Timsah Arena Hastanesi’nde yoğun bakımda olan
Bursaspor adlı hasta, yapılan tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Umutla beklenen sevindirici haber ne
yazık ki gelmedi. Bursaspor’un kalbi durdu.
Elektronik ekranda sabit düz çizgi çıktı. Taraftarlar
hüsrana uğradı. Beyin ölümü gerçekleşmek üzere olan
hastanın geri dönüşü için kalp masajı ve elektro şok
şart. Ama kim yapacak? İşte bütün mesele bu. Hasta
Bursaspor Mesut Bakkal’ın ellerine teslim edildi. Vay
bizim halimize. Kalp durdu kına yakın.
Göztepe karşısında ortaya karakterli bir futbol
koyamadık. Ne zaman koyduk ki diyeceksiniz?
Haklısınız. Uzun zaman oldu. Ben hatırlamıyorum en
azından. Ama yine karakteri olmayan futboldan da
gözlerimiz kanadı. İnsanlar sabaha kadar uykusuz
kalarak şehrin dört bir yanını pankartlarla donattı.
Bu takımın onlar için ne anlama geldiğini, Bursa’nın
her caddesine, köprüsüne, duvarına adeta kazıdılar.
Beklenen tepki yine gelmedi. Ya hiç mi ruhunuza bir
şey işlemedi. Bu kadar mı ruhsuzsunuz. Göztepeli
futbolcular yata yata maçtan istediklerini aldılar.
İstediler hırslıydılar ve VAR’a takılmalarına rağmen
pes etmediler. 1 puanla evlerine döndüler.
Bursasporlu futbolcularda sadece sahadaki Aytaç
Kara’da gördüm o hırsı. Onda da sonuç yok. Ya 90
dakika boyunca rakip kaleye sadece 2 şut
çekebiliyorsan zaten futbol oynama. Git kumda plaj
voleybolu oyna. Sahadaki yeteneksizler ordusu milyon
liralar kazanıyor arkadaşlar. Şaka değil. Her
adımları para. E iyi de be kardeşim hakkını versene.
Ruhunu karakterini koysana ortaya. Alsana şu maçı.
Umurunuzda değil mi bu denli? Siz ne bu takımı ne bu
şehri ne de Bursa’yı hak ediyorsunuz. Yazıklar olsun
diyorum. Siz suçlusunuz ama sizden daha suçlu olanlar
bu takıma sizi getirenler.
Biz ne zaman düştük asıl biliyor musunuz? Bursaspor’a
siyaset girdiği gün. Rahmetli İbrahim Yazıcı
siyasilere asla yüz vermezdi. Sadece yol verirdi.
Bursaspor’un işlerine burunlarını sokmalarına izin
vermezdi. O’nun ölümün ardından Bursaspor Kongreüyelerinin bütün başkan seçimleri yanlış olmuştur.
Erkan Körüstan, Recep Bölükbaşı ve Ali Ay buna örnek
3 isimdir. Kısaca Bursaspor’a bunu bizzat kendimiz
yaptık. Önce Bursaspor’a siyaset girdi. Sonra
tribünler bölündü. Camiadan elimizde bir şey kalmadı.
Şampiyon takımı ikinci kez düşürdünüz. Koca çınarı
devirdiniz. El birliğiyle çürüttünüz. İçten içe can
özünü kuruttunuz. Yazıklar olsun.
Başka bir duruma daha parantez açayım.
Bursaspor taraftarlarından tepkilerini aldılar. Ya
nereye gitti o halleriniz. Ne ara kaybettiniz o
duygularınızı. Atatürk Stadyumu’nda bir karşılaşmada
futbolcular istenen sonucu alamayınca Bursaspor
taraftarları önce stad önündeki merdivenlerde isyan
bayrağını açar ardından soluğu Özlüce de alırdı.
Şimdi var mı böyle tepkiler arkadaşlar. Göztepe’yi
yenemedik Süper Lig’den düştük siz tepki vermeden
ayrıldınız stadyumdan. Niye? Neden? Sosyal medyada mı
vermek gerekiyor illa tepkiyi. Çok acayip değil mi ya
sizce de? Çıt çıkmadı çıt. Ne bu teslimiyet yahu?
Maraton’daki arkadaşları tenzi ediyorum. Güneşin
altında adeta kavruldular. Stadı doldurdunuz evet
ama Göztepe taraftarlarının ne yazık ki gölgesinde
kaldınız. Maçın başından bitişine kadar hiç
susmadılar. Hem teksas tribünde hem de maraton 'da
sık sık kavgalar çıktı. Önce kendimizi eleştirmeliyiz
ki gerçeklere ulaşabilelim. Deplasmanda Malatya'yı
yeneceğimize olan inancınız kaldı mı? Benim kalmadı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İkbal TURAN
Kalp durdu kına yakın
Timsah Arena Hastanesi’nde yoğun bakımda olan
Bursaspor adlı hasta, yapılan tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Umutla beklenen sevindirici haber ne
yazık ki gelmedi. Bursaspor’un kalbi durdu.
Elektronik ekranda sabit düz çizgi çıktı. Taraftarlar
hüsrana uğradı. Beyin ölümü gerçekleşmek üzere olan
hastanın geri dönüşü için kalp masajı ve elektro şok
şart. Ama kim yapacak? İşte bütün mesele bu. Hasta
Bursaspor Mesut Bakkal’ın ellerine teslim edildi. Vay
bizim halimize. Kalp durdu kına yakın.
Göztepe karşısında ortaya karakterli bir futbol
koyamadık. Ne zaman koyduk ki diyeceksiniz?
Haklısınız. Uzun zaman oldu. Ben hatırlamıyorum en
azından. Ama yine karakteri olmayan futboldan da
gözlerimiz kanadı. İnsanlar sabaha kadar uykusuz
kalarak şehrin dört bir yanını pankartlarla donattı.
Bu takımın onlar için ne anlama geldiğini, Bursa’nın
her caddesine, köprüsüne, duvarına adeta kazıdılar.
Beklenen tepki yine gelmedi. Ya hiç mi ruhunuza bir
şey işlemedi. Bu kadar mı ruhsuzsunuz. Göztepeli
futbolcular yata yata maçtan istediklerini aldılar.
İstediler hırslıydılar ve VAR’a takılmalarına rağmen
pes etmediler. 1 puanla evlerine döndüler.
Bursasporlu futbolcularda sadece sahadaki Aytaç
Kara’da gördüm o hırsı. Onda da sonuç yok. Ya 90
dakika boyunca rakip kaleye sadece 2 şut
çekebiliyorsan zaten futbol oynama. Git kumda plaj
voleybolu oyna. Sahadaki yeteneksizler ordusu milyon
liralar kazanıyor arkadaşlar. Şaka değil. Her
adımları para. E iyi de be kardeşim hakkını versene.
Ruhunu karakterini koysana ortaya. Alsana şu maçı.
Umurunuzda değil mi bu denli? Siz ne bu takımı ne bu
şehri ne de Bursa’yı hak ediyorsunuz. Yazıklar olsun
diyorum. Siz suçlusunuz ama sizden daha suçlu olanlar
bu takıma sizi getirenler.
Biz ne zaman düştük asıl biliyor musunuz? Bursaspor’a
siyaset girdiği gün. Rahmetli İbrahim Yazıcı
siyasilere asla yüz vermezdi. Sadece yol verirdi.
Bursaspor’un işlerine burunlarını sokmalarına izin
vermezdi. O’nun ölümün ardından Bursaspor Kongreüyelerinin bütün başkan seçimleri yanlış olmuştur.
Erkan Körüstan, Recep Bölükbaşı ve Ali Ay buna örnek
3 isimdir. Kısaca Bursaspor’a bunu bizzat kendimiz
yaptık. Önce Bursaspor’a siyaset girdi. Sonra
tribünler bölündü. Camiadan elimizde bir şey kalmadı.
Şampiyon takımı ikinci kez düşürdünüz. Koca çınarı
devirdiniz. El birliğiyle çürüttünüz. İçten içe can
özünü kuruttunuz. Yazıklar olsun.
Başka bir duruma daha parantez açayım.
Bursaspor taraftarlarından tepkilerini aldılar. Ya
nereye gitti o halleriniz. Ne ara kaybettiniz o
duygularınızı. Atatürk Stadyumu’nda bir karşılaşmada
futbolcular istenen sonucu alamayınca Bursaspor
taraftarları önce stad önündeki merdivenlerde isyan
bayrağını açar ardından soluğu Özlüce de alırdı.
Şimdi var mı böyle tepkiler arkadaşlar. Göztepe’yi
yenemedik Süper Lig’den düştük siz tepki vermeden
ayrıldınız stadyumdan. Niye? Neden? Sosyal medyada mı
vermek gerekiyor illa tepkiyi. Çok acayip değil mi ya
sizce de? Çıt çıkmadı çıt. Ne bu teslimiyet yahu?
Maraton’daki arkadaşları tenzi ediyorum. Güneşin
altında adeta kavruldular. Stadı doldurdunuz evet
ama Göztepe taraftarlarının ne yazık ki gölgesinde
kaldınız. Maçın başından bitişine kadar hiç
susmadılar. Hem teksas tribünde hem de maraton 'da
sık sık kavgalar çıktı. Önce kendimizi eleştirmeliyiz
ki gerçeklere ulaşabilelim. Deplasmanda Malatya'yı
yeneceğimize olan inancınız kaldı mı? Benim kalmadı.