Çalışmalarımda, birbirinden değerli insanların yine birbirinden değerli faaliyetlerine sık sık tanık oluyorum.Hepsi  de insan özneli çalışmalara imza atan sivil toplum kuruluşları.Yaşama değer katan,insanı önemseyen,eksik kalanları tamamlayan bu toplulukların varlıkları çok önemli bence.Zaman zaman bu köşede yaşadıkları zorlukları dile getiriyorum.İstiyorum ki,toplum tarafından daha çok fark edilsinler,daha çok üye sayısına erişsinler,faaliyetlerinden kazanım sağlayan insanların sayısı daha çok olsun.

 Bu gün Sağlıktan ,kültüre çok geniş bir yelpazede hizmet üreten bu sivil toplum örgütlerinden faaliyetlerini çok beğendiğim iki tanesine parantez açmak istiyorum.

 İlki,insanın ruhuna hitab eden,insan olmak kavramının içini dolduran,kırk üç ayrı faaliyeti bulunan Aktif Felsefe Yeni Yüksek Tepe Kültür Derneği.Felsefenin aktifi mi olurmuş diyenler için söylüyorum,olurmuş.Üyelerin aktiviteleri başlı başına felsefe. Aktiffelsefe Yeni Yüksektepe Kültür Derneği, 1989 yılında kurulmuş, etkinliklerini kendi ilkeleri doğrultusunda gerçekleştiren, kar  amacı gütmeyen, siyasi ve dini bir nitelik taşımayan felsefi-kültürel bir hareket.Dolayısıyla tüm faaliyetleri üyeleri tarafından gönüllülük ilkesiyle gerçekleştiriliyor.Dernek “Yüksektepe” sözcüğünü, her insanın içinde var olan manevi değerlerin bulunduğu Yüksektepe anlamında kullanıyor.

bütünleşmek karşılaştırmalı inceleme. kendini ve doğayı tanımak ta ilkeleri.Bu ilkeleri hayata geçirmek içinde çok sesli faaliyetler içerisindeler.

   2001 yılında kurulan Bursa Şubesi Sosyolog Kemal Karadayı’’nın başkalığında,felsefeci ve insan kaynakları uzmanı Meral Karadayı’nın koordinatörlüğünde daha iyi bir ülke,daha iyi bir insan,daha bir dünya diyerek çıkmış yola ve sıra dışı Kültürel ve sosyal etkinliklere imza atıyorlar.Amaçlarına uygun bir zerafetle döşedikleri dernek yerleşkelerinde bilinçli üyeleri ile arı gibi çalışıyorlar.Derneği daha yakından tanımak isteyenler için söylüyorum,önümüzde ki hafta içerisinde Bursa Haber’in özel haberlerinde konuk olacaklar.Kendileri ile yaptığım geniş söyleşin merakınızı gidereceğine eminim.

 Bir diğer parantez de, Kronik böbrek yetmezliği hastalarının arasında iletişimi, yardımlaşmayı, dayanışmayı, artırmak ve kaynaşmayı sağlamayı amac edinmiş,. Kronik böbrek yetmezliği hastalarını bir çatı altında toplanmaya çalışan, hastalarının haklarını savunarak, desteğe ihtiyacı olanlara yardımda bulunan benimde fahri üyesi olduğumBÖBDER’e yani  Bursa Böbrek Hastaları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne.Tanıdığım en faal dernek başkanlarından biri olan sevgili Haluk Akın’ın öncülüğünde,dernek olmanın gereğini sonuna kadar uygulayan BÖBDER bu hastalıktan muzdarip herkese ve onların yakınlarına el uzatıyor.Faaliyetleri sıradan olmanın çok ötesinde.Öyle çok etkinlik içerisindeler ki,mutlaka onlardan birine rastlamışsınızdır. Organ nakli hakkında yaptıkları çalışmalar ve aldıkları mesafe gerçekten takdire şayan.Onları gördükçe insan durumdan vazife çıkartıyor ve ‘ben ne yapabilirim’ diye soruyor kendine.Siz de sorarsanız sitelerinden ulaşıverin onlara.(info@bobrekhastalaridernegi.org) dernekler için hepimizin yapabileceği bir şey mutlaka vardır.

 Bu gün tanıdıkça sevdiğim sivil toplum örgütlerinden sadece ikisine parantez açabilmiş olsam da,geride daha onlarcası olduğunu bilmek büyük keyif veriyor bana.

Her zamanki gibi bitireyim yazıyı; 

İyi ki varlar,var olsunlar.