Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İkiyüzlü batı

Yazının Giriş Tarihi: 16.10.2016 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.10.2016 00:02

Yıllardır bize insan hakları, hukuk, demokrasi ve basın özgürlüğü konularında üst perdeden ahkam kesen Avrupalıların ve Amerikalıların ne kadar iki yüzlü ve oportünist oldukları belki biliniyordu ama bu gerçek 15 Temmuz'dan sonra iyice gün yüzüne çıktı.

 

Terör seviciler

Aslında her şey 17 - 25 Aralık'ta finansal araçlar üzerinden kotarılan hukuk darbesi başarısız olduktan sonra daha net görülmeye başlandı. Mesela Almanya'ya kaçan, başta panda Zekeriya olmak üzere eski savcılar Türkiye tarafından istendiğinde verilen cevap yüzsüzlük sınırlarını bile aşıyordu. Koskoca Alman Devleti, o kişilerin kendi ülkelerinde olduklarına dair bir bilgilerinin olmadığını söylüyordu. Oysa buradan giden bir çok gazeteci, lüks bir malikanede konaklayan panda Zekeriya ve arkadaşlarını fotoğraflamış ve yaptıkları haberlerde de Alman gizli servisi tarafından korunduklarını belirtmişti. Gelin görün ki, Almanlar bu işten haberdar değilmiş.

FETÖ'nün kendisinin ve peyderpey yanına kaçan müritlerinin ABD'deki durumları da bundan farklı değil. Giden her televizyon ve gazetenin muhabiri bu müptezelleri bulup görüntülüyor ancak ABD'nin yetkili makamları bırakın onları Türkiye'ye iade etmeyi, kendilerini bir kere sorgulama ihtiyacı bile duymuyor.

 

Ortadoğu'daki durum

Sadece bu kadar olsa iyi. Sürekli demokrasi diyen bu kan emici vampirler, Mısır'da seçilmiş iktidar askeriye tarafından devrildiğinde gıklarını bile çıkarmadılar. Bu hadiseyi, darbe olarak bile tanımlamadılar. Hemen darbecileri tanımakla kalmadılar, onlara en ufak bir eleştiri de yapmadılar. Eğer başarılı olsalardı 15 Temmuz darbesi sonrası bizde yapacakları şey de aynısı olacaktı.

Hemen güneyimizdeki Suriye'de ve Irak'ta yaşananlar da ortada. Örnekleri uzatmaya da gerek yok. Daha birlikte iş yapılabilir gibi görülse de davranış şekillerine baktığımda Rusya, Çin ve İran'ı da batı medeniyetinden çok ayrı göremiyorum. Bu ülkeler sadece kendi menfaatlerini düşündükleri için dünya bugün bu halde. Eğer olaylara biraz hakkaniyetle yaklaşsalardı, inanın herkes gül gibi geçinir giderdi.

Peygamberimizin altı maddelik veciz bir hadisindeki şu iki madde bile aslında her şeyi çok güzel özetliyor: "Adalet güzeldir fakat yöneticilerde (güçlüde) olursa daha güzeldir. Cömertlik güzeldir fakat zenginlerde olursa daha güzeldir."  Güçsüz ve fakir bir ülke adil olsa ne yazar, cömert olsa ne yazar lakin güçlü bir devlet adil ve cömert olduğunda Osmanlı dönemindeki gibi bir örnek ortaya çıkar. 400 yıl hüküm sürdüğümüz huzur coğrafyası, bizden çıktıktan sonra geçen 100 yılda adeta cadı kazanı gibi kaynıyor.  

 

Yol haritamız

Bizim gerek Müslüman, gerekse de Hıristiyan ülkeler arasından doğru seçilen ülkelerle yeni ve güçlü bir birlikteliğe gitmemiz gerekiyor. Mesela Japonya ve Güney Kore benim favorilerimin başında geliyor. İslam Dünyasında, Kafkaslarda ve Balkanlarda bulunan müttefiklerimiz ise zaten belli. Bu arada İslam ülkelerinde, yönetimde olmasalar da tabanda çok güçlü olan bize yakın yerel oluşumlarla da ittifak halinde olmamız, onları daha da güçlendirmemiz gerekiyor.

Bu çalışmalar tamamlandığında gerçekten adaletli bir dünya için de hareket geçilebilir ve işte o zaman "dünya 5'ten büyüktür" lafı havada kalmaz. Tabi Suriye'de ve Irak'ta yaşanan bugünün sıcak meselelerinde ise kendi göbeğimizi yine kendimizin kesmesinden başka bir çıkar yol görünmüyor. İşimiz elbette ki zor ama imkansız değil. Zamanında küçük bir beylikken dedelerimizin başardığını bugün bizim koca bir devletle başarmamamız için bir neden yok. Yeter ki, biz çalışalım. Gayret bizden, Tevfik Allah'tan...     

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.