Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kansız geçiş...

Yazının Giriş Tarihi: 29.06.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.06.2019 00:01

Elbette ülke yönetimlerinde olmazsa olmaz bir değerdir, demokrasi. İnsanların birbirini ayrıştırmaksızın, kutuplara yöneltmeksizin sürdürülebildiği ortak yaşama demokrasi adını verebiliriz. Son yıllarda demokrasi birçok ülkeyi farklı ziyaret etti. Ülkelerin içerisinde bulunduğu ayrışmalar ve kutuplaşmalar toplumlar ile yönetimler arasında kanlı izler bıraktı. Birçok ülke bu ayrışmalar sonucunda ağır bedeller, göçler ve yıkımlar ile yüzleşti. Ve Asya ile Afrika bu ağır gündemli tarihsel süreçleri milyonlarca insanın ölümü, göçü ve kentlerin yıkılışı ile seyretti. Ortadoğu ise, halen daha bunu gözlerimizin önünde yaşıyor...

Türkiye’nin tarihsel iz düşümlerini doğru okuduğumuzda Osmanlı taht kavgaları, Milli mücadele dönemi vakıaları, Cumhuriyet dönemi tek partili süreçler ve son olarak Adnan Menderes’in idam edilmesi ile siyasetin karanlık sayfalarına kaydetti. Demokrasi öncelikli eğilimleri engelleyerek kanlı süreçlerle ülkeyi karşı karşıya bırakan tüm olaylarda dışarıdan oyun kurucular ve içeride ki yerli ve de milli oyuncuları kol kola gördük. Ya kandık ya da kandırıldık...

İstanbul seçimleri her şeyden önce demokrasi ve gelecek adına önemli anekdotlar içeriyor. Türkiye, baskıcı ve dikta söylemleri sevmeyen bir toplumsal yapıya sahip. Yine sert üslup ile bütünleşen kindar duruşlar halkta geçit bulmuyor. Siyaset ile devletin, devlet ile milletin çok geç anlaşabildiği bir ülke. Herkes her şeyi anladığında ise, her şey için geç kalınmış olunuyor.

Yeni kabine tek fırsat...

Ankara’nın gözden kaçırmadığı ve sokakta fazlası ile yinelenen bir terim, ‘yeni kabine.’ Türkiye’nin son 40 yılını incelediğimizde özelleştirme ile tüketime sevk edilen, sanayisinin hızla eridiği, sektörlerin kısır kaldığı bir iktisat yönetimi ile karşılaşmaktayız. Yıllardır Ankara’yı, İstanbul’u, Bursa’yı ve yine buraların ilçelerini yönetenlerin geriye bıraktığı tek varlıksal değer, borç!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul seçimleri öncesi katıldığı son TRT programı, İstanbul’un Ekrem İmamoğlu’na devredilmesi açısından önemli bir gerçektir. Gördük ki, Erdoğan’ın kurmayları başta olmak üzere TRT ve Ak Parti artık tek kutupta tek parti de sıkışan kısır bir döngü içerisindeler. Ve yine Ak Parti içerisinden kopmaları, değişim adı altında toy ve tecrübesiz kadroların oluşturulmasını, teşkilat kültürü ve saygınlığının çökertilmesini de iyi değerlendirmek gerekiyor.

Türkiye’nin yeni bir siyasi bakış açısına ihtiyacı var. Elbette Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin ülkenin başına kısa sürede gelmesini beklemek artık hayal bile değil. Erdoğan’ın İstanbul seçimleri ile başlayan yenilgi dönemi, Türkiye’nin ve özellikle devletin yeni döneme hızla hazırlanması gerçeğini bürokrasi ile dillendirdi. Ülkenin önünde ki engelleri aşarak daha hızlı koşabilmesi için her şeyden önce sağlam bir üretim ekonomisini hayata geçirmesi gerekiyor. Ve yine tasarruf yerine ARGE ve İNOVASYON öncelikli köklü siyasi ve yönetimsel değişimlere ihtiyaç duyuluyor. Bu anlamda yeni kabine, olumsuz süreci hızla değiştirecek bürokrasiyi tayin etmeli, daha devletçi daha milletçi ve daha fazla vatansever bir yol izlerken, özgürlükleri askıya almayan, ticareti durdurmayan, savunma ve saldırı gücümüzü kırdırmayan uluslarası kabullere uygun olmak zorunda...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.