Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kadir Mısıroğlu kimdir?

Yazının Giriş Tarihi: 05.03.2018 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.03.2018 00:03

Kadir Mısıroğlu, 24 Ocak 1933 yılında Trabzon'un Akçaabat ilçesinde dünyaya geldi. Sivri çıkışları ile son dönemde sık sık gündeme geldi özellikle Atatürk düşmanlığını körükledi dinleyenleri kısmen etkiledi ve kafalarının karışmasını sağladı kendisini tanıyalım ve geçmişini anlatalım istedik. İlk ve orta öğrenimini Akçaabat'ta tamamlayan Kadir Mısıroğlu, liseyi Trabzon'da okudu. 1954 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne giren Kadir Mısıroğlu, öğrencilik süreci boyunca pek çok öğrenci yurdu açıp işletti. Kadir Mısıroğlu, hukuk okumasına rağmen üniversite yıllarında tarihe merak saldı ve bu alan üzerine yoğunlaştı ve bu alanda araştırmalar yaptı. Kadir Mısıroğlu, Lozan; Zafer mi, Hezimet mi?! adlı ilk eserini 1964 yılında yazdı ve aynı yıl Sebil Yayınevi'ni kurdu. 1970 Yılının ocak ayında Milli Türk Talebe Birliği'nde Harf inkılabı ile alakalı verdiği bir konferansı dava mevzuu yapılarak hakkında Eskişehir Örfi İdare Mahkemesi'nce Kadir Mısıroğlu'na mahkumiyet kararı verildi. 1976 yılında İslami bir dergi olan Sebil Dergisi'ni çıkarmaya başladı. Bu dergideki birtakım yazılarından dolayı Kadir Mısıroğlu'na kısa bir müddet sonra 163. maddeye istinaden sayısız dava açıldı. 1980 ihtilali ile Kadir Mısıroğlu'nun da vazifeli bulunduğu MSP Merkezi Umumi Heyeti hakkında tevkif kararı verilince, hakkında daha evvel açılmış olan davaların, MSP davasıyla birleşmesinden doğacak ağırlıktan dolayı bazı arkadaşlarının ısrarı ile Kadir Mısıroğlu yurt dışına gitmek zorunda kaldı.

Mısıroğlu’nun Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yeni değil, çocukluğuna dayanan bir geçmişi var.

1941 yılında, sekiz yaşında, Akçaabat Merkez İlk Mektebi’ne başlıyor. Mısıroğlu’na göre o yıllar “İslam aleyhtarlığının en şiddetli bir surette yürütüldüğü zamanlardı.” 1948’de Ortamektep’e giderken arkadaşlarıyla arasında bir gerilim çıktı. Konu; Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsiyetiydi. Atatürk hakkında söyledikleri okul idaresine taşındı. 15 yaşındayken Atatürk düşmanlığının ilk cezasını almış, okuldan 1 haftalığına uzaklaştırılmıştı.

Okuldan uzaklaştırılması onu öylesine öfkelendirmiş olsa gerek ki, hayatını anlattığı yazısında o olaydan şöyle bahsetti:

“Bu suretle başlayan yakın tarihimizle alakalı bir bakış açısı, zamanla gelişecek, hayat ve mücadelemin hakim çizgisini teşkil edecekti.”

1950’de Trabzon Lisesi’ne başladı. Okulda söyledikleri, faaliyetleri nedeniyle defalarca disiplin kurulunun karşısına çıktı. Trabzon Lisesi’ndeki macerası okulda bulunan namaz odasındaki bir takvimde Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini yırtmasıyla son buldu. Trabzon Lisesi’nden atılmış, liseyi başka okullarda girdiği sınavlarla tamamlayabilmişti.

Mısıroğlu’nun “keşfettiği” yurtları, daha sonra ise FETÖ kullanacaktı. O yurtlardan yetişen binlerce militan, Cumhuriyet devrimlerine savaş açacak, devleti teslim alacak ve orduya kadar sızacaktı. Ancak Cumhuriyet devrimlerine saldırmaya hız vermişti bir kere Mısıroğlu. Bu kez, İstanbul Milli Türk Talebe Birliği’nin Harf İnkılabı konferansında saldırdı devrimlere. Konferansta söyledikleri nedeniyle 7 sene 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın infazı Eskişehir Sivil Cezaevi’nde başladı, oradan İstanbul Sağmalcılar Cezaevi’ne gönderildi. Daha sonra da Bakırköy Akıl Hastanesi Adli Servis ve Cerrahpaşa Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nde devam etti. Cerrahpaşa’dan 1974 affıyla birlikte serbest bırakıldı. Af çıkmış, hakkındaki davalar düşmüştü. Fazla vakit kaybetmeden işe koyuldu, Sebil dergisini yayımladı. Derginin 8. sayısının kapağına dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in karikatürü ve CHP’nin 6 okunu koydu. Yayımladığı kapakla CHP’yi solcu olmakla “suçlayıp”, CHP’nin kapatılmasını talep etti.

2014 yılında Ortadoğu gazetesi yazarı Yücel Bulut, Mısıroğlu ile ilgili çok konuşulan bir yazı kaleme aldı. Yazar Bulut, 1963 senesinde dönemin tanınmış ilahiyatçılarından olan ve Türkiye’nin ilk Hac ve Umre Organizasyon şirketinin kurucularından Prof. Dr. Mehmet Müftüoğlu’nun Kadir Mısıroğlu’na güvendiğini, yanlarına İhsan Toksarı’yı da alarak “Ortaşark” isimli Hac ve Umre Organizasyon Şirketi’ni kurduklarını yazdı. Bulut’un yazısının asıl önemli kısmı ise şuydu:

“Mehmet Müftüoğlu çok iyi düzeyde Arapça bilmesi nedeniyle Türkiye’den Hacca giden kafilelerin başında yer alır. Müftüoğlu, Hacılarla birlikte Suudi Arabistan’a giderken; şirketin Türkiye’deki işlerini de Kadir Mısıroğlu ve İhsan Toksarı’ya bırakır...

1960’ların Türkiye’sinde oldukça uzun süren bir Hac seyahatine çıkan Mehmet Müftüoğlu bu defa geri döndüğünde her şeyin buhar olup gittiğini fark eder.. Dünyası yıkılmıştır. Her şeyini emanet ettiği Kadir Mısıroğlu ve İhsan Toksarı toplanan Hac paralarını adeta buharlaştırmıştır. Bir türlü hesabı tutturamazlar. Rivayet göre İhsan Toksarı hacıların parasıyla Bebek’te apartman yaptırmış, Kadir Mısıroğlu da paraların bir kısmını buharlaştırmıştır.

Olay Adliyelik olur. Bütün birikimini bir anda kaybeden İlahiyat Profesörü Mehmet Müftüoğlu derhal mahkemeye koşar. Kadir Mısıroğlu ve İhsan Toksarı aleyhine alacak davası açar. Açar ve kazanır da! Ama parasını tahsil etmesi mümkün olmaz. Bol bol beddua ederek vefat eder.

Gericiliği kafasını bulandırmış olsa gerek ki, İkinci Dünya Savaşı’nda bahsederken “Alman harbi devam ederken, Komünist Rusya'da Stalin emretti: 'Kumlara Ayetel Kürsi okuyun. Alman ordusunun üzerine serpelim.' En azından maneviyat takviyesi için komünist bunu yaptırdı” dedi. William Shakespeare'in aslında Müslüman ve isminin "Şeyh Pir" olduğunu iddia etti. Cinlerle iletişim kurabilen kendisi gibi bir insanla karşılaştığını ve Atatürk’ün ruhunu çağırdıklarını, hatta o “seansta” Atatürk’ü sorguladığını dahi iddia etti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.