Ligde 5 hafta geride kaldı, alınan 4 yenilgi ve bir galibiyet. Atılan 5 gol yenilen 8 gol.

Geçtiğimiz sezon fırtına gibi esen takım gitmiş, yerine pısırık, sürekli yan pas yapan, geriye oynayan bir takım gelmiş. Hadi hücum edemiyoruz, Ertuğrul Sağlam’ın kendi özelliği olan iyi savunma yapan, zor gol yiyen takım olma özelliği yeşil beyazlı ekibe monte edilememiş.

Durum böyle olunca da 5 hafta geride kaldığında ligin dibine demir atmak kaçınılmaz oluyor.

İstatistiklere fazla takılı kalmamak lazım ama; ışık olması, önlem alınması için de istatistiklere dikkat etmek lazım.

Bu tablo Timsah için kümeden düştüğü sezonu hatırlatıyor.

Hemen dilimizi ısıralım ama gerçekler böyle..

Evet bu takım büyük kan kaybetti, gidenler çok fazla, hem de bu takım için çok şey ifade eden simler gitti.

Ama gelenlere de baktığımızda, tek tek isimleri ele aldığımızda bu tabloyu yaşatacak bir kadro değil.

Bu takım üst üste 2-3 pas yapamıyorsa, rakip kaleye gitmeyi düşünemiyorsa oturup düşünmek lazım.

Öyleyse bir şeyler ters gidiyor.

Ters giden şeyleri düzeltmek lazım, hem de bugünden itibaren, zaman kaybetmeden.

Her hafta kadroda en az 2-3 değişiklikle sahaya çıkıyoruz.

Buna artık bir son verilmeli. Eldeki kadrodan artık ideal bir 11 belirlenmeli ve onda ısrar edilmeli. Edilmeli ki; zaten bir arada hazırlık maçı oynama fırsatı bulamayan bu ekip, lig maçı oynayarak bari birbirine alışsın. Alışsın ki ileriki haftalarda sıkıntı çekmeyelim, maç kazanmayı öğrenelim.

Bursaspor bu hafta sahasında kendisi gibi 5 gol atıp kalesinde 10 gören komşu Eskişehirspor’u ağırlayacak.

Bence bu maçın özelliği; iki yumurta birbiri ile çarpışacak ve birisi kırılacak.

Umarım kırılan Bursaspor olmaz...