Cumartesi sabahı erkenden yine yollardayız. İstikametimiz şehitler diyarı ve kahramanlık destanımızın yazıldığı güzel şehrimiz Çanakkale. Uyanamama riskine karşı hiç uyumadan yol arkadaşlarımızı bekliyoruz. İstanbul'dan bizim gibi yola çıkan dostlarımız gazeteci Yekta Yaktı ve Melek Çalıkoğlu beni de alarak sohbet ve değerlendirmeler eşliğinde uzun yolculuğa başlıyoruz. Aslında her iki dostumuz kimi zaman bizleri yazılarında eleştirse de aramızda sağlam bir arkadaşlık duygusu oluşturmuştur. Yapı itibarı ile özeleştiriye açık bir insanız.
Yolculuk esnasında Biga'ya bağlı Sinekçi köyünden geçerken köy kahvesinde çay molası verip köylülerle sohbete başlıyoruz. Malum köy ahalisi samimi, yalansız ve yalındır. İçindekini ve yaşadığını söyler. Gazeteci ve siyasetçi olduğunu öğrendikleri gruba dertlerini anlatmaya başladılar. Köyün içinden geçen Biga, Bandırma yolu haliyle genişletilmiş ancak bu köylüler için tehlike arz ediyor. 4 yılda 4 vatandaşımız bu yolda araç çarpması sonucu hayatını kaybetmiş. Karşıya geçmek için tuhaf bir üst geçit yapmışlar yaşlı bir köylü bu üst geçitten ancak yarım saatte karşıya geçebilir ve önerim, ''üst geçit yerine iki tane alt geçit yapılsaydı'' dediğimde önce şaşırdılar. Sonra doğru daha iyi olurdu dediler. Referandum konusunu onlar anlattı. Biz dinledik vatandaşların bu tercihe sanılandan fazla duyarlı olduğunu gördük. Sinekçi köyünden ayrıldığımızda bir müddet sonra güneşli hava yerini rüzgarlı ve soğuk bir havaya terk etti. Çanakkale Colin otele Meral Akşener'in toplantısına katılacağız Polis evinde bizi bekleyen DP Aydıncık eski ilçe başkanı Bülent Demirsoy karşılıyor çay ve sohbetten sonra otele gidiyoruz. Çanakkaleli demokrat partililerin büyük bölümü orada ve yine dostumuz Çanakkale Yurt partisi il başkanı Numan Mutay bizi bekleyenler arasında. Otelde bir gerginlik hakim. Meral Akşener ve ekibi otelde yaklaşık yüz civarı oda kiralamış ve yine otelin konferans salonunda saat 14.00’de konuşma yapacak her şey yasal ve gerekli izinler alınmış. Kanun dışı hiç bir şey yok. Ancak toplantı salonunda elektrikler kesik arıza mı var, teknik problem mi? derken otel yönetimi tarafından elektriğin kapatıldığını öğreniyor ve üzülüyoruz aslında kesilen elektrik değil Demokrasi! Halk salonu doldurmuş taşmış kalabalığın bir o kadarı dışarı'da ve Meral Akşener'in dinlendiği odaya çıkıyoruz Meral Hanım kararlı ve bir müddet sonra odasından çıkıp kararlı adımlarla alkışlar arasında toplantı yapılan salona geçiyor eline megafonu alarak adeta sendikacıların alanlarda yaptığı gibi megafonla konuşmaya başlıyor, ''yasal olarak zinler alınmış elektriği keserek toplantımızı sabote etmeye çalışıyorlar bizi hiç kimse yolumuzdan döndüremez demokrasi mücadelemizi engelleyemeyecekler'' Oysa kesilen elektrik değil demokrasidir konuşmasının son on dakikasında salona elektrik verildi mikrofon'da uzatıldı ancak Meral Akşener kendine yakışanı yaptı ve mikrofonu reddedip megafonla konuşmaya devam etti.
Demokrasi ülkemizde adalet gibi hepimize lazım salon elektriklerinde yapılan bu kasıt neden ve kimler tarafından yapıldı veya yaptırıldı bu emir verilmemişse kraldan daha kralcı kişiler sabote etmiş olabilirler konu her ne ise Halk tv den canlı verilecek olan bu konuşma kesilen ve açtırılmayan elektrik sebebiyle Meral Akşener'i mağdur sıfatına bir kez daha sokarak ona prim yaptırmıştır ülke hepimizin ve demokrasi çerçevesinde kalarak her fikre saygı duyulmalıdır  ve yine söylüyoruz kişi istediği görüşü benimsemekte özgürdür bu özgürlük her vatandaşta olmalıdır Çanakkale'de kesilen elektrik değil Demokrasidir