleri böyle olmasına rağmen, insanların virüs yüzünden sıkıntıya düşmesi ve bu sıkıntılar yüzünden de pek çoğunun vefat etmesini dikkate bile almadıklarını düşünmesi, bazı uzmanlar tarafından bencillik olarak yorumlanıyor.