İlk yarıda Bursaspor’un oynadığı oyun kabul edilemez. Sezonun en kötü futboluydu. Ne sahadaki yeşil beyaz formalı futbolcular o bizim bildiğimiz Bursasporlu futbolcular ne de sahadaki yeşil beyazlı takım bizim bildiğimiz Bursaspor’du.
Maçtan önce ne yazdık, ipler Bursaspor’un elinde yazdık. Bu kadar kötü bir ilk yarı oynamak ipleri rakibe bırakmak anlamına gelir ki, sıralamadaki yeri ne olursa olsun Fenerbahçe cezayı keser.
İlk yarıyı değerlendirmek bile istemiyorum. Ancak tekrar söylüyorum, Saivet bu oyunuyla Bursaspor’un oyuncusu değil. İyi hali de oynadığı bölgenin oyuncusu değil.
Ne zaman ki Samet hoca devrede takıma müdahale etti, Yusuf ve Lima’yı oyuna aldı, işte o zaman asıl Bursaspor ortaya çıktı. Bu seferde gol kaçırma yarışı başladı. Eğer beraberlik golünü Bursaspor bulamasaydı ve bu maçı kaybetseydi gerçekten ikinci yarıdaki oyuna yazık olurdu.
İkinci yarıda kaçan golleri saymaktan yoruldum. En az üç-dört net pozisyon değerlendirilemedi. O toplar girseydi belki Bursaspor maçı farklı kazanacaktı. Ancak ahlar vahlar arasında kaçan en çok üzüntü veren kaçan gol herhalde uzatmalarda Lima’nın kaçırdığı goldü. Top üstten dışarı değil de ağlara gitse Bursasporlu taraftarlar bu sevinci sabaha kadar kutlardı herhalde.
Yeşil beyazlı takım aynı maçta Niye farklı görüntüler veriyor ne yazık ki. İlk yarı başka ikinci yarı başka futbol. Samet hoca buraya neşter vurmak zorunda.
Yusuf Erdoğan ve Lima oyuna girdikten sonra oynadıkları etkili futbolla ilk onbire girerler. Girmeliler.
İlk defa kendi seyircisi tarafından tepki gösterilen bir ilk yarı izledim. Samet hoca ve Bursasporlu taraftarlar ölüyü diriltti.
Beraberlik golüne mi sevinmeli yoksa kaçan gollere mi üzülmeli bilemiyorum ama ilk yarıdaki futbolu asla kabul etmiyorum. İkinci yarıdaki Bursaspor’u ise sabaha kadar izlerim...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cüneyt ERSAN
İlk yarı ne 2.yarı şahane
İlk yarıda Bursaspor’un oynadığı oyun kabul edilemez. Sezonun en kötü futboluydu. Ne sahadaki yeşil beyaz formalı futbolcular o bizim bildiğimiz Bursasporlu futbolcular ne de sahadaki yeşil beyazlı takım bizim bildiğimiz Bursaspor’du.
Maçtan önce ne yazdık, ipler Bursaspor’un elinde yazdık. Bu kadar kötü bir ilk yarı oynamak ipleri rakibe bırakmak anlamına gelir ki, sıralamadaki yeri ne olursa olsun Fenerbahçe cezayı keser.
İlk yarıyı değerlendirmek bile istemiyorum. Ancak tekrar söylüyorum, Saivet bu oyunuyla Bursaspor’un oyuncusu değil. İyi hali de oynadığı bölgenin oyuncusu değil.
Ne zaman ki Samet hoca devrede takıma müdahale etti, Yusuf ve Lima’yı oyuna aldı, işte o zaman asıl Bursaspor ortaya çıktı. Bu seferde gol kaçırma yarışı başladı. Eğer beraberlik golünü Bursaspor bulamasaydı ve bu maçı kaybetseydi gerçekten ikinci yarıdaki oyuna yazık olurdu.
İkinci yarıda kaçan golleri saymaktan yoruldum. En az üç-dört net pozisyon değerlendirilemedi. O toplar girseydi belki Bursaspor maçı farklı kazanacaktı. Ancak ahlar vahlar arasında kaçan en çok üzüntü veren kaçan gol herhalde uzatmalarda Lima’nın kaçırdığı goldü. Top üstten dışarı değil de ağlara gitse Bursasporlu taraftarlar bu sevinci sabaha kadar kutlardı herhalde.
Yeşil beyazlı takım aynı maçta Niye farklı görüntüler veriyor ne yazık ki. İlk yarı başka ikinci yarı başka futbol. Samet hoca buraya neşter vurmak zorunda.
Yusuf Erdoğan ve Lima oyuna girdikten sonra oynadıkları etkili futbolla ilk onbire girerler. Girmeliler.
İlk defa kendi seyircisi tarafından tepki gösterilen bir ilk yarı izledim. Samet hoca ve Bursasporlu taraftarlar ölüyü diriltti.
Beraberlik golüne mi sevinmeli yoksa kaçan gollere mi üzülmeli bilemiyorum ama ilk yarıdaki futbolu asla kabul etmiyorum. İkinci yarıdaki Bursaspor’u ise sabaha kadar izlerim...