Aylardır yazılan, çizilen ve konuşulan İstanbul seçimleri önceki gün halkın sandığa gitmesiyle son buldu.
31 Mart’ta tercihini Ekrem İmamoğlu’ndan yana kullanan İstabullular 23 Haziran’da büyük bir farkla İmamoğlu ile devam yetkisini verdi.
31 Mart öncesi ve sonrası söylemlerin bu sonuçlarda çok büyük etkisi olduğu unutulmamalı..
Biraz geçmişe gidecek olursak;
31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Millet İttifak’ının adayı Ekrem İmamoğlu 13 bin 729 oy farkıyla kazanmıştı. AK Parti ve MHP, İstanbul Büyükşehir, Büyükçekmece ve Maltepe belediye başkanlığı seçimlerine “tam kanunsuzluk” iddiasıyla itirazda bulunmuştu. YSK’nın beş saat süren kritik toplantısında AK Parti’nin olağanüstü itirazını görüştü ve 4’e karşı 7 oy ile seçimlerin yenilenmesine karar verdi.
Burada AK Parti cephesinden ortaya atılan bazı söylemler ‘özellikle çaldılar’ iddiaları ister istemez diğer adayın mağdur olduğu kanaatini oluşturdu.
İstanbul’un geneli değil de sadece Büyükşehir sonucunun iptal edilmesi halkın tepkisine neden olduğu da gözden kaçmamalı.
İtirazlar, demeçler, mitingler ve halkla buluşmalar seçmeni yeteri kadar etkilemedi ve 23 Haziran günü İstanbul seçmeni bu sefer yaklaşık 800 bin farkla Ekrem İmamoğlu’nu yeniden o koltuğa getirdi. Burada her zaman olduğu gibi Ak Parti’nin geçtiği süreçleri de gözönüne aldığımzda Türk halkının kim ne söylerse söylesin hangi parti ne vaatlerde bulunursa bulunsun, mağdurun yanında yer aldığını bir kez daha gösterdi.
Ve İstanbul’un yönetimini 5 yıllığına İmamoğlu’na verdi.
23 Haziran akşamı sandık sonuçları açıklamaya başladığında adayların ve liderlerin değerlendirmeleri merak konusuydu.
Seçim yasağının kalması ile birlikte kameraların karşısına ilk geçen Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım oldu.
İlk açıklaması ise “İstanbul yararına ne varsa İmamoğlu’nun yanında olacağız” sözleri oldu
Bu kez seçimi ben kazandım demedi. Tam bir devlet adamlığının erdem ve ferastini ortaya koyarak rakibi İmamoğlu’nun kazandığını ve kendisini tebrik ederek başarılar diledi.
Uzun zamandır gergin olan toplum için gayet yerinde bir açıklama oldu.
Daha sonra basının karşısına geçen Ekrem İmamoğlu’nun da toplumun bütününe, herkesi kucaklayan bir konuşması oldu.
İmamoğlu’nun açıklamalarında satırbaşları ise şöyleydi:
Türkiye’de 31 Mart akşamı demokrasi saatinin durdurulduğunu…
Saatleri durdurarak zamanın akışını durdurulamayacağı, gerçekleri de örterek gizleyemeyeceklerini…
İstanbulluların bu seçimde sefer görev emri verdiklerini…
Hayatındaki en onurlu göreve geldiğini…
Milyonlarca insana mahcup olmamak için çok çalışacağını…
Siyasi partilerin kutsal olmadığını ve parti liderlerinin kutsamaması gerektiğini…
Partilerin bir amaç değil hizmette bir araç olacağını…
Liderlerin yeri milletin üstünde değil içinden olmayı gerektiğini… Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin elinde olduğunu, gibi açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da hızlı metro yapmak gibi, mülteci konuları gibi İstanbul’un acil sorunlarında merkezi ve yerel yönetimin uyumlu çalışması için görüşme talebinde bulunan İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı’da Resmi Twitter hesabında bir açıklama yaptı.
Erdoğan açıklamasında;
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimi sonuçlarının İstanbul için hayırlara vesile olmasını dileyerek, milli iradenin bir kez daha tecelli ettiğini ve gayrı resmi sonuçlara göre seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyorum” dediği açıklamaları da toplumun beklediği bir gerçekti.
Evet!.
31 Mart’a giden yolda ve sonrasında her türlü söylemler politikalar geride kaldı.
Artık hem Türkiye açısından hem İstanbul açısından yepyeni bir süreç başladı. İktidarın, muhalefetin ve diğer tüm partilerin seçimleri Türkiye gündeminde 5 yıl boyunca gündemden çıkarması lazım.
Herkesin ve herkesimin odaklanacağı tek şey ülke için çalışma, üretim ve kalkınma…
Bu sonuçların hayırlı olması dileğiyle… Esen kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Burhan KAYA
İstanbul seçimini yaptı
Aylardır yazılan, çizilen ve konuşulan İstanbul seçimleri önceki gün halkın sandığa gitmesiyle son buldu.
31 Mart’ta tercihini Ekrem İmamoğlu’ndan yana kullanan İstabullular 23 Haziran’da büyük bir farkla İmamoğlu ile devam yetkisini verdi.
31 Mart öncesi ve sonrası söylemlerin bu sonuçlarda çok büyük etkisi olduğu unutulmamalı..
Biraz geçmişe gidecek olursak;
31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Millet İttifak’ının adayı Ekrem İmamoğlu 13 bin 729 oy farkıyla kazanmıştı. AK Parti ve MHP, İstanbul Büyükşehir, Büyükçekmece ve Maltepe belediye başkanlığı seçimlerine “tam kanunsuzluk” iddiasıyla itirazda bulunmuştu. YSK’nın beş saat süren kritik toplantısında AK Parti’nin olağanüstü itirazını görüştü ve 4’e karşı 7 oy ile seçimlerin yenilenmesine karar verdi.
Burada AK Parti cephesinden ortaya atılan bazı söylemler ‘özellikle çaldılar’ iddiaları ister istemez diğer adayın mağdur olduğu kanaatini oluşturdu.
İstanbul’un geneli değil de sadece Büyükşehir sonucunun iptal edilmesi halkın tepkisine neden olduğu da gözden kaçmamalı.
İtirazlar, demeçler, mitingler ve halkla buluşmalar seçmeni yeteri kadar etkilemedi ve 23 Haziran günü İstanbul seçmeni bu sefer yaklaşık 800 bin farkla Ekrem İmamoğlu’nu yeniden o koltuğa getirdi. Burada her zaman olduğu gibi Ak Parti’nin geçtiği süreçleri de gözönüne aldığımzda Türk halkının kim ne söylerse söylesin hangi parti ne vaatlerde bulunursa bulunsun, mağdurun yanında yer aldığını bir kez daha gösterdi.
Ve İstanbul’un yönetimini 5 yıllığına İmamoğlu’na verdi.
23 Haziran akşamı sandık sonuçları açıklamaya başladığında adayların ve liderlerin değerlendirmeleri merak konusuydu.
Seçim yasağının kalması ile birlikte kameraların karşısına ilk geçen Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım oldu.
İlk açıklaması ise “İstanbul yararına ne varsa İmamoğlu’nun yanında olacağız” sözleri oldu
Bu kez seçimi ben kazandım demedi. Tam bir devlet adamlığının erdem ve ferastini ortaya koyarak rakibi İmamoğlu’nun kazandığını ve kendisini tebrik ederek başarılar diledi.
Uzun zamandır gergin olan toplum için gayet yerinde bir açıklama oldu.
Daha sonra basının karşısına geçen Ekrem İmamoğlu’nun da toplumun bütününe, herkesi kucaklayan bir konuşması oldu.
İmamoğlu’nun açıklamalarında satırbaşları ise şöyleydi:
Türkiye’de 31 Mart akşamı demokrasi saatinin durdurulduğunu…
Saatleri durdurarak zamanın akışını durdurulamayacağı, gerçekleri de örterek gizleyemeyeceklerini…
İstanbulluların bu seçimde sefer görev emri verdiklerini…
Hayatındaki en onurlu göreve geldiğini…
Milyonlarca insana mahcup olmamak için çok çalışacağını…
Siyasi partilerin kutsal olmadığını ve parti liderlerinin kutsamaması gerektiğini…
Partilerin bir amaç değil hizmette bir araç olacağını…
Liderlerin yeri milletin üstünde değil içinden olmayı gerektiğini… Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin elinde olduğunu, gibi açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da hızlı metro yapmak gibi, mülteci konuları gibi İstanbul’un acil sorunlarında merkezi ve yerel yönetimin uyumlu çalışması için görüşme talebinde bulunan İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı’da Resmi Twitter hesabında bir açıklama yaptı.
Erdoğan açıklamasında;
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimi sonuçlarının İstanbul için hayırlara vesile olmasını dileyerek, milli iradenin bir kez daha tecelli ettiğini ve gayrı resmi sonuçlara göre seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyorum” dediği açıklamaları da toplumun beklediği bir gerçekti.
Evet!.
31 Mart’a giden yolda ve sonrasında her türlü söylemler politikalar geride kaldı.
Artık hem Türkiye açısından hem İstanbul açısından yepyeni bir süreç başladı. İktidarın, muhalefetin ve diğer tüm partilerin seçimleri Türkiye gündeminde 5 yıl boyunca gündemden çıkarması lazım.
Herkesin ve herkesimin odaklanacağı tek şey ülke için çalışma, üretim ve kalkınma…
Bu sonuçların hayırlı olması dileğiyle… Esen kalın.