Türk futbolunun kanayan yarası ‘menajer oyunlarını’ konu aldığım dünkü yazımdan sonra dostlar ve sevgili okurlarımızdan çok sayıda ileti aldım. ‘Bu vurgun çarkı nasıl dönüyor’ diye soruyorlar?
Öncelikle bir noktanın altını dikkatle çizerek anlatayım… Elbette ki bu mecrada işini çok düzgün yapan menajerler de var. Onlarda ‘ne çekiyorsak bu sahtekârlardan çekiyoruz. Her geçen gün bizlere duyulan güven azalıyor’ diye dert yanıyorlar.
Bakın şimdi...
Lisanslı bir menajer, yaptığı her transferde devlete yüzde 38 oranında vergi ödüyor. Tamam, güzel, yasa böyle...
Bir menajer nasıl ve ne kadar mı kazanıyor?
Açıklayayım; eğer işini legal yaparsa, ahlaklı yaparsa, futbolcunun alacağı ücret üzerinden yüzde 10 komisyon alıyor. Varsayalım ki; futbolcu yıllık 1 milyon Euro’ya imzaladı. Bu takdirde menajerde yüzde 10 olarak 100 bin Euro kazanıyor. Bu oran, artabiliyor da düşebiliyor da; pazarlığa bağlı...
Cambaz bir menajer ile taklacı yönetici bir araya geldiğinde, 100 bin lira bile etmeyecek dandik bir futbolcu 1 milyon liraya herhangi bir kulübe pazarlanabiliyor! Gelelim, işin bize size göre ama birileri için pamuk bölümüne…
Sözgelimi futbolcunun değeri yıllık 200 bin Euro... Ama 1 milyon Euro’ya itelenecek. Taraflar hazır bekliyor!
Okkalı bir indiragandi olacak!
Menajer ile yönetici arasında pazarlık yapılıyor. Dikkat bu pazarlık; “Hangimiz daha fazla indirebiliriz” pazarlığı!
Anlaşma sağlanıyor. Menajerin de, yöneticinin de cebine 300’er veya 500’er bin Euro giriyor. Hem de yıllık. Kulübün kasasından çıkıyor, vurguncuların kasasına giriyor.
Bu cambazlar bu şekilde yılda 3 futbolcu alsalar, her biri ile de 3’er yıllık sözleşme imzalasalar...
Kulüpler tabii batar!
Ortada hırsızlık olmasına rağmen, pek bir tehlikesi de yok...
Alan razı, veren razı...
Bugün ülke futbolunda söz sahibi olan her 1 kişiye ayrı ayrı sorun, hepsi de menajerlerden dert yanar. Yaşanan ne olaylar var?
Ne yazık ki; Bursaspor’da benim de tanık olduğum, yetkili ağızlardan açık ve net olarak duyduğum bu veya buna benzer nice transfer öyküleri var.
İşte onun için Yeşil Beyazlı kulüp bugünlerde tarihinin en büyük maddi açmazlarını yaşıyor. Yılların birikmiş vurgunları Bursaspor’u sonunda çıkmaz sokağa getirdi.
Allah sonumuzu hayırlara vesile eylesin…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Mustafa ÖZKESKİN
İndiragandi Öyküleri
Türk futbolunun kanayan yarası ‘menajer oyunlarını’ konu aldığım dünkü yazımdan sonra dostlar ve sevgili okurlarımızdan çok sayıda ileti aldım. ‘Bu vurgun çarkı nasıl dönüyor’ diye soruyorlar?
Öncelikle bir noktanın altını dikkatle çizerek anlatayım… Elbette ki bu mecrada işini çok düzgün yapan menajerler de var. Onlarda ‘ne çekiyorsak bu sahtekârlardan çekiyoruz. Her geçen gün bizlere duyulan güven azalıyor’ diye dert yanıyorlar.
Bakın şimdi...
Lisanslı bir menajer, yaptığı her transferde devlete yüzde 38 oranında vergi ödüyor. Tamam, güzel, yasa böyle...
Bir menajer nasıl ve ne kadar mı kazanıyor?
Açıklayayım; eğer işini legal yaparsa, ahlaklı yaparsa, futbolcunun alacağı ücret üzerinden yüzde 10 komisyon alıyor. Varsayalım ki; futbolcu yıllık 1 milyon Euro’ya imzaladı. Bu takdirde menajerde yüzde 10 olarak 100 bin Euro kazanıyor. Bu oran, artabiliyor da düşebiliyor da; pazarlığa bağlı...
Cambaz bir menajer ile taklacı yönetici bir araya geldiğinde, 100 bin lira bile etmeyecek dandik bir futbolcu 1 milyon liraya herhangi bir kulübe pazarlanabiliyor! Gelelim, işin bize size göre ama birileri için pamuk bölümüne…
Sözgelimi futbolcunun değeri yıllık 200 bin Euro... Ama 1 milyon Euro’ya itelenecek. Taraflar hazır bekliyor!
Okkalı bir indiragandi olacak!
Menajer ile yönetici arasında pazarlık yapılıyor. Dikkat bu pazarlık; “Hangimiz daha fazla indirebiliriz” pazarlığı!
Anlaşma sağlanıyor. Menajerin de, yöneticinin de cebine 300’er veya 500’er bin Euro giriyor. Hem de yıllık. Kulübün kasasından çıkıyor, vurguncuların kasasına giriyor.
Bu cambazlar bu şekilde yılda 3 futbolcu alsalar, her biri ile de 3’er yıllık sözleşme imzalasalar...
Kulüpler tabii batar!
Ortada hırsızlık olmasına rağmen, pek bir tehlikesi de yok...
Alan razı, veren razı...
Bugün ülke futbolunda söz sahibi olan her 1 kişiye ayrı ayrı sorun, hepsi de menajerlerden dert yanar. Yaşanan ne olaylar var?
Ne yazık ki; Bursaspor’da benim de tanık olduğum, yetkili ağızlardan açık ve net olarak duyduğum bu veya buna benzer nice transfer öyküleri var.
İşte onun için Yeşil Beyazlı kulüp bugünlerde tarihinin en büyük maddi açmazlarını yaşıyor. Yılların birikmiş vurgunları Bursaspor’u sonunda çıkmaz sokağa getirdi.
Allah sonumuzu hayırlara vesile eylesin…