Yıllardır güney sınırımızda ortalık yangın yeri. Bütün dünya gözü dönmüş bir katilin gün be gün kendi halkını katletmesini sadece izliyor ve üç maymunu oynuyor. Dünkü saldırıda olduğu gibi sadece işine geldiği zaman ve işine geldiği kadar bir operasyon yapılıyor ve sonuç itibariyle it iti ısırmıyor. Türkiye dışında hiç bir ülke mazlum Suriye halkının geleceğini düşünmüyor ve kendi çıkarlarına göre hareket ediyor.

Hedef Esad değil

Babasından devraldığı dikta rejimini sürdüren ve son yıllarda yaptığı katliamlardan gördüğümüz üzere de halkının geleceğinden ziyade sadece kendi saltanatını düşünen Esad, koltukta kalabilmek için ülkesini resmen Rusya ve İran'a teslim etti.

Fırat'ın doğusunu ABD, batısını da Rusya ele geçirmiş durumda. Kutup ayısı sıcak denizlere, katil kovboylarsa o taptıkları petrole kavuştu. Bu devletlerin yanında yarım porsiyon durumundaki İran'da bölgede mezhep tabanlı genişlemesini devam ettiriyor.

Sonuçta hepsi halinden memnun ve hiç birisi de Suriye'de güçlü bir yönetim istemiyor çünkü parçalanmış bir ülkede at koşturmanın rahatlığına çok alıştılar.

Kimyasal saldırı kimin işi?

Esad'ın katil ve zalim bir diktatör olduğu su götürmez bir gerçek lakin son iki kimyasal saldırıyı onun yapmamış olma ihtimali yüksek. Her iki saldırıdan sonra ABD, İsrail, İngiltere ve Fransa'nın bölgeye daha da yaklaştığı ortada. Trump'un 'Suriye'den çekileceğiz' açıklamalarına rağmen derin Amerika'nın temsilcileri başkanı yalanlayarak böyle bir durumun (en azından kısa vadede) olmadığını söylediler.

ABD'de bu tartışmalar yaşanırken birden bu kimyasal saldırı gerçekleşti ve Amerika'nın tekrar demir atması sağlandı. Daha önce yaptıkları gibi bunu yapmak da Esad'ın olmayan vicdanına ağır gelmezdi ama bu son iki kimyasal saldırıyı yapmak onun menfaatine değildi. Adam zaten her türlü bombayla istediği kullanıp binlerce insanı rahatça öldürüyor. Onun için bunun yöntemi çok önemli değil. Esad'ın amacı kendisine muhalif olan ve direnen kim varsa hepsini öldürmek. Sadece kendilerini değil, ailelerini de öldürüp soylarını kurutmak istiyor. Adam soykırım yaparken neden kimyasal yolu seçip gereksiz tepki çeksin ki?

Suriye'nin geleceği

Sanırım bu kimyasal işi özellikle İngiltere, ABD, İsrail ve Fransa bloğu tarafından kullanılıyor. Zaten yapılan son iki saldırı da boşaltılan askeri üslere füze fırlatmaktan ibaretti. Esad'ı hedef almak zaten amaçları değildi. Kaos ve iç savaş ne kadar uzun sürerse, bu kan emiciler de o kadar uzun süre bölgeyi sömürmeye devam edecekler.

Ne ABD, ne Rusya ne de Türkiye için (arkasını kollayanlar olmasa) Esad'ı devirmek sorun değil lakin iki dünya devi de bu durumdan memnun. Onlar kurdukları çadır tiyatrosunda şovlarına devam ediyor, silahlarını test ediyor, iman ettikleri paralarını istifliyor ve sonuçta yine ölen bu coğrafyanın insanları oluyor.  

Türkiye için çember daralıyor

Suriye krizinde Türkiye doğru bir noktada duruyor. İnsani açıdan yapılması gereken ne varsa yapıyoruz. Esad'ı Rusya ve İran korumaya aldığı için Şam rejimine direkt bir müdahalede bulunamasak da sınıra yakın bölgeleri teröristlerden temizliyoruz. ABD müsaade etmediği için hala temizlenmesi gereken bazı bölgelere maalesef giremiyoruz.

Bölgede batı bloğu ile Rusya ve İran'ın başı çektiği blok arasında süren çıkar çatışmalarında iki tarafta Türkiye'yi yanına çekmek istiyor. Bugüne kadar denge politikasını sürdürsek de çember de giderek daralıyor. Korkarım iş öyle bir noktaya gelecek ki, bizi de bir tarafı seçmeye mecbur bırakacaklar. İşte tam bu noktada Allah karar vericilerimizin ve sonrasında da milletimizin yardımcısı olsun.