Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kıbrıs Barış Harekatı 45. yılında

Yazının Giriş Tarihi: 21.07.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.07.2019 00:01

Tarihler 6 Eylül 1955’i gösterdiğinde; İstanbul’daki başta Rumlar olmak üzere gayrimüslimler bir yalan haberle hedef haline getiriliyordu. Yapılan haberde Selanik’teki Atatürk’ün evine Yunanlılar tarafından bomba atıldığı yazılıyordu. Bu haberle galeyana gelen kitleler ellerinde kazma, balta ve sopalarla sokaklara dökülen binlerce kişi gayrimüslimlere ait ev ve işyerlerini yakıp yıkmaya başladı.

Fakat işin içinde bir şeyler vardı. Örneğin Menderes hükümetine yakın İstanbul Ekspres gazetesinin daha olay gerçekleşmeden iki saat önce, “Ata’mızın evi bombalandı” manşetiyle ikinci baskısını yaptığı yıllar sonra ortaya çıkacaktı. Tirajı 20 bin civarında olan bu küçük gazete 6 Eylül’de ise tam tamına 290 bin basılıyordu. Kıbrıs Türk’tür Cemiyeti’nin öncülüğünde gençlik örgütleri, meslek kuruluşları, çevre ilçeler ve Beyoğlu’ndaki yerel insanlar ve İstanbul’a dışarıdan getirilmiş olan kitleler 6 Eylül akşamı Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yağma ve yıkımı gerçekleştirirken, bu toprakların yaşadığı en büyük utançlardan birinin de altına kirli imzalarını atıyorlardı.

Resmi kaynaklara göre 4 bin 214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul tahrip edildi. Tabii bunlar resmi rakamlar sadece. Kiliselere saldırıldı, içindeki kutsal resimler, haçlar, ikonalar ve diğer kutsal eşyalara zarar verildi. 73 Rum Ortodoks kilisesi ateşe verildi. Olaylarda 11 kişi hayatını kaybetti. Helsinki Watch örgütünün bir raporuna göre ise ölenlerin sayısı 15 olarak kayıtlara geçiyordu.

Olaylar üstelik sadece Beyoğlu’nda gerçekleşmiyordu. Rumların yoğun olarak yaşadığı semtler; Beyoğlu, Kurtuluş, Şişli, Nişantaşı, Eminönü, Fatih, Balat, Eyüp, Bakırköy, Yeşilköy, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Moda, Kadıköy, Kuzguncuk, Çengelköy de bu vandallıktan ve ırkçılıktan nasibini alıyordu. Tahrip edilen işyerlerinin sadece yüzde 59’u Rumlara aitken, kalan yüzde 17’sinin Ermenilere, yüzde 12’sinin Yahudilere ait olması ise olayın ırkçı boyutunu gözler önüne seriyordu.

Olayların başladığı saatlerde İstanbul’da olan başbakan Adnan Menderes saldırıların kontrol edilememesi üzerine Sapanca’dan çağrıldı ve sıkıyönetim ilan edildi. Olaylarla ilgili olarak önce 3 bin 151 kişi tutuklandı. Sonradan bu sayı 5 bin 104’e yükseldi. 10 Eylül 1955 günü dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik istifa etti. Sonrasındaki soruşturmalarda ise; bu ülkede çokça örneğini gördüğümüz şekilde, yaşananlardan solcular ve komünistler sorumlu tutulmaya başlandı. Aziz Nesin’in de aralarında olduğu isimlere dava açılırken, tüm bu isimler Aralık’ta serbest kaldı.

KANLI NOEL

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden Tuğgeneral rütbesiyle emekli olan Nihat İlhan, 1963 yılında o dönem adı Kıbrıs Türk Alayı olan Kıbrıs’taki 650 kişilik Türk gücünün doktoruydu. Kıbrıs tarihine Kanlı Noel diye geçen Rumların silahlı saldırılara başladığı 20 Aralık 1963’teki, Türk Alayı’nda görevi başındaydı. 24 Aralık gecesi Rumlar, Lefkoşa’nın Kumsal semtinde Binbaşı Nihat İlhan’ın evine baskın düzenledi. Rum saldırganlar, Nihat İlhan’ın 3 küçük oğlu, Kutsi, Murat, Hakan ve eşi Mürüvvet’i saklandıkları banyoda küvetin içinde kurşun yağmuruna tutarak katletti.

SÜLEYMAN DEMİREL

1965 yılı genel seçimlerinden başarıyla çıkan ve başbakan olan Süleyman Demirel Adalet partisi ile tek başına iktidardı, yine Kıbrıs'ta yine acı olaylar yaşanıyordu. Demirel çıkarma yapmayı düşündü ve Genelkurmay başkanını çağırıp görüştü, elde ne yeterli çıkarma gemisi nede diğer teçhizatlar yoktu, elimizde 7 uçak 149 paraşüt olduğunu acı bir şekilde öğrenip tebessüm etti. Canı sıkılan Demirel oturup derin derin düşündü ve ardından çok önemli iki karar aldı. Silahlı kuvvetlere gerekli çıkarma gemileri yapılması talimatı verdi uçaklar, paraşütler ve ağır silahlar alındı. Bu ilk hamlenin ardından, kıymeti çok sonradan anlaşılacak olan TBMM den geçirdiği Başbakana savaş yetkisi verme kararıydı. Bülent Ecevit bu karar yıllar önce Demirel tarafından Meclisten geçirildiği için dikkatten kaçmış ve unutulmuştu. İşte 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ''Ayşe tatile çıksın şifresi ile başlıyordu. tüm dünya Türkiye de hükümetin kararı TBMM ye getirip meclisten geçirmesini umuyorken, bu karar da en az bir kaç gün sürecek ve herkes tedbirini alacaktı. Demirel'in ince zekasıyla herkesi uyutmuş oluyorduk.

20 Temmuz 1974 te başlayan Kıbrıs Barış Harekâtı 14 Ağustos 1974 te bitti 497 şehit verdik Gazilerimizin sayısını net olarak bilemiyoruz Harekâtın 45. yılında şehitlerimizi rahmet ile anıyoruz, takriben savaşa katılan askerlerimiz şu an 65-67 yaş aralıklarındalar. Ebediyete intikal eden gazilerimize rahmet yaşayanlara sağlıklı uzun ömürler diliyoruz..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.