Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kılavuz'un hedefi butik üniversiteler

Yazının Giriş Tarihi: 14.09.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.09.2019 00:00

Bursa, herkesin dilinde iyi yönleriyle hatırlanıp, tanıtılmak istense bile, pek çok konuda geri kalmış, hatta yakın rakiplerinden çok daha gerilerde patinaj yapmakta olan bir şehir görüntüsünden bir türlü kurtulamıyor.
Bunun nedeni, galiba Bursalı bazı yöneticilerin günü kurtarma adına çalışmalar yapması, geleceğe yönelik fikir üretmekte, proje üretmekte güçlük çekilmesi. Siyasetçisinden bürokratına, STK’sından medyaya, basına kadar herkesin bunda payı var. 
Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Ahmet Saim Kılavuz, geçtiğimiz sabah Bursalı medya mensuplarıyla bir araya gelerek, 4 ay 3 haftalık yaptıkları çalışmaları anlattı. Bursa adına, eğitim adına, üniversite adına nelerin yapılması gerektiğini anlattı. Ben, kendi payıma Rektör Kılavuz hocanın anlattıklarına baktığımda, Bursa pek çok konuda olduğu gibi eğitim, özellikle üniversite eğitimi konusunda da çok gerilerde kalmış. Nitekim, hocamızda bunu açık ve seçik bir dille anlattı. Geçen yıllara yazık dedik kendi içimizden hep beraber. 
Bursa Uludağ Üniversitesi son yapılan kayıtlarla beraber 76 bin 290 öğrenciye kapılarını açmış. Toplamda bin 150’si öğretim üyesi olmak üzere 2 bin 549 akademisyeni var. 4 bin 154 tane de idari görev yapan personel barındırıyor üniversite. Yani, buradan bakıldığında sayısı yaklaşık 82 bin 500 kişiye ulaşıyor.  
Bu duruma baktığımızda, ülkemizdeki üniversiteler arasında sayısal bakımdan ilk sıralarda ama, eğitim, öğretim düzeyi bakımından 26. Sırada maalesef. 45 yıllık köklü bir üniversite, yeni kurulan üniversitelerin gerisinde kalmış. Yine, uluslar arası değerlendirme kuruluşlarına göre iki farklı konumu var. Birincisi bin 226. Sıra. İkincisi ise bin 229. Sıra. Bu rakamlara baktığımızda ise Bursa’nın acı eğitim tablosu önümüzde duruyor. 
Peki, neler yapılabilir? Bursa Uludağ Üniversitesi’nin eğitim alanında ilk 10 içinde yer alabilmesi adına. Bu konuda geçtiğimiz yıllarda adımlar atılmış. Ülkemizdeki 16 tane Araştırma Üniversitesi arasında yer alıyor. Bu fırsatların çok iyi değerlendirilmesi gerekli. Çünkü, normal üniversitelerdeki norm kadro nedeniyle sıkıntılar yaşanırken, Araştırma üniversitelerinde norm kadro sıkıntısı aşılabilir, çünkü normal üniversiteye göre iki kat daha fazla. Hem de, TUBİTAK başta olmak üzere araştırma projelerine destek verilmesinde öncelik sırasında yer alıyorlar. 
Üniversitenin kendi bünyesindeki Kalite, Ar-Ge çalışmaları için ise yepyeni bir düzenleme yapılmış yeni rektör zamanında. Eskiden 15 milyon TL olan araştırma bütçesi, belli başlı birkaç proje için kullanılmış. Yeni yönetim ise bu bütçeyi verilen destek rakamlarını küçülterek, daha fazla akademisyenin araştırma yapması, toplam kalite yönetiminde ise daha fazla fikir ve proje geliştirilmesine yönelik kullanılmasına karar verilmiş. 
Gerçekten iyi bir uygulama. 
Gelelim, üniversitenin yeni kazanan öğrenciler arasındaki tercih meselesine. Kontenjanların yüzde 97’si dolmuş. Eski öğrencilerden kayıt yenileme yüzde 98.7. Bu rakamlarda bizim için büyük bir gurur ve kıvanç kaynağı oldu. Peki, Uludağ Üniversitesi’ni ilk beş içinde kaç tane öğrenci tercih etti. Bu rakam toplam öğrenci sayısına baktığımızda az gibi gözükse de geçtiğimiz yıllara oranla gayet güzel imiş. 6 bin öğrenci, tercih sıralamasında ilk beş içinde Uludağ Üniversitesi bölümlerini yazmış ve kazanmış. 
Rektör Ahmet Saim Kılavuz Hoca’nın bakış açısına göre Bursa Uludağ Üniversitesi’nin mevcut durumu ve öğrenci sayısı, 4 ayrı daha devlet üniversitesi ile 4 veya 5 tane vakıf üniversitenin Bursa’ya kazandırılması açısından yeterli. Kılavuz hocamız, yeni ekibiyle birlikte gerekli alt yapı ve projelendirme çalışmasını yapmış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a arz etmiş. 
İnegöl, Yenişehir ve İznik’deki Yüksekokullar ve Fakülteler birleştirilip İshakçelebi ismiyle yeni bir devlet üniversitesi kurulabilir. Yine, Orhangazi ve Gemlik birleştirilip Teknoloji ve Lojistik üniversitesi kurulabilir. Karacebey ve Mustafakemalpaşa birleştirilip Gıda Tarım ve Tarım Teknolojileri üniversitesi kurulabilir. Yine, Bursa merkezdeki fakülteleri tercih eden ve yurt dışından eğitim amaçlı gelen öğrenciler için İslam ve Sosyal Bilimler konularında eğitim verecek ve ismi Mollafenari olan bir üniversite kurulabilir. 
Böylece, Bursa Uludağ Üniversitesi Anaç üniversite olarak bu yeni kurulacak olan devlet üniversitelerine bina, eğitim ve öğretim üyesi desteğinde bulunabilir. Bursa, yine özel sektör ve vakıf üniversiteleri içinde ayrı bir potansiyel mevcut. Bu potansiyelin harekete geçirilmesi gerekiyor. Devlet üniversitelerinde olan veya olmayan, mesela Turizm, konusunda eğitim verebilecek bir vakıf üniversitesi kurulabilir. 
Üniversitelerin görevi bilim ve teknoloji üretmek olduğu kadar toplumla, halkla, bulunduğu yöre ve kentle bütünleşmesi. Bu konuda, kurumsal olarak bütünleşmede sıkıntılar yaşanıyor. Fakat, bilimsel olarak bazı akademisyenler, özel sektör ile ortak işlere ve Ar-Ge projelerine imza atabiliyor. Bu konuların aşı5lması için BTSO ile ULUTEK arasında ilk etapta TEKNOSAB için Ar-Ge üretim çalışmaları başlatılacak. Sonrasında ise Üniversite kendi bünyesinde elektrik üretim için güneş enerjisi santraları kurulmasına yönelik planlama çalışmaları başlattı. 
Öğrencilerle eğitim görevlileri arasında ortak hareket etme amaçlı çalışmalarda var. Bir örnek, öğrencilerden bir tanesi, Kılavuz Hoca’ya e-mail ile ulaşıp, bahçedeki çimlerin biçilmesini istemiş. Kütüphane çevresindeki çimlerin biçilmesi sırasında ise bir başka öğrenci ulaşmış ve çimlerin gece vakti biçilmesini, çünkü, kütüphanede motor sesi nedeniyle ders çalışamadıklarını ifade etmiş. Gerçekten güzel bir diyalog.
Bir başka konu ise rektörün, “ben 42 yıldır Bursa’dayım. Üniversiteyim. Konuyu daha 15 gün önce öğrendim” dediği, Şeftali çeşitliliği çalışması. Üniversitenin Ziraat Fakültesi bahçelerinde 600 tane ağaçta 120 çeşit Şeftali türü için bilimsel araştırma ve çalışma yapılıyor. 
Malum, Bursa Şeftalisi ile ünlü ve dünyaya Bursa’dan ilk ihraç edilen meyve Şeftali. 
Sözün özeti; rektör hoca, üniversitenin eğitim başarısı için, “bizler deve dişleriyle mücadele ediyoruz” diye uluslar arası üne sahip Boğaziçi ve İTÜ gibi üniversiteleri örnek gösterdi. Sonra da, “ çorak arazide oluşturulan Yeşil vadi için çalışıyoruz” dedi. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.