Bugün ülkemiz için çok önemli bir gün. Mahalli seçimlerde aday olanların, olacak olanların  isimlerinin Seçim Kurullarına verileceği gün. Çok önemli bir tarih. Bizleri, Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyesi veya İl Genel Meclisi üyesi olarak 5 yıl süreyle mahalli idarelerde temsil edip yönetecek olanlar için tarihi gün.

Medeni cesaret gösterip, ülke ve kent yönetimi adına hangi siyasi görüş veya hangi partiden olursa olsun, aday adayı olanlara, aday gösterilip seçimlere kazanma hakkı kazananlara başarılar dilerim. (HDP’liler hariç…)

Malum, seçim çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Belediye Başkan adaylarının pek çoğu belirlendi. Büyük bir sürpriz olmazsa bugün listeler Seçim kurullarına verildikten sonra çalışmalar daha da hızlanacak. Vatandaşlar, seçmenler, kime oy vereceklerini bilecekler.

Bu demokrasinin bir kuralı. İnşallah olumlu işler. Seçimleri, kazasız belasız tamamlarız.

Seçimler iyi güzel de birde insanların mal ve mülk sıkıntıları var. Özellikle, Nilüfer ilçesinin Ataevler Bölgesinde Kentsel Dönüşüm projeleri adına yepyeni evleri, binaları yıkılan ve ortalıkta kalan bir sürü insan var etrafımızda. Bu insanlar, siyasetçilere dert anlatamamakla yakınıyorlar. Hangi siyasi partiye gitseler, “sizi bu duruma biz getirmedik” diye karşılık alıyorlar.

Ama ortada ciddi bir sıkıntı var. Evleri yıkılan, birkaç yıldır temellerin atılıp kira parası alabilme adına sabır edip bekleyen, sonrada bazı müteahhit firmalarının, “biz maddi sıkıntı çekiyoruz. Projeyi başka bir müteahhide devir edeceğiz. Sizler de, eski yaptığımız anlaşmayı bozup, aldığınız dairelerin yerleri değişecek. Ön cepheler yeni müteahhide vermezseniz bu iş yatar…” gibisinden söylemlerle karşılaşması, gerçekten güç bir durum.

İnsanlar, mahalli seçimler öncesinde bu dertlerine bir çare, yaralarına merhem olabilecek siyasetçi arıyorlar. En azından, “ne olacak bizim halimiz?” diye soru sorarken, “sizin sıkıntınız şöyle, böyle halledilecek…” diye kendilerine yardımcı olacak, yol gösterecek, sıkıntıya çözüm üretecek birilerini arıyorlar.

Tabi, Bursa’nın siyasi yapısına göre, Nilüfer ilçesini 20 yıldır CHP zihniyeti yönetiyor. Büyükşehir ise AK Partili.

Bu durumda, iki siyasi görüş arasındaki fikir uyuşmazlıkları, vatandaşlara yansıyor. Kentsel dönüşüm olaylarında, vatandaşların artık dayanma gücü kalmamış. Kendi evinde otururken, şimdi yıkılan evlerinin boş arsasını seyredip birde kira ödemek zorunda kalan ailelerin durumu gerçekten yabana atılacak gibi değil.

Kentsel dönüşüm insanları üzmeye başlamış. Evleri yapılan, inşaatları devam edenler için biraz daha sabır etme gereği olanlar, kendi kendilerine konuşurken, “biz istedik böyle oldu. Kentsel dönüşüm dediler. Toplandık, karar aldık. İmzalar atıldı. Evler yıkıldı. Şimdi evsiz kaldık” diye hayıflananlar aslında sıkıntıları çekiyorlar.

Bu durumu da seçim fırsatı haline dönüştürmek isteyen Nilüfer Belediyesi, müteahhitleri toplayıp, “kentsel dönüşümde sıkıntının Büyükşehir’den kaynaklandığını, mahkeme kararlarına göre Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil alanlarla ilgili arsa istediğini, arsa bulunmaması nedeniyle de arsa parası ödenmeden inşaatlara izin vermediğini herkese yazılı olarak gönderin…” şeklindeki bir yazıyı, kentsel dönüşüm mağdurlarına gönderilmesini istemiş.

Bazı inşaat firmaları ve müteahhitler de bu durumu inşaatların gecikmesi ve yapımını geciktirme adına bir fırsat bilip “mücbir sebep” olarak görmüşler ve yazıları vatandaşlara göndermeye başlamışlar. Yazıyı alan eski komşular, şimdinin ise kentsel dönüşüm mağdur adayları ne yapacaklarını şaşırmışlar. Yazıda, “Büyükşehir Belediyesi arsa parası istiyor..” ibaresi açık ve seçik bir şekilde belli oluyor. Yani hedefte “bu işin durmasına Büyükşehir sebep oldu” şeklindeki söylemler var. Vatandaşlar şaşkın.

Bazıları Büyükşehir’e gitmişler. Bazıları da sabah namazında Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı görüp, “ne olacak bizim halimiz” diye soru sormuşlar.

Alınan cevap, “sıkıntı bizden kaynaklı değil. İnşaat ruhsatları ve metrekarelerini hesaplayan Nilüfer Belediyesi hata yapmış. Sonra da bu hatasını kamuoyunu gündemine getirip, mahkemelere taşımışlar…” Özet bu.

Nilüfer Belediyesi yetkilileri ise vatandaşlara, “Yüzde 0.50 emsali Büyükşehir verdi. Mahkeme iptal etti. Sıkıntı burada…” diye cevap veriyormuş. Ama yüzde 0.50 emsalle ilgili inşaat metrekare hesabını kendisinin yaptığını söylemiyor, kabul etmiyormuş. Çünkü hatalı hesap nedeniyle yükselen binalar, insanları hoşnut etmedi. Kentsel dönüşüme, rantsal dönüşüm ismi takılmasına yol açtı.

İyi de çözüm ne olacak? Vatandaşın beklentisi bu. Evler böyle yıkılmış vaziyette mi kalacak? Duran inşaatlar nasıl devam edecek? Bizim halimiz ne olacak? Kentsel dönüşüm derken evsiz, barksız mı kalacağız? Sorusuna verilen cevaplardan memnun değil. Adeta kentsel dönüşümde yalan rüzgarları estirildiğine inanıyorlar.

İşin özü şu; Nilüfer Bölgesindeki kentsel dönüşüm projeleri için Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, müteahhitleri yanına alıp, siteleri dolaşıp, “bir an önce bu işleri başlatalım” diye toplantılar yaptı mı? Yapmadı mı?

Cevap, tabiî ki yaptı. Vatandaşların anlatımlarına göre; Ataevler ve çevresindeki siteler, Bozbey’in yanında getirdiği müteahhitler tarafından pastanın paylaşıldığı gibi paylaşıldı.

Sonra, bu inşaatların ruhsatları kim verdi? Nilüfer Belediyesi. İnşaat projelerini kimler çizdi? Nilüfer Belediyesi Başkanının kardeşinin eşi İldam Bozbey’in de aralarında bulunduğu Turgay Erdem destekli genelde CHP’li mimar ve mühendislerce çizildiği iddiaları…

O halde, ilk sırada hesap sorulması gerekenler kim oluyor bu duruma göre?

Tabi ki Nilüfer Belediyesi….İşte size adres….