Anneannem, teyzem, terzi Cemile abla, Şefika yenge, süslü Mübeccel, zarif Handan, Sıska Hayriye, telgraf Sıdıka…

Bursa’ya geldiğinde babaannem, çok ender olsa da annem, yıllar sonra                      öğrendim ki kayınvalidem ve mahallelisi…

Kadınlar…

Günler öncesi hazırlıklarına başladıkları ve iş bölümü yaptıkları börek,poğaça,kuru pasta ve bilumum yiyeceklerini yüklenip Cümbür cemaat patra ki gazinolara giderlerdi.

Rahmetli teyzemin bu gün bile anlamlandıramadığım deyimi ile Logarak’a

Yani Kadınlar Matinesine.

Zamanın ne kadar ünlü şarkıcısı, türkücüsü, solisti, assolisti ve komedyeni varsa hepsini mutlaka görmüştür o güzel insanlar. Hem görmüşler hem de tıklım tıklım dolu salonlarda yarımşar metre kare boşluklar bulup oynamış göbek atmışlardır.

Matine Fransızca kökenli bir sözcük; Herhangi bir eserin tanıtılması, okunması, yorumlanması veya bir sanatçıyı anma amacıyla düzenlenen toplantı anlamına geliyor. Bizdeki yerleşik karşılığı ise gündüz gösterisi.

Elin Fransız’ı ne bilsin gündüz gösterisi deyimimin bizde kadınlar matinesi karşılığında kullanılacağını. Fransız kalmış konuya haliyle…

Sanıyorum iki belki üç tanesine de bende katıldım bu sosyal etkinliğin. Hepsinde de büyük olasılıkla da dünyalar iyisi teyzeme emanet edilmişimdir.

Hani şimdi gençler yıkılıyooooo diyorlar ya işte öyle yıkılırdı o zamanlar kadınlar matinesinin düzenlendiği salonlar. Yıkılıyo dediysem öyle garip sesler çıkartıp höykürerek değil, her şarkıcıya ve her şarkıya hep bir ağızdan eşlik edilerek…

Gözle görülebilecek bir zarafetin parantezine alınmış şarkıcıyla dinleyicinin göz teması kurabildiği insanların kazıklanma endişesi duymadan üç beş kuruşları ile katılabildikleri içi boşaltılmamış ayağa düşürülmemiş özlenen beklenen ve güpe gündüz alkışların yankılandığı çok renkli etkinliklerdi Kadınlar Matineleri.

Dezavantajlı Kadınlar Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği…

Hoppala Kadınlar matinesini yazarken devrelerin mi karıştı kardeş?

Yoo karışmadı. Aksine bana bu yazıyı yazmaya karar vermemim sebebi o dernek. Bilinen adı ile GÜÇKAT.

Kadınlar Matinesi projesinin sahibi Güçkat.

Neden sahibi çünkü bu etkinlikle sağlanacak gelir ile sığınma evlerinden çıkan kadınlara ait 76, otizmli 19 toplam 95 çocuğun okul masrafları Güçkat Aracılığı ile karşılanacak.

Daha ne olsun…

Aslında Matine 9 Ekim günü yapılacaktı ancak son sekiz şehidimizin acısı araya girince 16 Ekim Salı günü saat 13’e ertelendi dernek tarafından.

Duyduğum kadarı ile konsepti tamamlamak üzere Roman Ekibi de sahne alacakmış etkinlikte. Yani kadınlar hem eğlenecekler hem nostalji yapacaklar hem de 95 çocuğa umut olacaklar.

Eğer sizin de aranızdan bu çümbüşlü iyiliğe katılmak isteyeniniz olursa şuraya bırakıvereyim adresi ve iletişim numarasını; 100. yıl metro çıkışı Arena Avm Arena düğün salonu İrtibat; 0555 203 10 27

Dernek Başkanı Gülay Çelenk matine sadece kadınlara dediği için üzüldüm doğrusu. Gidip görmeyi ve bir iyiliğe daha tanıklık etmeyi çok isterdim. Artık hanım temsil edecek bizi…

Haa hala umudumu yitirmedim aslında.

Belki Gülay Hanım ‘’Hadi sen de gel bari’ ’deyiverir diye umutla bekliyorum.

Ne de olsa gazeteciyim.

Biz de kadın erkek fark etmez gazeteci kendine özgü bir türdür.

Yanılıyor muyum?