Caddede, sokakta karşılaştığımız hemen herkes “ne olacak bu seçimlerin sonucu?” diye söze başlıyor. Herkesin merakı, bir takım medyanın şişirdiği gibi muhalefet partilerinin bu seçimde güç kazanıp kazanamayacağını öğrenmek.

Tabi ki bizim merakımız da bu.

Yapılan sohbetlerin pek çoğunda insanlar arasında yaratılan algı yöntemlerinin etkili olduğunu görebiliyoruz. Özellikle, CHP kanadında ve özellikle medyanın sol kesimini oluşturan yazar-çizer kanadında güç gösterilerinin olduğunu da bu algı operasyonlarıyla izleyebiliyoruz. Her seçim öncesinde bu tür olayları yaşamaya alışkın olduğumuz için bizler artık tecrübeliyiz. Fakat, halkımız, sokaklardaki vatandaşlarımızdan bazıları bu konularda oluşturulan algı yöntemleri nedeniyle tedirgin.

Bazı adaylar, anketleri açıklıyorlar. Bende sizlere geçen hafta anketlerle ilgili yapılan çalışmaları ve anketlerin neden kararsız seçmen sayılarını çok fazla gösterdiğini biraz olsun anlatmaya çabalamıştım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da anketlerle ilgili olarak yaptığı “ben inanmıyorum. Hepsi aynı telden çalıyorlar” dediği bazı anket firmaları bu kez farklı açıklamalar yaptılar. Muhalefeti sürekli güçlü gösteren bu üç firmanın son yaptığı açıklamalara göre, AK Parti ve Cumhur ittifakı, İstanbul ile Ankara’da seçimleri kazanma şansı yüksek.

Firmaların yaptığı açıklama şöyle;

31 Mart Yerel Seçimlerine sayılı günler kala Ada Araştırma, Gezici ve Konsensus ellerindeki son anket sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Üç araştırma şirketine göre İstanbul ve Ankara'da AK Parti ipi göğüslüyor.

Konsesus Araştırma Şirketi Başkanı Murat Sarı'nın araştırmasına göre; AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım, CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun 3 puan önünde görünüyor. Murat Sarı, Konsesus'un araştırmasında çıkan sonuçları şöyle anlattı:

Burada kararsızlık oranı 2.7. Ama bütün bunları topladığımız zaman AK Parti iki buçuk üç puan önde.

Gezici araştırma şirketine göreyse İstanbul ve Ankara'yı Cumhur İttifakı'nın kazanıyor. Araştırmaya katılan halkın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hangi partiye oy vermek istediğine ilişkin dağılım incelendiğinde %54,2'si AK Parti-MHP İttifakı'nın AK Parti Adayı Binali Yıldırım'a oy vermek istediğini belirtiyor.

Ankete katılanların %45,8'i ise CHP- İYİ Parti İttifakı'nın CHP Adayı Ekrem İmamoğlu'na oy vermek istediğini ifade etti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hangi partiye oy vermek istediğine ilişkin dağılım incelendiğinde %52,2'si AK Parti-MHP Cumhur İttifakı'nın AK Parti adayı Mehmet Özhaseki'ye oy vermek istediğini ifade etti. Ankete katılanların %47,8'si CHP-İYİ Parti İttifakı'nın CHP adayı Mansur Yavaş'a oy vermek istediğini ifade etmektedir.

Ada Araştırma Şirketine göre; AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Mehmet Özhaseki ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ipi göğüslüyor.

Ankette yüzde 40,6'lık kesim AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım, yüzde 36,2'lik kesim CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu dedi.

Ankara'da ise 48,6'lık kesim AK Parti'nin adayı Mehmet Özhaseki, yüzde 47,9'luk kesim ise 'CHP'nin adayı Mansur Yavaş' dedi.

Şimdi, Bursa ile ilgili de anketler var. Bu anketlere göre, AK Parti’nin bazı ilçelerde kayıplar yaşayabileceği konuşuluyor. Bunlar, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve Büyükorhan ile Harmancık ilçeleri olabileceği yazılıp çiziliyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’da bu yüzden Bursa’ya sık sık gelip gidecek. Geliyor zaten. Fakat, AK Parti kanadından gelen haberlere baktığımızda ise Bursa’da 18-0 gibi sonuçlanacak bir seçim yarışı olacak. Çünkü, CHP içindeki istememezlik durumu, kırgınlıklar, İYİ Parti ile CHP arasındaki maya tutmaması söylemleri AK Parti açısından artı puan yazıyor. CHP kanadı ise AK Parti içindeki küskünlerin, özelliklerle görevlerinden uzaklaştırılan bazı üst düzey eski parti yöneticilerinin bu kez CHP’ye oy vereceğine inanıyor. Bu durumda, AK Parti seçimleri kaybetmiş oluyor.

Bunlar, iki siyasi yapı arasındaki anlayış ve beklentiler. Siyaset iddia işi olduğuna göre de bu beklentilerin artması ve parti teşkilatları ile örgütlerinin canlı tutulması için bu söylemlerin yayılması gerekiyor. Aksi takdirde, hiç kimse, kaybedileceği işin başlangıcında belli olan seçimler için var gücüyle çalışmaz. Çalışmıyor.