Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Katiller ve Ayasofya

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2019 00:01

Bir insan, başka insanların hayatını bitirirken ne hisseder, nasıl mutlu olur, olmayan beynini hangi kin bu kadar delirtir ki, gözünü kan hırsı nasıl bu denli bürüyebilir.? Düşünüyor, düşünüyor ve bir türlü anlayamıyorum, oysa öldürdükleri insanları tanımazlar, nasıl biri olduklarını bilmezler, onların çocuklarına karşı yükümlülükleri olduğunu düşünmezler. Hayallerini, sevgilerini, tutkularını yaşanmışlıklarını, hatıralarını bilmezler. Fanatizmin doruğuna çıkıp bir katliama girişenler ilerde pişman olurlar mı? Nasıl bir bedel öderler? azmettiricilerin fikri nedir? masum insanların kanının dökülmesinden keyif mi alırlar.?

Yeni Zelanda’da 49 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki ayrı cami saldırısının zanlısının geçmişte uzun süre Türkiye’de kaldığı bildirildi. Reuters haber ajansının üst düzey Türk yetkililere dayandırdığı haberde, zanlının bu süre zarfında görüştüğü kişiler ve attığı adımların incelendiği kaydedildi. Yeni Zelanda tarihindeki en kanlı terör saldırısının zanlısı 28 yaşındaki Brenton Tarrant 49 kişinin ölümünden sorumlu. Saldırı öncesinde internete yüklediği uzun metinde, beyazların üstünlüğüne inanan görüşe mensup olduğunu açıkça ifade ederek, kendisini faşist olarak tanımladı ve “İlk kez faşist olarak adlandırılan biri gerçekten de faşist” yazdı.

Brenton Tarrant'ın, cami saldırılarını gerçekleştirmeden hemen önce, internet üzerinden Fransız aşırı sağcı ideolog Renaud Camus'nun "Büyük İkame/ Le Grand Remplacement" adlı manifestosunu yayınladığı ortaya çıktı. Tarrant internetten yayınladığı açıklamada, eylemini yaparken Norveçli saldırgan Andres Breivik'i örnek aldığını vurguluyor.

Christchurch kentinde 2 ayrı camiye saldırarak 49 kişiyi öldüren 4 saldırgandan birisi olan 28 yaşındaki Avusturalya vatandaşı Brenton Tarrant, internet üzerinden, 'ırkçı ideolojiye, Fransa gezisinden sonra sahip olduğunu' açıkladı. Kendisini "normal bir aileden gelen, beyaz bir adam" olarak tanımlayan Tarrant, soru cevap formunda yayınladığı bu belgede, fikirlerinin 'üstünlük/suprémacisme ve ırkçılık/racialisme' üzerine kurulduğunu açıkça dile getiriyor. Ve şiddet dolu cümleler içeren açıklamalarında, 'Avrupalı olmayan işgalcilerle' savaşma çağrısında bulunuyor. Aksi taktirde 'beyazların soykırımının yakın olduğunu' söylüyor. Tarrant'ın, aynı kanaldan, Fransız aşırı sağ ideolog Renaud Camus'nun 2011 yılında yazdığı 74 sayfalık "Büyük İkame" adlı kitabını 'manifesto' olarak yayınladığı da ortaya çıktı.

Fransız eski İç İstihbarat Servisi Şefi Patrick Calvar, 2016 yılında, Meclis Savunma Komisyonu'na verdiği bilgide, Fransa'da yükselen aşırı sağ şiddete dikkat çekmiş ve Fransa'nın "bir iç savaşın eşiğinde" olunduğu uyarısını yapmıştı.

Yeni Zelanda camii saldırısının failleri "1683 Viyana" göndermesi yapıyor. Viyana Seferi'nin intikamını ima ediyor. Ayrıca "Türklere" diye de bir mesaj yayınlamışlar: Anadolu'da ne yapıyorsanız yapın, Avrupa'ya adım atarsanız "Konstantinopol'u gelir alırız, Aya Sofya'nın minarelerini yıkarız" diyorlar. İlginçtir; yerel seçim öncesi Beka sorunumuz var diyen iktidarın tam da istediği argümanı sağlıyor saldırganlar. Gladyo tetikçisi oldukları belli katillerin.

Şimdi Osmanlı hayali ile atıp tutanlara karşı çıktığımız da kızıyorlar: 400 yıl sonra fetih hayalleri kuran da, o seferin intikamını almaya çalışan da aynı kafadır aslında. Tabii 24 saat içinde iki farklı fanatizmin doruğuna çıkmış grubun aynı "Viyana" vurgusunu yapmaları da aklımızda şüphe uyandırıyor.  Acaba Yeni Zelanda ve CIA bir dümen mi çeviriyor diye düşünmeden de edemiyorum. Bacılar (vakıf) Viyana vurgulu bildiriyi neredeyse eş zamanlı söylemeleri de de çok enteresan.

Bir notta Ayasofya için düşelim 1930 yılında ibadete kapatılan Ayasofya cami 50 yıl sonra dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in talimatıyla 8 Ağustos 1980 den itibaren 12 Eylül 1980 darbesine kadar her gün Ezan okunmuştur ve yine günün her saati Kuran-ı Kerim okunmuştur. Yandaş medya bu bilgiyi Merhum Süleyman Demirel'e prim yaptırmamak için yazmazlar ve yerine 2015 yılı ve 85 yıl sonra ilk kez Ayasofya da Kuran okundu yalanını servis ederler. Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i rahmet ve minnet ile anıyorum, ruhu şad mekanı cennet olsun İnşallah.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.