Hani bir zamanlar “yerli malı haftası” kutlardık ya işte aynen öyle…
İnovasyonu kelime olarak bile yanlış yazanlar, tasarımdan bahsediyor. Bir de araştırma geliştirme ile yan yana geldi mi ballandıra ballandıra anlatılıyor.
Elbette karşı değiliz, ama inovasyon söyleminden geçilmezken, enflasyon aldı başını gidiyor. Resesyon, stagflasyon ve deflasyon şimdilik gündemimizde yok…
* * *
Okul şarkısıydı…
Orda bir köy var uzakta / gitmesek de görmesek de / o köy bizim köyümüzdür
diye söylerdik.
Bursa’da 2001 yılından buyana faaliyette olan bir Serbest Bölge var. Şarkıdaki gibi, gitmesek de görmesek de o Serbest Bölge bizimdir. Kuruluş aşamasını hatırlıyorum da ne uğraşılar verilmişti…
Aslında Bursa ekonomisi için Serbest Bölge önemli bir kazanım.
Ama gelin görün ki vergi kaybına neden oluyor diye serbest bölgelerle ilgili yasadaki değişiklikler ve bazı muafiyetlerin kaldırılması serbest bölgeleri gündemden düşürdü.
Ülkemizdeki 19 serbest bölgenin ticaret hacmi 23 milyar doları bulunuyor. 2013 verilerine göre Bursa Serbest Bölgesi, işlem hacmi bakımından 2 milyar dolar ile 6. sırada, istihdam hacmi bakımından da 8 bin kişinin çalışıyor olması yönüyle 2. sırada bulunuyor. Buna göre Bursa Serbest Bölgesi hem ihracattın ithalata göre daha çok yapıldığı, hem de üretimin gerçekleştirildiği bir serbest bölge durumunda.
Aslında serbest bölgelerin, üretici kullanıcılar için vergi avantajlarından yararlanma, kâr transferi, ticaret kolaylığı, gümrük vergisi prosedüründen arındırılmış ticari faaliyet, AB ve Gümrük Birliği kriterlerinin gerektirdiği serbest dolaşım belgelerinin temini, pazar ihtiyaçlarına ve şartlarına göre serbestçe belirlenecek ticari faaliyet, gerçekçi bir enflasyon muhasebesi, yerli ve yabancı tüm pazarlara erişim, her türlü ticari ve sınai faaliyete uygun ve ucuz altyapı, tedarik zinciri imkânlarından yararlanma gibi avantajları bulunuyor.
Şimdi, Serbest Bölgeler Yasasında değişiklik hazırlanıyormuş, ölçekler büyüyecekmiş. Hazırlanan tasarı ile serbest bölgelerin teknoloji yatırımları için cazibe merkezleri haline getirilmesi amaçlıyormuş.
Umarız bu değişiklik serbest bölgeleri yeniden ekonominin parlayan yıldızı haline getirir…
* * *
Dünya dönercileri 6-7 Aralık tarihinde İstanbul’da bir araya gelecekmiş.
Aslına bakarsanız döner deyince Bursa akla geldiğinden bu toplantının yerinin de Bursa olması gerekmez miydi?
Döner sektörü, global düzeyde 1 milyonu aşkın girişimcisi, 25 milyondan fazla çalışanı ve günlük 500 milyon adet/porsiyon satışı ile dünyanın en çok ilgi gören ve yatırım yapılan bir iş alanlarından birisi olarak kabul ediliyor.
Bursa olarak bir değerimizi daha kaybedip, bir fırsatı daha kaçırıyoruz galiba. Ondan sonra inovasyon, tasarım, ar-ge söylemleriyle oyalanıyoruz kendi kendimize, siz ne dersiniz?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Nadir TÜLEK
İnovasyon ve Döner Kebap…
Bir inovasyon rüzgarıdır esip duruyor.
Kimler kimler inovasyonla yatıp kalkıyor bilseniz…
Kümesi kuruldu, Haftası bile ilan edildi.
Hani bir zamanlar “yerli malı haftası” kutlardık ya işte aynen öyle…
İnovasyonu kelime olarak bile yanlış yazanlar, tasarımdan bahsediyor. Bir de araştırma geliştirme ile yan yana geldi mi ballandıra ballandıra anlatılıyor.
Elbette karşı değiliz, ama inovasyon söyleminden geçilmezken, enflasyon aldı başını gidiyor. Resesyon, stagflasyon ve deflasyon şimdilik gündemimizde yok…
* * *
Okul şarkısıydı…
Orda bir köy var uzakta / gitmesek de görmesek de / o köy bizim köyümüzdür
diye söylerdik.
Bursa’da 2001 yılından buyana faaliyette olan bir Serbest Bölge var. Şarkıdaki gibi, gitmesek de görmesek de o Serbest Bölge bizimdir. Kuruluş aşamasını hatırlıyorum da ne uğraşılar verilmişti…
Aslında Bursa ekonomisi için Serbest Bölge önemli bir kazanım.
Ama gelin görün ki vergi kaybına neden oluyor diye serbest bölgelerle ilgili yasadaki değişiklikler ve bazı muafiyetlerin kaldırılması serbest bölgeleri gündemden düşürdü.
Ülkemizdeki 19 serbest bölgenin ticaret hacmi 23 milyar doları bulunuyor. 2013 verilerine göre Bursa Serbest Bölgesi, işlem hacmi bakımından 2 milyar dolar ile 6. sırada, istihdam hacmi bakımından da 8 bin kişinin çalışıyor olması yönüyle 2. sırada bulunuyor. Buna göre Bursa Serbest Bölgesi hem ihracattın ithalata göre daha çok yapıldığı, hem de üretimin gerçekleştirildiği bir serbest bölge durumunda.
Aslında serbest bölgelerin, üretici kullanıcılar için vergi avantajlarından yararlanma, kâr transferi, ticaret kolaylığı, gümrük vergisi prosedüründen arındırılmış ticari faaliyet, AB ve Gümrük Birliği kriterlerinin gerektirdiği serbest dolaşım belgelerinin temini, pazar ihtiyaçlarına ve şartlarına göre serbestçe belirlenecek ticari faaliyet, gerçekçi bir enflasyon muhasebesi, yerli ve yabancı tüm pazarlara erişim, her türlü ticari ve sınai faaliyete uygun ve ucuz altyapı, tedarik zinciri imkânlarından yararlanma gibi avantajları bulunuyor.
Şimdi, Serbest Bölgeler Yasasında değişiklik hazırlanıyormuş, ölçekler büyüyecekmiş. Hazırlanan tasarı ile serbest bölgelerin teknoloji yatırımları için cazibe merkezleri haline getirilmesi amaçlıyormuş.
Umarız bu değişiklik serbest bölgeleri yeniden ekonominin parlayan yıldızı haline getirir…
* * *
Dünya dönercileri 6-7 Aralık tarihinde İstanbul’da bir araya gelecekmiş.
5. Dünya Döner Zirvesi’nde 36 ülkeden döner kebap sektörü temsilcileri buluşacakmış.
Aslına bakarsanız döner deyince Bursa akla geldiğinden bu toplantının yerinin de Bursa olması gerekmez miydi?
Döner sektörü, global düzeyde 1 milyonu aşkın girişimcisi, 25 milyondan fazla çalışanı ve günlük 500 milyon adet/porsiyon satışı ile dünyanın en çok ilgi gören ve yatırım yapılan bir iş alanlarından birisi olarak kabul ediliyor.
Bursa olarak bir değerimizi daha kaybedip, bir fırsatı daha kaçırıyoruz galiba. Ondan sonra inovasyon, tasarım, ar-ge söylemleriyle oyalanıyoruz kendi kendimize, siz ne dersiniz?