Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İnsan kuşa döner mi?

Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2014 01:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2014 01:05


Masallardaki kötü cadıların ve büyücülerin yaptıklarını saymazsak elbette böyle bir şey fiziki olarak mümkün değil fakat mecazi olarak mümkün. Mesela çok heybetli, güçlü ve sözü geçen bir insan düşünün. Burada güç ile kastedileni sadece fiziki güç olarak düşünmeyin, siyasi ya da ekonomik güç de olabilir. İşte eskiden aslan olarak anılan böyle bir insan için günü gelip gücü bittiğinde ‘şimdi kuşa döndü’ diye bir tabir kullanılır. Biraz daha kaba bir tabirle, ‘eskiden aslandı ama şimdi maymuna döndü’ de denilir.       

 

İnsan yaptığı ve yaşadığıdır

İnsanları tanımlarken hayvan figürlerine benzetmek eskiden beri var olan bir gelenek. Örneğin zenginleşen birisi için ‘o şimdi çok tüylendi’ denilirken, zayıflayıp fakirleştiğinde ‘tüyleri yolundu’ veya ‘tüyü yolunan kaza döndü’ gibi tabirler kullanılır. Bu tabirler doğrumudur, şık mıdır? Diye sorarsanız, vallahi orası benim konum değil. Ona da TDK karar versin.

İnsan elbette şu kısa sayılabilecek ömründe aslında yaptığı ve yaşadıklarıdır. Bu konuyu özetleyen; ‘rüzgâr eken fırtına biçer’, ‘herkes ektiğini biçer’, ‘ne ekersen elinle o da gelir seninle’ gibi güzel atasözlerimiz de var.

Şimdi ben bu konuya nereden geldim, niye geldim diye merakınız depreşmiş olabilir. Yazmak, hele de eleştirel yazılar yazmak adeta mayınlı bir arazide yol almak gibi. İnce dengeleri gözetmeniz gerekiyor. Hal böyle olunca da açıkça yazamadığınız bazı şeyleri anlatmanın en güzel yolu söz sanatımıza başvurup mecâz-ı mürsel yapmak. 

 

İlkeli olmak

Yazının girişinde anlattığım özelliklere sahip insanlar çizgilerini korumak ve ilkeli olmak zorundadır. Çizginizi bozar, ilkeli duruşunuzu bırakıp kıvırmaya başlarsanız yine yukarıda söz ettiğim tabirlerle anılmaya başlarsınız. Bu duruma gelince de şikâyet edip sağa sola saldırmak yerine yapılacak en doğru hareket, aynaya bakıp bir muhasebe yapmaktır. Muhasebeyi doğru yapıp hatalarınızı ve yanlışlarınızı görüp düzeltme yoluna giderseniz umulur ki, eski ihtişamlı günlerinize geri dönersiniz. Eğer bu duruma ömrünüzün ahirinde düştüyseniz yandı gülüm keten helva. O zaman geriye dönmek pek mümkün olmadığı gibi, kalan emeklilik yıllarınızda ah kafam vah kafam deyip bağrınızı dövmekten başka yapabileceğiniz bir iş de kalmıyor.

 

Elbise kime oturuyor?

Siz vefasızlık yapar, adamlarınıza sahip çıkmaz ve her denge tercihinde birini kurban verirseniz, gün gelir sizin için kendini feda edecek adamınız kalmadığı gibi sizi savunacak yeni adamlar da bulamazsınız. Yaptığınız işlerde samimi olmaz, ikircikli tavırlarınızla herkesi huylandırırsanız ‘niye bana vebalı gibi davranılıyor’ diye şikâyet etmeye hakkınız kalmadığı gibi, size verilen kadarına da razı olmak zorunda kalırsınız.

Bunca yılın ardından niye gözden düştüğünüzü anlamaz ve kuşa çevrilen yetkilerinizle ömrünüzün ahirinde baş başa kalırsınız. Üstelik o yetkilerin de arıza çıkarmasın denilerek verildiğini bilmenin ızdırabıyla.

Hayat böyle işte, şu kısa ömür çizgisinde aslan olmak da var kuşa çevrilmekte. Aradaki farkı sağlayan ise kader kısmet mevzularının dışında, kulun elinde kalan tek şey olan cüzi iradesini nasıl kullandığıdır.

Şimdi merak edenler elbette soracak, neyi ya da kimi anlatmaya çalıştın? Diye. Hiç merak etmeyin özneyi, sadece konuya bakın, ilkelere bakın, doğru mu, değil mi? Ona bakın. Gerisi lafı güzaf. Zamanında Said Nursi Hazretleri’nin dediği gibi, ben isim zikretmedim, terzi gibi bir elbise diktim, o kime uydu ya da onu kim giydiyse o da onun sorunu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.