Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İstanbul sözleşmesi mağduru İbrahim Ersöz

Yazının Giriş Tarihi: 12.08.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.08.2020 00:01

Yaz aylarının bu kavurucu sıcağında Mudanya ilçemize gidip önce balık sonra deniz kenarında yürüyüş kararı aldık Rıfat Haliç, Hakan Sunan ve Özgür Şahin ile, Mudanya sevdiğim güzel ilçelerden biridir sık sık gideriz elbette diğer yerleri de harikadır Mudanya nın yalnızca merkezi baz almamak gerekir. Yemek faslı bittikten sonra limanda deniz havası alarak yürüyüş yapıyoruz bir müddet sonra yorulup çay içmek için Kahve Rengi isimli kafe nin önünde ki taburelere oturup çay isteğimizi söylüyoruz. Oturduktan bir müddet sonra yan taraftan yaşlı bir adamın bana baktığını fark ediyorum, göz göze geliyoruz, adamın dertli olduğunu hissediyor ve gözlerinde ki derin hüznü okuyorum ve içimden gelerek bir baş selamı veriyorum, yaşlı adam gülümseyerek selamımı alıp karşılık veriyor. Çaylarımız geliyor ve garsona ''amcaya da bir çay ver bizden'' diyorum. Garson ''onun çayı var''deyince yana eğilerek bakıyorum ve masasında dolu çay bardağını görüp gülümsüyorum.

Arkadaşlarla sohbetimize devam ederken yaşlı amca Atatürk kelimesini duyunca kolunu uzatıp ''Kemal Atatürk'' imzalı dövmesini gösteriyor ve bununla gurur duyuyor. Bir şeyler anlatıyor fakat duyamıyorum bu sebeple ''amca yakına gel şöyle buyur'' diyorum, hareketlenip geliyor aramıza. Bir müddet sohbetten sonra cüzdanından bir evrak çıkarıp bana uzattı. Evrağı alıp okuduktan sonra yaşlı amcanın gözlerinde ki hüznün sebebini de anlamış oldum. Ben sordum o cevapladı ve aklıma 2 yıl önce Bursa Haber gazetesinde yani yine bu köşede ''BABALAR MAĞDUR EDİLİRSE'' başlıklı köşe yazım geldi aklıma. İstanbul sözleşmesinin mağdur ettiği yüz binlerce babalar dan biri karşımda duruyordu ve anlattıklarını dinleyip siz değerli okurlarımızla paylaşalım istedik.

-Adım İbrahim Ersöz Mudanya'lıyım buranın en eski ve yerli balıkçılarındanım şu an 66 yaşındayım yıllar önce Marina da bir balıkçı kulübem vardı 7 yıl önce dönemin ak parti belediyesi beni oradan çıkardı yerine yerde vermedi, fakat benim kaldığım bu kulübeyi başkalarına verdi, kulübe aynı şekilde duruyor, şu an sokaklarda ve parklarda yatıyorum.

-Evin çocukların yok mu?

-Var iki kızım bir oğlum var onlar kendi dünyalarındalar doğal olarak, ben eşimle boşandım beni 5 kez şikayet etti dört kez hapise girdim iki kez kapalı iki kez açık cezaevinde bir ay kadar yattım, bir ara barışacak duruma geldik ve bana krediler çektirdi 60-70 bin civarı paraları verdim ve sonrasında beni kovdu tekmeyi vurdu, evden uzaklaştırma aldım bu İstanbul sözleşmesi denilen bela yüzünden. Bir gün parkta bankette yatıyorum eski eşim geldi bağırdı çağırdı ve ardından beni yine şikayet etmiş, yine mahkemeye çıktım ve hakim doğru dürüst beni dinlemeden bir yıl hapis verdi.!

Evrağa bakıyorum Açık ceza infaz kurumu gönderme tutanağı yazıyor 4 Ağustos 2020 tarihli ve İbrahim Ersöz'e hitaben ''hakkınızdaki ilamın infazı için 10 gün içerisinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına teslim olmanız. Teslim olmadığınız takdirde hakkınızda 5275 sayılı kanunun 19.maddenin 1. fıkrasına göre yakalama emri çıkarılacağı ve yakalandığınızda kapalı ceza infaz kurumuna alınarak, Açık ceza evi infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 6. maddesine göre işlem  yapılacağı tebliğ ve ihtar olunur.'' yazıyor.  Okudukça bu mağdur yaşlı amcamıza üzülüyoruz.

İbrahim Ersöz eşiyle barışma pahasına çektiğikredilerden dolayı maaş alamıyor eşi ise ayrıca emeklymiş benim maaşın tamamı gitti bankalara her ay 2 bin lira ödeme yapılıyor maaş ne oldu ne bitti hiç bir şey bilmiyorum artık, bana yapılan bu haksızlıklardan dolayı kendimi içkiye verdim, hayatım mahvoldu hep eşimin bu oyunları ve İstanbul sözleşmesinden dolayı bunlar başıma geldi, bir Müddet Ovaakça da Amatem de alkol tedavisi gördüm, şuan evsiz yurtsuz ve parasızım bana yardım edilmesini rica ediyorum durumu iyi olan kişilerden bu talepte bulunuyorum, sokaklarda ve parklarda yatıyorum, yaz aylarında bir nevi idare ediyorsunuz fakat kış ayları bu mümkün değil.

Yazıyı kaleme almadan önce İbrahim Ersöz'ü aradım ben evrağı aldıktan sonra perşembe günü cezaevi ne teslim olmaya gittim, fakat ''şimdi seni alamayız'' dediler kapıdan geri döndürdüler ve 30 eylüle kadar pandemi den dolayı izinli olduğumu söylediler bende geri döndüm. İbrahim bey 30 eylüle kadar olan günler 1 yıllık hapisten düşüyor mu? diye sordum, cevabını bilmediğini söyledi, bizim memur kesimi de zaten kimseye adam gibi bilgi vermez ne hikmetse.!

İbrahim Ersöz'e çok üzüldüğümü açık ve net olarak söylüyorum, onun gibi bu İstanbul sözleşmesinden mağdur olan yüzbinler hatta milyonlarca koca, baba, dede var, Bazı kadınlar bu itirazımıza karşı çıkabilir bu mühim değil, bu işi kötüye kullanan milyonlarca kadın var, ve onlara şeytanca akıl veren fikir hocası fetbazlar da var elbette. İstanbul sözleşmesi iptal edilip her iki bireyi de koruyup kollayacak güçlü yeni yasalar yapılmalı, İstanbul sözleşmesi kadın cinayetlerini asla durduramaz, aksine günümüzde olduğu gibi daha da arttıracak maalesef.

Son olarak 66 Yaında ki İbrahim amca ya yardım etmek isteyen olursa bende cep telefonu mevcut dileyene verebilirim, tüm mağdurlara geçmiş olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.