Sanırım bu seçimlerde de meydanlarda somut söylemlerin yerini hamasi nutuklar ve karşılıklı giydirmeler ön planda olacak. Sosyal medya özellikle twitter ile yapılan salvo atışlar da giydirmenin takım elbiseleri.

Durum onu gösteriyor.

Gördüğüm kadarı ile gerek iktidar gerek muhalefet söylemlerini belli bir çizgiye oturtmaktan,yapacaklarını somut verilere dayandırmaktan ziyade kitlelerinin duymak istediklerini söylediklerini varsayarak konuşmalarını nabza şerbet karşı tarafa nefret parantezine almaya temayüllüler ve bu durumun sadece dinleyenlerini karşı tarafa bilemeye  yarayacağın da farkında değiller gibi.Ya da farkındalar da mühimsemiyorlar gibi.

Bu bilenmenin toplum üzerinde ki psikolojik baskısını ve sonuçlarını işin uzmanlarına bırakarak bu seçime katılacak tüm partilere sormak istiyorum;

Beyler hepinizin ülkenin iyiliği ve selameti adına yola çıktığınızdan kimsenin şüphesi yok.Yine hepinizin çeşitli sorunların giderilmesi için önerdiğiniz çözümlerin farklı olması da son derece doğal.Zaten bu demokrasinin olmazsa olmazı.Elbette her birinizin ayrı ayrı eleştiri hakkınızda var. Peki bunu sağduyu hakimiyeti altında yapmak çok mu zor?

Ülkemizde seçime girecek her partinin az ya da çok toplumda bir karşılığı var ve bu toplum her yerde iç içe yaşıyor. Kahvede, statta, çarşıda, pazarda, kamuda, özelde, camide kısacası her yer bu partilere oy verenlerin ortak alanları. Aynı toprakta doğan aynı toprağa gömülen insanların.Onları bir arada tutan en önemli unsurda aynı bayrağın altında hayatlarını sürdürmeleri yani ulus olmaları.Emin olunuz ki sizlerin sarf edip ‘siyasi söylemdir olur o kadar’ deyip geçtiğiniz her sert söylem bu bir arada yaşayan ulusun algısında yer ediyor ve insanlar birbirleri ile atışmadan,dalaşmadan siyaset konuşamaz oluyorlar çünkü birbirlerini dinlemiyorlar sadece yine birbirlerine cevap yetiştirmeye çalışıyorlar.

Oysa siyaseti seven bu konuda gönüllü olarak kafa yoran ve kendimizce çözümleri olan bir milletiz biz.Yani siyasi görüş zenginliğimiz pek çok Avrupa ülkesi yaşayanından çok daha fazla.Hepimiz müdahilizdir siyasete bir yerlerinden.Bakınız partilerinize millet vekili olmak için baş vuranların sayılarına eminim siz de hak vereceksiniz.

Biz sizlerden söz ederken ‘’Büyüklerimiz’’ deriz.Bu sıfatı bulunduğunuz mevkilerden ziyade o mevkilere layık olduğunuzu düşündüğümüz  için veririz.Söyledikleriniz bizim için önemlidir pek çok sıkıntımızın giderilmesi için ağızlarınızın içine bakarız ama o ağızlardan umut değil kör dövüşünü çağrıştıran cümleler çıkarsa dönüp bir de kendimize bakarız acaba yanıldık mı diye.

Haydi gelin bu seçimde 21.yüzyılın Türkiye’sine yakışır halkı aydınlatıcı, bilgilendirici, yanlış anlaşılmaları ve yorumları bertaraf edici,hepimizi gelecek adına umutlandırıcı,ayrıştırmadan ötekileştirmeden,tümümüzün aynı dağın yeli olduğumuzu göz ardı etmeden,orada burada rakibe bindireceğim diye öznesi yükleminden utanan cümleler kurup paylaşmadan,herkesin değerlerine değerinizi katmayı ihmal etmeden,bizim size ihtiyacımız olduğunu,sizinde bize hizmet adına yola çıktığınızı unutmadan,elbette hepinizin kendilerinize göre doğrularınız var ama ortak doğruların da olabileceği gerçeğini yadsımadan,beşer şaşar öngörüsünü es geçmeden,dinin mümin ile Allah arasında en büyük akid olduğunu unutmadan ve araya girmeye çalışmadan,ülkemizin etrafını sarmış çakalları üzerimizde dolaşan akbabaları umutlandırmadan bir centilmenlik  ittifakı kuruverin.Türk milleti hassastır atara gidere bakar mağdur bulur.

Gömün savaş baltalarınızı. Düşmanımız çok gerekirse hep birlikte çıkartırız onları toprak altından.Elimizden almaya kalkanın vay haline.

Emin olunuz ki ülkeye dair,bize dair tüm çabalarınız böylelikle hepimiz tarafından çok daha iyi anlaşılacaktır.Hepimizin dinginliğe ve sağ duyu ile düşünebilmeye ihtiyacımız var bunu bizden esirgemeyiniz.Sükunet ve hoş görü algıyı açar,doğruyu yanlışla ayırmanın kılavuzu olur.

Hem hep beraber dinlenmişte oluruz çünkü hem siz hem de biz yorgunuz.

Yorgun seçmen ne size yar olur ne ülkeye. Centilmenlik ittifakı alıverir yorgunluğumuzu.Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa bir de bunun hatırını düşünün.

Bendenize sorarsanız şahane olur adı da Şahane-i ittifak olur.

Elbette son söz sizin.

Büyüklerimizin…