Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İşin bitince beni sever misin ANNE?

Yazının Giriş Tarihi: 30.06.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.06.2019 00:00

İçeri girer girmez neşeyle bağırdı:

-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?

- Gö...rmüyor musun ?

Telefonla konuşuyorum.

Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi

telefonu babası

arabayı seviyordu.

Her şey erteleniyordu telefon ve araba söz konusu olduğunda... Bir de

Eve misafir gelecek oldu mu kendisine

hiç yer kalmıyordu.

Nerelere gitseydi?

Annesi kapattı telefonu.

Mutfaktan tencere sesleri geliyordu.

Koşarak yanına gitti.

-Sana yardım edeyim mi? dedi en sevimli halini takınarak.

Annesi

manalı manalı baktı:

-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de

seninle uğraşmayayım. Çok

yorgunum zaten.

Yorgunluk nasıl bir şeydi?

Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında

anneannesi oyuncağı yavaşça

elinden alır:

-Nasıl yorulmuş yavrucak.

Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni,

diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.

Yorgunluk gül kokulu

bir uykuya dalmaksa eğer neden annesi kendisiyle

böyle kızgın kızgın

konuşuyordu.

-Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın.

Anneannem

öyle söylüyor.

-Uykuya dalayım da gül kokuları kusur

kalsın. Yorgunluktan ölüyorum.

Bu kelimeden nefret ediyordu. ‘Yorgunum

yorgun olduğumdan böyle yorgunken'....

-Anneciğim sen yorulma

diye...

-Yemekte konuşuruz çocuğum.

Bankada işler yetişmedi.

Baban gelene kadar

bunları bitirmem lazım.

Hadi sen oyna biraz.

Hani siz

yoruluyorsunuz ya... Eeee... Bende oynamaktan yoruluyorum.

Ne yapayım bilmem?

Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler yapılması

gerekenleri

hiç bilmiyorlardı. Işıklar söndü birden.

Annesi öfkeyle

söylenmeye başladı.

-Mum da yok! Diye diye karıştırdı dolapları

el yordamıyla.

Çocuk sırtüstü yatıp anneannesinin köyünü düşündü. Gaz

lambasının

ışığında deli tavşan masalını anlatışını.

Deli tavşanın

duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi

gibi iki ellerini

birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak

tavşan kafası

yaptı.

''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı. Yoldan

geçen

arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı.

Tavşan alabildiğine hür dolaştı sağda solda.

Otlarla kuşlarla konuştu.

Sonra yorgun düştü.

.Duvardaki görüntü minik avuçların açılmasıyla kayboldu.

Kolu yavaşça kanepeden aşağı sarktı.

Sonra ışıklar geldi.

Kadın çocuğun hiç konuşmadığını fark etti.

Birden kanepeye koştu.

Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı.

Masanın üstündeki dosyalara baktı

iğrenerek.

Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini.

Uyandırmaktan

korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu.

Çocuk sanki bir ipucu

bekliyormuşçasına aralanan gözleriyle mırıldandı;

İşin bitince beni sever

misin anne? dedi.

Kadın sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak

sabaha kadar ağladı.

****

Bazen bir mimiktir sevgi, bazen bir dokunuş,

bazen özlemdir, bazen hüzün, bir gözyaşıdır, bir iç çekiş bir tebessümdür sevgi

ifadesi çok ama bazen unuttuğumuz göstermeye korktuğumuz bir

duygudur.

Lütfen sevgimizi yarınlara ertelemeyelim.

Hayat telaşına kaptırıp kendimizi,

sevdiklerimizi ihmal etmeyelim.

Unutmayalım ki yaşamın en güzel yanı sevgidir

Sevdiklerinize sevginizi bugün gösterin söyleyin.

Unutmayalım ki yarın kimseye,

Vaat edilmemiştir.

Tekrar görüşünceye dek,

Sevgiyle kalın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.