Dün gerçekleştirilen ve programları nedeniyle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile AK Parti Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun'un katılamayıp yerlerine vekillerini gönderdikleri Karacabey İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na Belediye Başkanı Ali Özkan'ın konuşması damga vurdu.

Özkan, bir dönem daha görev bekliyor

Göreve geldiği iki yıldan beri dikkat çekici çalışmalara imza atan Ali Özkan, Karacabey'in eskiye oranla çok daha fazla ön planda olmasına ve ilçenin Bursa'da pek bilinmeyen bakir güzelliklerinin keşfedilmesine gayret ediyor.

15 Temmuz darbe girişimine karşı daha ilk andan itibaren cesur ve kararlı bir duruş sergileyerek belediye binasını ve ilçe meydanını adeta bir direniş karargahına çeviren Ali Özkan, süreçte gösterdiği liderlik ve yaptığı ateşli konuşmalarıyla ilçede en çok takdir toplayan isim oldu. 

Dünkü ilçe danışma meclisi toplantısında ise daha yerel seçimlere 3 yıl varken, tekrar görev istediğini belirterek, Karacabey'in kalkınması için daha en az 8 yıllık planları olduğunu açıkladı. Doğrusu siyasette bu kadar net duruşlara çok alışık değiliz. Bırakın siyasilerin kendilerinin açıklamasını, seçimlere bir yıl kaldığında bile bizlerin bu yöndeki soruları hep, 'nasip, bakalım zaman ne gösterecek' gibi kaçamak yanıtlarla geçiştirilir.

Futbol referanslı hedef açıklaması

Sosyal medyayı da en iyi kullanan başkanlar arasında ilk sıralarda yer alan Ali Özkan, dün facebooktan canlı yayınladığı konuşmasında futbolu referans alarak, ilçesinin mevcut durumunu ve olmak istedikleri yeri ifade etti.

Kendi bakış açısıyla Bursa'nın 17 ilçesini sıralayan Özkan, Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer ve İnegöl'ün, gelişmişlikleri ve ekonomileriyle 1. ligde mücadele ettiklerini, dağ yöresi (Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık) ilçelerinin de 3. ligde mücadele ettiklerini söyledi.

Karacabey, Mustafakemalpaşa, Mudanya, Gemlik, Orhangazi, Yenişehir, Gürsu, Kestel ve İznik'ten ilçelerinin ise 2. ligde mücadele ettiğini savunan Başkan Özkan, bir dönem sonra Karacabey'i 1. lige çıkaracağını taahhüt etti. "Bizim hedefimiz, bir dönem sonra (çünkü bu dönem yeterli olmayacak) Karacabey'imizin 1. lige çıkmış bir ilçe olmasıdır, Allah'ın izniyle de bunu taahhüt ediyoruz" diyen Özkan'ın bu sözlerine salondan yükselen coşkulu alkış sesleri eşlik etti.   

Osmangazi, Edirne ve Selimiye

Cuma günü işlerim dolayısıyla Edirne'ye gittim. İstanbul üzerinden gitmeyi tercih ettiğim güzergahtaki gözlemimi sizlerle paylaşmak istedim. Gördüğüm kadarıyla Topçular - Eskihisar arasında feribot seferleri Osmangazi Köprüsü'nün yapımından neredeyse hiç etkilenmemiş. Yaklaşık 100 TL'lik geçiş ücreti nedeniyle insanlar (ben de dahil) köprüyü tercih etmiyor. Sözleşme şartlarına göre köprüyü yapan konsorsiyumun (araç geçişi az da olsa) günlük 40 bin araç geçiş ücretini alması devletin garantisinde. Peki bu konsorsiyumun (yap-işlet-devret modeli gereği) 10 yıl olan işletme hakkı mesela 20 yıl yapılsaydı da geçiş ücreti 50 TL olsaydı ne olurdu?

Bir diğer üzüldüğüm husus da Edirne'ye gitmişken uğramadan geçilemeyecek bir yer olan Mimar Sinan'ın 'ustalık eserim' dediği Selimiye Camisi'nde gördüğüm manzaraydı. Koca Selimiye'de akşam namazında toplam 50-60 kişilik cemaat vardı. Bu manzara karşısında Kanuniyi ve Sinan'ı düşündüm. Acaba bugün bu iç burkan manzarayı görseler ne derlerdi? Sonra kendisine 'efendim sizce bu ümmet ne zaman kurtulur' diye sorulduğunda, merhum Mehmet Akif Ersoy'un verdiği o müthiş cevabın sesi yankılandı kulaklarımda ve Selimiye'nin muhteşem kubbesinde; "Cuma namazına gelen cemaat, sabah namazına da geldiği zaman" Belli ki, daha çok yolumuz var.