Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

KAMU YARARI

Yazının Giriş Tarihi: 30.07.2019 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.07.2019 00:04

Pek severim bu sözcüğü;

Halkın yararına olan şey anlamına gelir malum.

Halkın yararına olan şey de en azından halkın zararına değildir o da malum.

Peki her hangi bir şeyin kamu yararına olduğuna ya da olmadığına kim karar verir?

Kamuyu yönetenler elbette.

Rize Fındıklı Belediyesi, sahilde bulunan ve 19 Mart 2019’da açılan Millet Bahçesi Parkı’nın adını değiştirerek  Atatürk Parkı yapmış. Fındıklı Kaymakamlığı ise, adın değiştirilmesinde  kamu yararı görülmediğinden parka Atatürk adının verilmesini onaylamamış.

Hani fındık kadar bir kamu yararı görse onaylayacakmışta, göremeyince cık ,olmaz bu diyerek reddetmiş.

Hakkı var mı?

Var elbette. Kaymakam da bir kamu yöneticisi sonuçta.

O zaman korkular boşunaymış;

Madem kaymakamlıklar, valilikler, bakanlıklar ve bilumum kamu yönetim mercii reddedip yasaklamıyorlar hatta hiç ses etmiyorlar öyleyse aşağıda sıralayacağım her konuda kamu yararı var demek ki.

1 litre benzinin 7,03 TL’den satılması, (Bursa merkez)

1 litre Motorinin 6,41TL.olması, (Bursa merkez)

1 litre LPG’ye 3,56 TL ödenmesi, (Bursa Nilüfer)

1 Kg kıymanın 50 TL. 1 Kg bamyanın 18 TL’ye denk gelmesi,

Elektrik faturalarında tüketilen ile ödenen arasında iki kat fark olması,

2003 yılından 2019 Mayıs ayına kadar Türkiye’de elektrik faturasındaki artışın yüzde 307 olması,

Aylık enflasyonun sadece yüzde 20’lik kısmının resmi olarak açıklanması,

Diğer köprülerde var ama; Osmangazi Köprüsünden geçebilmek için Otomobilin 103,05 , Hafif Ticari Aracın 164,85 , Motosikletin 72,15 ,3  Sınıf Aracın 195,75 4. Sınıf Aracın 259,65 5. Sınıf Aracın  327,65  TL. geçiş bedeli ödemeleri,

Sayıları 5 milyona dayanan Suriyelilerin devletin talimatına karşı çıkmak üzere Türkler defolsun (doğru olduğuna inanmak istemiyorum) yazılı pankartlarla toplu eylem yapmaları,

Yaklaşık 6.5 milyon sigortalının emeklilikte yaşa takılması,

Üniversite sınavına giren çocuklarımızın sorulara verdikleri yanıtlarda ki yanlışlarının doğrularına oranı,

Haziran 2019 (sonu)  itibariyle;Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasının yani Açlık Sınırının, 2.067 TL,Yoksulluk Sınırının ise 6.733 TL olması,

2.020 liralık asgari ücretin açlık sınırının altında kalması,

Tüik in verilerinde bu oranın Haziran 2018’e göre % 20,58 artması,

Çay,fındık,incir,kayısı, Arpa, buğday, mısır, yulaf ve çavdardan oluşan tahıllar,soya,ayçiçeği,işlenmiş şeker ihracat mallarımızken onların artık ithal edilmeleri,bu listeye sebzelerin de koyulması,

Yerel tohumların satışına yasak getirilmesi,

26'sı mısırda 10'u soyada 36 GDO lu genin yem amaçlı ithalatına izin verilmesi,

Sahte sağlık sertifikası ve sahte belgelerle daha bu ayın başında ülkeye  giriş yapan 2 bin 939 baş besilik dananın Türkiye’nin dört bir yanına dağılması,

Nerede bir orman varsa ağaçların kesilip ormanların rant için yakılması,

Türkiye’nin Maldivleri namı ile anılan Salda Gölünün ihaleye açılması,

Ankara Tren Garı kampüsü içerisinde bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Misafirhanesi olarak kullanılan Kurtuluş savaşında Atatürk’ün karargah olarak kullandığı toplumun hafızası niteliğinde ki tarihi binanın bir vakıf üniversitesine  verilmesi,

Bu az oldu denilerek AOÇ kapsamındaki Maliye hazinesi arazisinden de 555 bin metrekarelik alanında üzerine eklenmesi,

Kamu kaynaklarının bilerek ve bilmeyerek hatalı yatırımlarla  israf edilmesi

Sadece 2019un ilk 6 ayında 840 işçinin iş kazaları(!)neticesinde ölmeleri,

İşkura kayıtlı işsizlerin sayılarının 4,5 milyona ulaşması,

Her 4 işsizden birinin üniversite mezunu olması,

Medyada üç haberden birinin yolsuzlukla başlaması,

Trafik kazalarında üç ayda 418 kişinin ölmesi 2 bin 23 kişinin yaralanması,

Resmi verilere göre (2018) 18 ayda 21.957 gebe çocuğun(gebe ve çocuk aslında ne kadar zıt sözcükler insan sadece yarken bile utanıyor) hastanelerde kayıt altına alınması ve  çocuk yaşta gelin (bunlar da aynı) olanların sayılarının 10 yılda yüzde 52  artması,

Bir sürü şarlatanın fetva adı altında hak dini İslam’ı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaları ve insanları dinleri ile aldatmaları,

Özelleştirme adıyla cumhuriyet kazanımlarının yabancılara satılmaları,

Depremde toplanma alanlarının imara açılması,

Pisa değerlendirme sonuçlarına göre Türk çocuklarının  72 ülke arasında 50.olmaları

OECD nin yaptığı bir araştırmaya göre 0 ile 2 yaş arası erken çocukluk eğitimi ve bakımı için kreş ve anaokulu benzeri kurumlara kayıt oranının  Türkiye'de yüzde 1'in altında olması,

Şehirlerde ki hastanelerin kapatılıp şehirlerin kilometrelerce dışlarına yapılan şehir hastaneleri,

TÜİK verilerine göre, Türkiye'de bir yıl içinde(2016) 552 kütüphanenin kapatılması,

Cimer’in makam araçlarının kirası için ödenen bedeli aylık 1.187.200 lira

olarak açıklaması,

Ve; her fırsatta bu ülkenin kurucusuna,kurucularına ana avrat küfürler dahil olmak üzere hakaret edilmesi,müsebbiplerinin eylemlerinden dolayı ciddi cezalar almamaları ve  Atatürk’e saldırının neredeyse meşrulaşması…

Öyle ya;

Tüm bu saydıklarım ve say(a)madıklarım kamu yararına yapılıyorlar ki önlenmeleri için kimsenin kılını kıpırdattığı yok.

Her ne kadar kamu yararı denilince öncelikli olarak halk yararı akla gelse de,sözcüğün bir anlamı da devlet yararı.

Yani kuram, yarar konusunda halk ile devleti ayırmıyor.Birinin yararına olanın diğerinde yararına olacağını belirtiyor.

Sanırım dünyada kafası en karışık kamu bizim kamudur.

Uygulamalara bakınca neyin yararına neyin zararına yapıldığına karar vermesi öyle zor ki…

Peki bu yazı kamu yararına mı?

İşte o okuyana göre değişir de,

Ruhsal açıdan benim zararıma olduğu kesin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.