Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İslam güneşinin nuru

Yazının Giriş Tarihi: 20.05.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.05.2020 00:00

Bu sene gerçekten çok günler geçiriyoruz. Allah ıslah etsin. Hepimiz, dünyayı sarsan koronavirüs, Covid-19 nedeniyle sıkıntılı yaşamak zorundayız. Karantina altındayız zorunlu olarak.

Hayat ise devam ediyor.

Takvimlere göre, bu sene hem inanç bakımından Müslümanlar açısından büyük önem arz eden Kadir Gecesi ile hem de milli gururumuz 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramını bir arada aynı gün kutladık. Yaşadık.

Ne mutlu bizlere ki, böylesine önemli iki olayın yaşandığı günler bir araya geldi. İnsanlık için yeni ışıkların yakılmasına, yeni ufukların belirlenmesine, kardeşlik, barış, huzur tohumlarının ekilmesine yol açtı.  Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan takvime göre bu yıl Kadir Gecesi 19 Mayıs’a denk geldi.

Peki Kadri Gecesi’nin anlamı ve önemi nedir? Kadir Gecesi’nde ne oldu?

Kadir Gecesi, yüce dinimiz İslam’ın en şerefli, en faziletli ve en ihtişamlı gecelerinden en başta gelenidir. Kadir Gecesi, İslam güneşinin, Kuran meşalesinin dünyayı aydınlatmaya başladığı mübarek bir gecedir. Bu gece, kalbi Kuran nuru ve peygamber müjdesi ile parlayan, alnı secde izleri ile nurlanan müminler için af ve mağfiret gecesidir.

Kadir (kadr) kelimesi “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan 97. sûre bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. İslam’ı inceleyen bilim insanları hayırlı olanın bu gecede yapılan amel olduğunu, bin ayın ise içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bir süreyi ifade ettiğini belirtirler. (Taberî, XV, 339). Ancak, genel bir rakam konumunda bulunması ve ism-i tafdîlden sonra gelmesi dikkate alınarak bu sayının çokluktan kinaye olabileceğini söylemek de mümkündür. (Mâtürîdî, vr. 895b; Mevdûdî, VII, 187). Kur’ân-ı Kerîm’in başka âyetlerinde de bin ve elli bin yıla tekabül eden “gün” kavramı kullanılmaktadır (es-Secde 32/5; el-Meâric 70/4).

Kadir Gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir Gecesinin verildiği belirtilir. (el-Muvaṭṭaʾ, “İʿtikâf”, 6). Kadr suresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.

Aynı adı taşıyan 97. sure bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. Kadir Gecesi bilindiği gibi Kur’an'ı Kerim'in indirilmeye başlandığı gecedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e Hira dağında Kur’an'ı Kerim'in ilk ayeti o kutsal gecede inmiştir.

Surede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir.  Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur’an’ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için, bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır.

Kadir Gecesinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira, Kadir gecesinin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Halbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca, Kadir Gecesinin bildirilmemesi yoluyla Müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tâzimde aşırıya kaçmaları önlenmiş olur (Zemahşerî, IV, 273; Fahreddin er-Râzî, XXXII, 28-29).

Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 1; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 175-176).

Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 5; “İʿtikâf”, 1; Müslim, “İʿtikâf”, 1-5; Tirmizî, “Ṣavm”, 73).

Bir hadiste Resûl-i Ekrem’in Kadir gecesinde, “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir. (Tirmizî, “Daʿavât”, 84; İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 5). Bu sebeple Müslümanlar, Ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi,Kadir Gecesi olarak kabul etmektedir. Bu gece içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek, ibadet etmekte, dualarla geçirmeye özen gösterirler.

Evet, sene Kadir Gecesi Camilerimiz kapalı olması nedeniyle istenildiği gibi ibadetler edilemedi. Birde, Bursa açısından ifade etmemde fayda var. Ramazan ayı başlar başlamaz, okurlarımdan Kayapa TOKİ Camisinin şerefe lambalarının yakılmadığı şikayetleri geldi. Bu durumu, ilçe müftüsü, il müftüsü dahil herkese bildirmemize rağmen, Ramazan karanlıkta geçti. Kadir Gecesi de aydınlatma ışıkları yanmadı. Yakılmadı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.