Ülkemizdeki kara gün dostu olarak bilinen ve yaşanılan her türlü olayda ilk akla gelen tek kurum olan Kızılay, Bursa’nın Kestel ilçesinde yaşanılan felaketler başta olmak üzere diğer ilçelerimiz ve köylerimizdeki felaketlerde halkımızın en büyük yardım ve destekçisi oldu.

Evet, ülkemiz ve Bursa geçtiğimiz haftayı pek de iyi sayılır şekilde tamamlamadı. Pazar günü başlayan ani sağanak yağış, dolu ve fırtına yüzünden Bursa’da oluşan sel baskınları 6 can aldı. Toplamda 13 ilçe ve 43 köy bu afetten zarar gördü. İnsanlarımızın evlerine sel suları ve çamur çapak doldu.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, insanlarımız sele kapıldı. Araçlar, tarım araçları, otomobiller, traktörler hepsi sel sularına kapılıp sürüklendi. Bazıları ise kullanılmaz hale geldi.

Allah bu tür felaketleri bizlere bir daha göstermesin.

İnsanların ocaklarına ateş düştü, deyim yerinde ise.

Tabi, insanların zor günlerinde onları düşünen, onlara sıcak yemek, barınma imkanı, ihtiyaçlarını giderebilme imkanı sağlayan bir kurum var. Onun adı, Kızılay.

Zor günlerin kadim dostu Kızılay.

Kızılay, geçtiğimiz hafta Pazar günü akşamı meydana gelen Kestel ilçemizdeki sel felaketi sonrasında bölgeye gelip önlemleri alan ve hizmete başlayan ilk kuruluşlar arasında yer aldı.

Türk Kızılay Bursa Şubesi, geçtiğimiz günlerde yaşanan, can ve mal kaybına neden sel felaketinde oluşan yaraları sarmak için felaketin yaşandığı ilk anlardan itibaren bölgede çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bölge halkına sıcak yemek ve ihtiyaç sahiplerine temel gıda malzemeleri ile hijyen setleri dağıtan Türk Kızılay Bursa ekipleri, afetzedelerin günlük ihtiyaçlarının karşılanması için çalışıyor.

Bölgede yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı Davut Gürkan, bölgede yaşanan afet olayında zarar gören vatandaşlara ve bölgede hizmet veren ekiplere üç öğün olmak üzere yiyecek ikramları ile bölgedeki ihtiyaç sahiplerine temel gıda malzemeleri ile hijyen setleri dağıtımları gerçekleştirdiklerini belirtti. Bölgede oluşan felaketin ardından yaraların bir an önce sarılması adına bölgedeki çalışmalarını aralıksız olarak sürdüreceklerini ifade eden Davut Gürkan, olayda yaşanan can kayıplarından dolayı bölge ve Bursa Halkı’na başsağlığı diledi.

Kızılay ve yaptığımız hizmetlerle ilgili olarak daha önce de birkaç kez köşemde yazılar yazmıştım. Salgın hastalık, korona belası ve Covid-19 mikrobunun yayılmaya başlanmasıyla birlikte Kızılay’ı bizler sokaklarda halka, yardıma muhtaç olanların yanında canla başla çalışırken gördük. Yapılan bu hizmetlerle gururlandık. Sevindik.

“Bizlere düşünen ve bizlere yardım için hazır kıta bekleyen birileri varmış!” diyebilmek insanlara ne kadar da huzur veren bir duygu imiş, bu süreçte öğrendik.

Ve, bizler bu hizmetleri görünce içimizden gelen sesle, “iyi ki varsınız!” diye seslendik.

Kızılay ve hizmetleri, saymakla bitmez. Deprem anında, yangın anında, sel baskınları ve doğal afetler anında bizler onları hep yanımızda görüyoruz. Sadece, böylesine üzücü olaylarda değil, mutlu günlerde de Kızılay’ın hizmetleri izlemek mümkün. Mesela, sünnet çağına gelmiş çocukların, sünnet ettirilmesi gibi önemli aile ve sosyal hizmetlere de imza atan bir kurum Kızılay. Yaz aylarında, kamplarıyla çocuklar ve gençlere tatil imkanı sunan bir kurum Kızılay. Kızılay’ın bu çalışmalarına halkımızın da tam destek olması ve buradan sağlanan gelir ve desteklerle insanların mutlu edilmesi gerçekten huzur veriyor. Mutluluk veriyor.

Geçtiğimiz hafta sonu, gençlerimiz için, yarınlarımız ve ülkemizi teslim edeceğimiz çocuklarımız için çok önemli bir dönüm noktası idi. Üniversite giriş sınavları yapıldı. Pandemi ortamındaki eğitim kesintisi dahil pek çok dert ve sıkıntının yaşandığı bir ortamda gençlerin böylesine önemli bir sınavda ter dökmesi inanın yaşanması istenmeyen bir olay. Ama, hayat devam ediyor. Bir şekilde günlerin değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik çalışmaların yapılması ve tamamlanması gerekiyor. Bu sınav, liseli gençlerimizin üniversite kapılarını aradıkları sınav.

Bu sene gerçekten çok zor şartlar altında gerçekleşti.

Pek çok gençlerimiz okulların pandemi sırasında kapalı tutulması nedeniyle evlerinde, belki de sokağa çıkma kısıtlaması altında, elektronik ortamda sunulan dersleri titizlikle izleyip hazırlandı. Sınavların oturumları yapıldı. Gençlerimiz ellerindeki kalemlerde akıllarındaki bilgileri kağıtlara geçirip, soruların cevaplarını doldurdular.

Hepsine üstün başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun. Belki hafta sonu geçirdikleri birkaç saat bundan sonrası ömürlerinde onlara ışık tutacak yeni ufukların ve kapıların açılmasına yol açacak.

Şansları bol olsun.