Yeni tahminlere göre dünyadaki ağaç sayısı üç trilyonu biraz geçiyormuş ve bu sayı önceki tahminlerin sekiz katıymış.

Daha önce dünyada ki ağaç sayısının 400 milyar olduğu sanılırken uydu fotoğraflarıyla orman yoğunluğunu inceleyen Yale Üniversitesi'nden Thomas Crowther ve ekibi yeni veriler ile ulaşmış bu rakama.

Bu saptamanın bir diğer verisi de , dünya da kişi başına düşen ağaç sayısın 420 olduğu yönündeymiş.

Biz de bu verilere göre kaba bir hesap yaparsak,

Türkiye de demek ki aşağı yukarı 34 milyar 440 milyon ağaç var.

O zaman ağaç kesmekten,orman yakmaktan keyif alan rant zadelere diyebiliriz;

Hadi gene iyisiniz.

Bir günde üç yüzünü kesseniz, beş yüzünü yakanız günlük üretiminiz(!) 800 ağaç katli olur.

Bu da bir hafta,5,600 bir ayda 22.400,bir yılda 268.000 ağacı ondan, şundan berikinden diyerek uydurduğunuz nedenlerle rahat rahat kesmeniz anlamına gelir ki,yeni ekilen ve yetişenleri de hesaba katarsak bir ömür boyu kesecek yakacak ağacınız ormanınız var demektir.

Ne bolluk di mi ama?

Kim tutar sizi. Almışsınız istatistiği arkanıza

Uzun ip belinizde baltalar elinizde dalarsınız artık yurdum ormanlarına.

Otel mi? Trivago diye bir reklam sloganı var ya,

Siz de otel mi? kibrit diye değiştiriverirsiniz sloganı olur biter. Ne gam?

Yaktığınız ormanlardan kestiğiniz ağaçlardan açılan araziye de artık buldumcuk zenginleri için löküs löküs villar yaparsınız, ruhsuz ruhsuz ellişer yetmişer katlı binalar dikerseniz, bunlara ulaşmak için yollar açarsınız ne bileyim yurt filan da yaparsınız.

5 yıldızlısı kesmezse 45 yıldızlı oteller yaparsınız turizmcilik yapıyoruz ayağına

AVM yaparsınız avm.

Ülke de ticaret kalmış gibi. Alan memnun satan memnunmuş gibi…

Zaten ne karışanınız olur, ne soranınız.

Allah’ın ağacı işte. Kesersiniz yakarsınız kime ne be ya…

Bakın, şehirlere bilmem kaç kilometre ötede beş yıldızlı hastaneler filanda yapabilirsiniz. Ona da kimsenin sesi çıkmaz.

Aksine yer göstereniniz bile olur ‘’Kes şu ağaçları yap buraya birader’’diye.

Velhasılıkelam çok şanslı çocuklarsınız siz.

Malzemeniz bol. Vermişte vermiş Mevlam.

Doğu kayını vermiş, Gürgen vermiş,, Kızılağaç, Kestane

Kavak, Dişbudak, Ihlamur, Akçaağaç, Çınar, Sığla, Huş, Sarıçam, Göknar, Ardıç

Sedir, Doğu ladini, Fıstık çamı, Servi, Porsu vermiş.

Hele bazı türleri sadece bu vatan toprağında yetişsinler yaşasınlar diye vermiş.

''Kestane, gürgen, palamut... Altı yaprak, üstü bulut...''diye bir şarkı var ya siz bile duymuşsunudur.

Hah işte bu mısralar ülkemizde yetişen 22 ağaç türünün mısraları.

Ağaçları özellikle sıraladım ki,’’bu gün hangisini kessek, hangisini yaksak’’diye düşünürken menünden bi haber kalmayasınız.

Kesin, dallarını kırın, yıkın, yakın bakmayın o ağaç sevenlere ormanlara kıyamayanlara çevrecilere; zaten tarih boyunca sayıları sizin en fazla üçte birinizdi hala öyle.

Sadece sizden sonra ki kuşakta bu oran değişecek çünkü torunlarınız ağaç deyince yenir bir şey mi o diye soracaklar.

Ama merak etmeyin şimdilik sizden yana bir sıkıntı yok, sayısal üstünlük sizde…

Elinizi korkak alışmayın ağabeyler kesin gitsin. Sesleri mi var ağaççıkların da kesmeyin bizi desinler?

Ancak şunu da bilmenizde fayda var;

O bitmez dediğiniz kıyım kıydığınız ağaçlar ve ormanlar bitecek bir gün. Ahirette tıkayın kulaklarınızı da duymayın ardınızdan edilen hayır(!)duaları..

İşin bir de doğal yaşam dengelerinin bozulması ve çevre boyutu var da, hiç girmeyeceğim.

Onun hesabını sormayı da hepsinin sahibine bırakıyorum.

Şimdi var mı bilmiyorum, eskiden ilkokullarda ünite dergilerinde orman ve ağaç sevgisi anlatılırdı.

Eminim bu ağaç düşmanları da okumuşlardır da konuyu orman ve ağaç düşmanlığı olarak anlamışlardır.

Ağaç ve orman katliamcılarının benim gözümde halk düşmanı bir teröristten hiç farkları yok.

Bir YouTuber Twitter üzerinden bir kampanya başlatmış. Küresel ısınma orman yangınlarını arttırarak, yeşil alanları yok etmeye başladı. Bu alanların yok olması gelecek için de büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu konuyla alakalı bir çalışma yapmak isteyen. ''Ağaç dikme bayramı ilan edilsin'' demiş.

Bu paylaşımı kısa sürede büyüyerek, destek mesajları almış.

Ah ne romantik.

Hadi dese bin aile gelir mi arkasından bilmem.

Elbette kampanya çağrısını küçümsemiyorum, küresel ısınmanın orman yangınlarını arttırarak, yeşil alanları yok etmeye başlaması da bilimsel bir gerçek.

Ancak biz henüz bu bilimsel gerçekliğin kapısına gelemedik ki; küresel ısınmaya karşı bilinçlenelim.

Hala ağaç ve orman kıyıcılarla uğraşıyoruz. Hem küreselde de değiller, yereller.

Zaten en basit hayati konularda bile bilinmezlik ve çözümsüzlüğün girdabında dönüp duranların küresel sorunlarla ilgilenmelerini beklemekte abes gibi.

Her neyse demem o ki;

Ağaç dikme kampanyası filan iyi hoşta,

Kesmeseler, yakmasalar da yetecek birader.

Küresel mevzuya yereli hallettikten sonra bakarız.