Bir dernekten fazlası dediğimizde aklımıza Uluçam Köy Dernek Başkanı İsmail Doru gelirdi. Yıllarca Uluçam köy derneğini ileri taşımak için gece gündüz çalıştı. Birçok kaliteli etkinliğine katıldık ve farkı yerinde gördük. Köyünde sağlık taraması yaptırması öğrencilere burs sağlaması, yine başarılı köy çocuklarına törenle plaket ve altın verilmesi gibi teşvik edici bir çok çalışmayı sayabiliriz. Kimi dernekler yerine iktidar şakşakçılığı yapmak yerine birçok alanda haklı ve etkili muhalefette yapmıştı İsmail Doru.
Tanışmamız 2002 yılına dayanır. O dönemler Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteriydi. (Batis) mağdur olan birçok işçiyi kendilerine yönlendirip hukuki yardım almalarını sağlamıştım. Aynı zamanda sendikanın genel başkanlığını da yapmıştı. İsmail Doru, 2008 de ise benim genel başkanlığımda kurulan kardeş sendika Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (Bamis) kurulmuştu. Bir nevi işçi haklarını savunmaya adanmış bir ömür diyebiliriz. İsmail doru için hiçte abartmış olmayız.
Son yıllarda Uluyol'da bulunan bir hukuk bürosunda görev yapıyordu İsmail Doru. Geçtiğimiz günlerde görüşmemizde dernek başkanlığını bırakıp aday olmayacağını söyledi. Ardından İşçi Haklarını Koruma Derneğini kuracağını anlattı ve mutlaka yanında olmamızı kurucular içinde bulunmamızı istediğini izah edince hayır diyemedik. Bazı dostları kıramaz hayır diyemezsiniz, kabul ettik bir müddet sonra kurucular ile bir araya gelerek sohbetli bir yemeğe katıldık. Yedi kurucusu bulunan İşçi hakları derneği kadrosu tekstil ve metal çalışanı ağırlıklı ve genç arkadaşların katılmış olması bizleri mutlu etti.
Dernek Başkanı İsmail Doru ve benim haricimde kurucu isimler Şeref Gültekin, Mümin Korucu, Ali Şen, Muammer Kaymaz ve Gıyasettin Polat'tan oluştu. Heyecanlı ve arzulu gördüğümüz arkadaşlar ile Uluyol Kamberoğlu İşhanı’nda hizmet verecek olan derneğin başarılı olacağına inancımız tamdır. İşçi bilinçli olursa verim ve üretim artar, daima iddia edip savunduk 4857 sayılı iş kanunu lise kitaplarına girmeli ve ilk iş eğitimi okulda başlamalıdır. Bu hem işçinin hem işverenin hem cennet ülkemizin yararınadır.
12 Eylül 1980 darbesinde ülkenin tamamı ile birlikte önü kesilen sendikalar ikinci darbeyi 1999 yılında yemişti ve son yıllarda bu bitiş artarak devam etti. Demokrat Parti iktidarlarında kurulan sendikalar yine Demokrat Parti tarafından hiç siyasallaştırılmadı ve kendi öz bünyesinde bırakılmıştı. Sonra ki yıllarda ise sendikalara siyaset sokulması işçi haklarını aramak yerine bir kısım siyasi partilerin arka bahçesi olmaktan öteye maalesef gidemedi. Bu nedenle kamuoyunda işçilerin sendikalara güveni azaldı ayrıca temsilci ve delege seçimlerinde antidemokratik seçim ve tavırlar bu güveni tamamen bitirdi.
Bağımsız sendikaların kurulmasının ana sebebi ise mevcut sendikalara tepki sebebidir. Yüksek zam verildiği geçmiş yıllarda bunu dahi yetersiz bulup alanlara çıkan sendikalardan artık eser yok günümüzde verilen yüzde 3’lük 4’lük zamlara bile ses çıkarmayan sendikaların itibarı dip yapmıştır ve yine her sendikanın neredeyse bir siyasi yönü olup neredeyse tamamen siyasallaşmış veya bu boyuta sokulmuştur. İşte bu sebeple bir dernekten fazlası diyerek anlattığımız İsmail Doru'ya ve arkadaşlarına destek veriyoruz. Samimi bir emek ortaya koyularak kurulan bu dernekte hiç bir siyasi partinin akımı olmayacak karma görüşlerden oluşan dernek üye kaydına başladı ve giderek çoğalacak eğitim verecek. Sosyal faaliyetlerde bulunacak ve işçilerin yitirilmekte olan haklarını savunarak bilinçli işçi yetişmesine katkı koyacaktır. Tüm kalbimle İşçi haklarını koruma derneğine başarılar diliyorum hayırlı olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmet KOYUNCU
İşçi haklarını koruma derneği
Bir dernekten fazlası dediğimizde aklımıza Uluçam Köy Dernek Başkanı İsmail Doru gelirdi. Yıllarca Uluçam köy derneğini ileri taşımak için gece gündüz çalıştı. Birçok kaliteli etkinliğine katıldık ve farkı yerinde gördük. Köyünde sağlık taraması yaptırması öğrencilere burs sağlaması, yine başarılı köy çocuklarına törenle plaket ve altın verilmesi gibi teşvik edici bir çok çalışmayı sayabiliriz. Kimi dernekler yerine iktidar şakşakçılığı yapmak yerine birçok alanda haklı ve etkili muhalefette yapmıştı İsmail Doru.
Tanışmamız 2002 yılına dayanır. O dönemler Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteriydi. (Batis) mağdur olan birçok işçiyi kendilerine yönlendirip hukuki yardım almalarını sağlamıştım. Aynı zamanda sendikanın genel başkanlığını da yapmıştı. İsmail Doru, 2008 de ise benim genel başkanlığımda kurulan kardeş sendika Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (Bamis) kurulmuştu. Bir nevi işçi haklarını savunmaya adanmış bir ömür diyebiliriz. İsmail doru için hiçte abartmış olmayız.
Son yıllarda Uluyol'da bulunan bir hukuk bürosunda görev yapıyordu İsmail Doru. Geçtiğimiz günlerde görüşmemizde dernek başkanlığını bırakıp aday olmayacağını söyledi. Ardından İşçi Haklarını Koruma Derneğini kuracağını anlattı ve mutlaka yanında olmamızı kurucular içinde bulunmamızı istediğini izah edince hayır diyemedik. Bazı dostları kıramaz hayır diyemezsiniz, kabul ettik bir müddet sonra kurucular ile bir araya gelerek sohbetli bir yemeğe katıldık. Yedi kurucusu bulunan İşçi hakları derneği kadrosu tekstil ve metal çalışanı ağırlıklı ve genç arkadaşların katılmış olması bizleri mutlu etti.
Dernek Başkanı İsmail Doru ve benim haricimde kurucu isimler Şeref Gültekin, Mümin Korucu, Ali Şen, Muammer Kaymaz ve Gıyasettin Polat'tan oluştu. Heyecanlı ve arzulu gördüğümüz arkadaşlar ile Uluyol Kamberoğlu İşhanı’nda hizmet verecek olan derneğin başarılı olacağına inancımız tamdır. İşçi bilinçli olursa verim ve üretim artar, daima iddia edip savunduk 4857 sayılı iş kanunu lise kitaplarına girmeli ve ilk iş eğitimi okulda başlamalıdır. Bu hem işçinin hem işverenin hem cennet ülkemizin yararınadır.
12 Eylül 1980 darbesinde ülkenin tamamı ile birlikte önü kesilen sendikalar ikinci darbeyi 1999 yılında yemişti ve son yıllarda bu bitiş artarak devam etti. Demokrat Parti iktidarlarında kurulan sendikalar yine Demokrat Parti tarafından hiç siyasallaştırılmadı ve kendi öz bünyesinde bırakılmıştı. Sonra ki yıllarda ise sendikalara siyaset sokulması işçi haklarını aramak yerine bir kısım siyasi partilerin arka bahçesi olmaktan öteye maalesef gidemedi. Bu nedenle kamuoyunda işçilerin sendikalara güveni azaldı ayrıca temsilci ve delege seçimlerinde antidemokratik seçim ve tavırlar bu güveni tamamen bitirdi.
Bağımsız sendikaların kurulmasının ana sebebi ise mevcut sendikalara tepki sebebidir. Yüksek zam verildiği geçmiş yıllarda bunu dahi yetersiz bulup alanlara çıkan sendikalardan artık eser yok günümüzde verilen yüzde 3’lük 4’lük zamlara bile ses çıkarmayan sendikaların itibarı dip yapmıştır ve yine her sendikanın neredeyse bir siyasi yönü olup neredeyse tamamen siyasallaşmış veya bu boyuta sokulmuştur. İşte bu sebeple bir dernekten fazlası diyerek anlattığımız İsmail Doru'ya ve arkadaşlarına destek veriyoruz. Samimi bir emek ortaya koyularak kurulan bu dernekte hiç bir siyasi partinin akımı olmayacak karma görüşlerden oluşan dernek üye kaydına başladı ve giderek çoğalacak eğitim verecek. Sosyal faaliyetlerde bulunacak ve işçilerin yitirilmekte olan haklarını savunarak bilinçli işçi yetişmesine katkı koyacaktır. Tüm kalbimle İşçi haklarını koruma derneğine başarılar diliyorum hayırlı olsun.