Coğrafyamızda kitap okuma oranı on binde birlerle anılırken bir grup kadın bir araya gelerek ‘’aynı kitabı okuyan farklı insanların aynı kitaptan aldıkları hazlar ve yakaladıkları detaylar farklıdır’’ söylemini oluşturmuşlar ve bu farklılıkları dinleyerek zenginleşmek üzere yine sadece kadınlardan oluşan bir grup kurup adına da Kitap Kurtları demişler.
Gruba dahil kadınların ortak paydası hayata karşı dik durmak ve topluma fayda sağlamak.
Bir araya geldikleri günlerde, edebiyat şemsiyesi altında buluşarak birbirlerine değer ve bilgi katmakla kalmıyorlar, aralarında fikir alışverişinde bulunurken dostluklarını da pekiştiriyorlar.
Sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar ile özendirici ve örnek oluyorlar.
Yani çok güzel hareketler yapıyorlar.
İlk buluşmasını 29 Nisan 2017’de gerçekleştiren Kitap Kurtları Kitap Kulübü’nün fikir annesi merhume Zerrin Tığlıoğlu hanımefendi.
Kulübün kurulduğu ilk yılda topluluğun okudukları kitapları rahmetli Zerrin Hanım çalışır ve anlatırmış.
Kitap Kurtları o anda irdelenen kitabın yazıldığı dönemi, dönemin tarih içindeki yerini, yazarın hayatını, kitapta yer alan imgeleri ve göndermeleri onun anlatımları ile öğrenirmiş.
Şimdilerde bu görev grup üyeleri tarafından dönüşümlü olarak yapılıyor.
Ortak karar ile seçilen kitabı, kim anlatmak istiyorsa o anlatıyor.
Grubun kitap seçimi de aralarında oluşturdukları bir kritere bağlanmış durumda.
Okunacak kitapların edebî değerleri olması, eğer kitap yabancı bir yazara ait ise çevirinin kim tarafından yapıldığı ve hangi yayınevi tarafından basıldığı Kitap Kurtlarının dikkat ettikleri ve seçkilerini oluşturma da göz önüne aldıkları önemli unsurlar.
Kulüp üyelerinin çalışmalarını sadece kitap okumak oluşturmuyor. Cumartesi Sohbetleri adını verdikleri söyleşi etkinlikleri de düzenleyerek aralarında Yavuz Bubik ve Cüneyt Pekman gibi değerli şahsiyetlerinde bulunduğu konuklarını ağırlıyorlar.
Peki, Kitap Kurtları bu okuma ve anlatı çalışmalarını nasıl yürütüyorlar?
Okuyup okuyup geçiyorlar mı, yoksa okudukları kitap neyse onun hakkında fikir üretip ortak algı mı oluşturuyorlar?
Yani kitabı konusundan, betimlemelerine, akışından, anlatımına, yazarından, çevirmenine grup adlarının gereği didik didik mi ediyorlar?
Valla ben aralarından birini gayet iyi tanıyorum.
Hem de sevgili Canan Ekinci Yılmaz’ın yukarıda ki soruların hepsine evet diyeceğini bilecek kadar.
Kitap Kurtlarını uzun bir süredir izliyorum. Nerdeyse bir araya geldikleri ilk günden beri.
Paylaşımlarından biliyorum ki, kitap seçkileri asla sıradan değil;
Bakar mısınız yaklaşık iki yılda mercekleri altına aldıkları kitap ve yazarlarına;
Ernest Hemingway- Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Amin Maalouf-Semerkant, Sadık Hidayet-Kör Baykuş, Carlos Maria Dominguez-Kâğıt Ev, William Faulkner-Ses ve Öfke, Gustave Flaubert-Madam Bovary, Charles Dickens-İki Şehrin Hikâyesi, Antoine de Saint-Exupery-Küçük Prens, Miguel de Cervantes Saavedra-Don Kişot, Richard Bach-Martı Jonathan Livingston, Lev Nikolayeviç Tolstoy-Anna Karenina, Aleksandr Sergeyeviç Puşkin-Yüzbaşının Kızı, F. Scott Fitzgerald-Muhteşem Gatsby, Ray Bradbury-Fahrenheit 451, Margaret Atwood-Damızlık Kızın Öyküsü, Gabriel Garcia Marquez-Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez-Benim Hüzünlü Orospularım, Latife Tekin-Sevgili Arsız Ölüm
Şimdi de ellerinde Murathan Mungan’ın Harita Metot Defteri adlı kitabı var.
İyi de,
Kimler bu her birinin kendisine yakın bulduğu tarzı seçerek ve onu çalışarak grubun diğer üyelerine anlatan bundan da büyük haz alan Cumhuriyet kadınları?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Olcay ERÖZDEN
Kitap Kurtları
Başlık yazıya cuk oturdu;
Ama benim yazdığım bir başlık değil.
Onlar kendilerine böyle diyorlar;
Kitap Kurtları.
Coğrafyamızda kitap okuma oranı on binde birlerle anılırken bir grup kadın bir araya gelerek ‘’aynı kitabı okuyan farklı insanların aynı kitaptan aldıkları hazlar ve yakaladıkları detaylar farklıdır’’ söylemini oluşturmuşlar ve bu farklılıkları dinleyerek zenginleşmek üzere yine sadece kadınlardan oluşan bir grup kurup adına da Kitap Kurtları demişler.
Gruba dahil kadınların ortak paydası hayata karşı dik durmak ve topluma fayda sağlamak.
Bir araya geldikleri günlerde, edebiyat şemsiyesi altında buluşarak birbirlerine değer ve bilgi katmakla kalmıyorlar, aralarında fikir alışverişinde bulunurken dostluklarını da pekiştiriyorlar.
Sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar ile özendirici ve örnek oluyorlar.
Yani çok güzel hareketler yapıyorlar.
İlk buluşmasını 29 Nisan 2017’de gerçekleştiren Kitap Kurtları Kitap Kulübü’nün fikir annesi merhume Zerrin Tığlıoğlu hanımefendi.
Kulübün kurulduğu ilk yılda topluluğun okudukları kitapları rahmetli Zerrin Hanım çalışır ve anlatırmış.
Kitap Kurtları o anda irdelenen kitabın yazıldığı dönemi, dönemin tarih içindeki yerini, yazarın hayatını, kitapta yer alan imgeleri ve göndermeleri onun anlatımları ile öğrenirmiş.
Şimdilerde bu görev grup üyeleri tarafından dönüşümlü olarak yapılıyor.
Ortak karar ile seçilen kitabı, kim anlatmak istiyorsa o anlatıyor.
Grubun kitap seçimi de aralarında oluşturdukları bir kritere bağlanmış durumda.
Okunacak kitapların edebî değerleri olması, eğer kitap yabancı bir yazara ait ise çevirinin kim tarafından yapıldığı ve hangi yayınevi tarafından basıldığı Kitap Kurtlarının dikkat ettikleri ve seçkilerini oluşturma da göz önüne aldıkları önemli unsurlar.
Kulüp üyelerinin çalışmalarını sadece kitap okumak oluşturmuyor. Cumartesi Sohbetleri adını verdikleri söyleşi etkinlikleri de düzenleyerek aralarında Yavuz Bubik ve Cüneyt Pekman gibi değerli şahsiyetlerinde bulunduğu konuklarını ağırlıyorlar.
Peki, Kitap Kurtları bu okuma ve anlatı çalışmalarını nasıl yürütüyorlar?
Okuyup okuyup geçiyorlar mı, yoksa okudukları kitap neyse onun hakkında fikir üretip ortak algı mı oluşturuyorlar?
Yani kitabı konusundan, betimlemelerine, akışından, anlatımına, yazarından, çevirmenine grup adlarının gereği didik didik mi ediyorlar?
Valla ben aralarından birini gayet iyi tanıyorum.
Hem de sevgili Canan Ekinci Yılmaz’ın yukarıda ki soruların hepsine evet diyeceğini bilecek kadar.
Kitap Kurtlarını uzun bir süredir izliyorum. Nerdeyse bir araya geldikleri ilk günden beri.
Paylaşımlarından biliyorum ki, kitap seçkileri asla sıradan değil;
Bakar mısınız yaklaşık iki yılda mercekleri altına aldıkları kitap ve yazarlarına;
Ernest Hemingway- Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Amin Maalouf-Semerkant, Sadık Hidayet-Kör Baykuş, Carlos Maria Dominguez-Kâğıt Ev, William Faulkner-Ses ve Öfke, Gustave Flaubert-Madam Bovary, Charles Dickens-İki Şehrin Hikâyesi, Antoine de Saint-Exupery-Küçük Prens, Miguel de Cervantes Saavedra-Don Kişot, Richard Bach-Martı Jonathan Livingston, Lev Nikolayeviç Tolstoy-Anna Karenina, Aleksandr Sergeyeviç Puşkin-Yüzbaşının Kızı, F. Scott Fitzgerald-Muhteşem Gatsby, Ray Bradbury-Fahrenheit 451, Margaret Atwood-Damızlık Kızın Öyküsü, Gabriel Garcia Marquez-Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez-Benim Hüzünlü Orospularım, Latife Tekin-Sevgili Arsız Ölüm
Şimdi de ellerinde Murathan Mungan’ın Harita Metot Defteri adlı kitabı var.
İyi de,
Kimler bu her birinin kendisine yakın bulduğu tarzı seçerek ve onu çalışarak grubun diğer üyelerine anlatan bundan da büyük haz alan Cumhuriyet kadınları?
Rahmetli Zerrin Tığlıoğlu, Canan Ekinci Yılmaz, Hülya Yılmaz Yağcı, Sabiha Kılıç, Emel Mercan İrgil, Mukaddes Özcan, Zülfiye Altındağ Günöven, Zeynep Canaydın Diniz, Yasemin Köksal, Hatice Erdem, Ayşe Alagöz, Mine Şahin, Ece Soyutemiz, Süeda Tarhan, Yasemin Şahin, Güzide Elitez, Deniz Nuray Türkmen, Hande Gençosman, Zerrin Fırat, Zekiye Nejan Demiral,, Demet Çoraklı, Elif Çetin Sezgin, İbdihal Odman,
Kitap Kurtları’nın isimlerini zikretme iznini kendilerinden benim yerime Canan Hanım aldı.
Gerçi yazının iskeletini de o verdi.
Bana da bu güzel oluşumu köşeme taşımak kaldı.
Ha bir de
Sayın Zerrin Tığlıoğlu’nu sevgiyle, saygıyla, rahmetle anmak…