Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İstikrarlı bir istikrarsızlık

Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2015 11:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2015 11:00

 

Daha önceki yazılarımda sık sık bu sistemin günümüz Türkiye'sine artık yetmediği tezini savunduğumu okuyucularım hatırlayacaktır. Rahmetli Necmettin Erbakan, 'bu düzen değişmeli' derdi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da aynı vurguları yapar hatta 'biz bu sistemin alternatifi olmayı değil yeni bir düzen kurmayı vaat ediyoruz' derdi. Yine rahmetli Adnan Kahveci'nin de mevcut düzene yönelik eleştirilerini hatırlamayan yoktur. Rahmetli Özal da bu talepleri sık sık dillendirmişti ama Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmasına rağmen, içerisinde bulunduğu şartlardan dolayı bu amacını gerçekleştirememişti. Yukarıda saydığım isimlerin bir başka ortak yanı da, milletin saygısını ve sevgisini kazanmış, vefatlarının ardından ise adeta toprağa değil bu aziz milletin sinesine defnedilmiş olmalarıdır.

 

Benzer bir süreç

Yine benzer bir süreçteyiz ve şartlar farklı olsa da sanki yine aynı dönemeçlerde yol alıyoruz. Hani ister istemez tarih ve tekerrür olayı akla geliyor. İnsan düşünmeden edemiyor, biz neden hala özgün ve bağımsız bir sistem kuramıyoruz? Neden bu tartışmalar ciddi olarak her gündeme geldiğinde ortalık karışıyor? Bunu hayata geçirecek potansiyele sahip kişiler ya şüpheli bir şekilde aramızdan ayrılıyor ya da ilginç karışıklıklar ortaya çıkıyor ve oluşan kaos ortamında bu konu gündemden düşüyor. Bu işlerin her seferinde aynen tekerrür etmesi sizce de biraz garip değil mi?

Şimdi baktığımızda AK Parti'de aynı hedeflerle karşımızda. Yıllardır bu konuda bir yol almaya çalışıyor ama en başarısız olduğu konu da bu. Son 7 Haziran belirsizliğinin ardından 1 Kasım'da ortaya çıkan tabloyla birlikte yeni sistem tartışmaları da güçlü bir şekilde tekrar gündemimize girdi fakat ben yine ortalık karışacak diye korkuyorum. Anlaşılan devlet olarak görünen ve özellikle de görünmeyen sahalarda tüm tedbirleri almadan yeni sistem arayışlarına girmek ciddi sıkıntıları da beraberinde getiriyor. O zaman da belki tarih değil ama hatalar tekerrür ediyor.

 

Neden yeni bir sistem?

Şöyle geriye doğru bakıp 1923'ten itibaren yakın siyasi tarihimizi ele alırsak Atatürk gibi otoriter, karizmatik ve güçlü bir lider ve İnönü gibi uysal Başbakanlar olmadığında bu sistem istikrarsızlık üretiyor. Aslında o zamanda sistem demokratik olmuyor.

Bakın Atatürk'ten beri bu güç seviyesine ilk kez bu kadar yaklaşan lider Recep Tayyip Erdoğan oldu. Üstelik Erdoğan, tek parti döneminin aksine, şeffaf ve çok partili yarışın olduğu demokratik seçimlerden her seferinde sandıktan çıkarak geldi. Bugün ise Atatürk - İnönü örneğinden izler taşıyan (aynısı değil) Erdoğan - Davutoğlu ilişkisini en başta Atatürk'ün kurduğu parti CHP eleştiriyor. Haklı oldukları yanlar da var elbette lakin bu bile artık bu düzenle olmadığının çok güzel ispatı.

 

92 yılda 64 hükümet

Bakın Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar geçen 92 yılda tam 64 hükümetimiz olmuş. (64. Hükümet de 5-10 güne kurulmuş olacak) Bu istatistiğe göre hükümetlerimizin ortalama ömrü 16 ay yani 1,4 yıl. Şimdi belediye başkanınızın ortalama 16 ayda değiştiğini düşünün ve o ilçede hizmetlerin nasıl yapılamayacağını hesaplayın. Bir de bunu ülke geneli olarak ele alın ve bu şartlar altında, neden bu kadar düşük bir milli gelirimizin, kalitesiz yaşam şartlarımızın, çarpık şehirlerimizin ve dışa bağımlı ekonomimizin olduğunu bir kez daha düşünün.

Özetle bizim yeni bir sisteme, ciddi reformlara ve baştan aşağıya bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var.

O yüzden, başkanlık ya da başka bir sistemi tartışmadan önce herkes somut verilerle mevcut durumu ortaya koymalı ve öncelik olarak bu asgari müşterekte hem fikir olunmalı. Evet beyler, bu düzen değişmeli...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.