Türkiye’de ‘piyasalara operasyon çekildiğine inanan ciddi bir kitle var’. Bu algı günahları perdeliyor, evin içindeki kavgaları önlüyor, alışverişte en azla yetinmeyi sağlıyor…

Pompalanan algı nedeniyle; Piyasalarda olağanüstü fiyat hareketlerinin yaşandığı bir dönemi az hasarla atlatmanın çabası içinde herkes… Ancak hasar alanların beklentileri çok yüksek… Ya batacak olanlar… Onlar konkordato peşindeler…

Bu arada piyasalara göz atmamız gerek…

Merkez Bankası’nın enflasyon verilerinin açıklanması sonrasında ‘faiz artırım sinyali’ vermesi, dolar kurunun üç gün süresince düşmesine yol açtı. Dolar kurunun 6,60 seviyesinin altına kaymasıyla 6,40 seviyeleri görüldü. Buranın da kırılmasıyla birlikte 5,70 ve 5,20 seviyeleri gündeme gelecek diye beklerken tam tersi gelişmeler de yaşadı Türkiye… Paraya yön verenler, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararını  beklemeye başladı. En etkili karar oradan çıkacak çünkü…

Enflasyon verisi sorası ‘TÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi’ne bakıldığında liranın 2003’ten bu yana elde ettiği bütün kazancını geri verdiğini görüyoruz. TL’nin olabilecek en dip seviyelerde olduğunu söylemeliyim… Bu noktada yeni kararlar gelmesi gerek… Orta Vadeli Program’da etkili önlemler ve teşvikler geleceğini öngörüyorum. ‘5 Nisan Kararları’ gibi şok edici, toplumu belli bir süreliğine kroke haline getirecek önlemler… Yeni para birimi (YTL) bile olabilir…

Verilere göre ağustos ayı tüketici fiyatları, yıllık bazda yüzde 17.9 artarken ağustos ayı enflasyon beklentisinin dört katına kadar yükseldiğini gördük… Enflasyon verisi sonrası Merkez Bankası, pazartesi günü yaptığı basın açıklamasında, enflasyon görünümünün fiyat istikrarına yönelik tehdidine işaret ederken “fiyat istikrarını desteklemek için gerekli önlemleri alacağını” belirtti. Basın açıklamasında, bankanın parasal duruşuna da dikkat çekildi. TCMB’nin açıklaması sonrasında 13 Eylül Perşembe günü gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından beklentiler yükseldi. Kurda stres azalırken son bir hafta içerisinde ABD ile ilişkilerde gerilimi tırmandıracak yeni açıklamalar gelmedi. Bu da dolar/TL kurundaki yeni atakların önünü kesti gibi…

Uzmanlara göre Merkez Bankası’nın eylül ayı faiz toplantısında 500 baz puanlık artış beklentisi hakim. Bu büyüklükte bir artırımın yatırımcıları sakinleştirmek için yeterli olmayabileceği de bir gerçek… Merkez Bankası’nın faiz kararı kur üzerinde kısa vadede etkisini hemen hissettirecektir. Ancak hemen sonrasında yeni Orta Vadeli Programın açıklanması beklenecek… Değerlendirmeler yapılacak…

Asıl mesele yabancı yatırımcılar… Yabancı yatırımcılar şubat ayından bu yana borsada satış yapıyor. Ancak açıklanan son veriler satış hızında yavaşlama olduğunu gösteriyor. Son üç aydaki verilere baktığımızda haziran ayında 328 milyon dolar satış gerçekleştiren yabancıların, temmuz ayında 321 milyon dolar ve ağustos ayında ise 118 milyon dolarlık satış gerçekleştirmişler… Satacak hisseleri olanlar, sanırım yeni ekonomik programı bekliyorlar. Eğer faiz kararı yüksek çıkarsa; dolardan çıkanlar borsaya gelebilirler…

Yabancı yatırımcı, güven endeksine bağlı olarak Bursa başta olmak üzere ‘teknik kentlere’ yönelmelidir… Ara mal üreten yabancılar, nihai ürünlerde rakipsiz olanlar ve Türkiye üzerinden yakın ve uzak doğuya açılmak isteyenler, zaman geçirmeden kalıcı olarak gelmelidirler… Yatırımcıya her türlü kolaylık gösterilirken; aşırıya kaçılmaması da istirhamımdır.

Son olarak hatırlatayım… Döviz kurlarında yaşanan olağanüstü hareketlilikte kendi vatandaşımız daha etkili oldu… Merkez Bankası verilerine göre dolar/TL’nin 7,2362 seviyesini gördüğü 10 Ağustos günü dolar kurunda en fazla işlem yapanların maalesef yerli işbirlikçiler olduğu görüldü. 10 Ağustos’ta 14,6 milyar dolarlık toplam işlemin 10 milyar dolarını yurtiçi müşteriler gerçekleştirirken 3,7 milyar dolarını yurtdışı müşteriler gerçekleştirdi. Kurdaki toplam 100 birimlik hareketin yüzde 68’ini yerli yatırımcılar gerçekleştirdi diyebiliyoruz… Oysa daha milli olmamız isteniyor…  

Ankara, atacağı adımlarda daha dikkatli olmalı. Kendimizi konumlandıracağımız nokta; KHK’ların derinliği kadardır…