Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İftar ve israf…

Yazının Giriş Tarihi: 07.05.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.05.2019 00:01

2019 senesinin Ramazan ayı geldi…

 İlk oruçlar bugün tutuldu ve ilk iftarlar açıldı.

Ramazan ayının maneviyatına uygun bir ramazan olması için, toplum için, geleceğimiz için en önemli konudur bence israf…

Yüce dinimiz islam bu konuda şu ayet ve hadislerle israfı net bir şekilde açıklıyor.

Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de mü’minlerin sıfatlarını sayarken, onların dâimâ ölçülü olduklarını vurgular. “Onlar ki, harcadıklarında ne isrâf ederler ne de cimrilik. İkisi arasında, îtidalli bir yol tutarlar.” (Furkan, 67.)

Dînimizde israf, yerinde kullanılmayan, yarar ve verimi olmayan maddî ve mânevî her şeydir. İmâm-ı Âzam (ra) de aynısını ifâde buyurur. “Hayır ve ihsanda dahi israf gereksizdir. İsrafta hayır yoktur. İsraf haramdır.” Denizin kenarında abdest alan, suyun kullanımında bile ölçülü olması îcâb eder. Üçer defa yıkadığı âzâsını dördüncü kez yıkayamaz. İnfâkında bile saçıp savuramaz. Çünkü Cenâb-ı Hakk “Malını lüzumsuz yere saçıp savurma!” buyurur. (İsrâ, 26.)

Görüldüğü gibi israf ile ilgili ayet ve hadislerde ölçülü olmamız emrediliyor.

Fakat bu söylemler  sadece sözde kalıyor…

Özde yine o bilindik iftar manzaraları…

Ramazan orucu niçin tutulur ve orucun insanlara vermek istediği mesaj ne?

Biz orucu tutarken nelere dikkat ediyoruz?

Sofralarımızda hassasiyetlerimiz neler?

Bu soruları  her müslümanın iyice irdeleyip ona göre bir ramazan ayı geçirmesi lazım diye düşünüyorum.

Çünkü Kur’an’daki orucun anlamı;  şatafattan, lüksten ,israftan uzak durmak Allah rızasını gözeterek oruç tutmak, kendimizi, nefsimizi ve açlığın ne anlama geldiğini hatırlatmaktır.

Oruç tutumak akşama kadar aç kalıp iftar vaktinde sofraları donatıp tıka basa bişeyler yemek değildir.

Bunun için mübarek Ramazan ayında artan alışverişlerin israfa yol açmaması için sofralarımızı kurarken doyabileceğimiz kadar yemek pişirmeye ve ihtiyacımız kadar ekmek ve pide almaya dikkat etmeliyiz.

Gıda ürünlerinde arz talep dengesizliğinin yaşandığı ve fiyatların arttığı bu dönemde hem vatandaşlık görevi olarak hem de dini bir görev olarak israftan kaçınmalıyız

Gıda israfının çok ciddi boyutlara ulaştığı bu zamanda Ramazan ayı, bu israfa bir vesile olmalı ve çağın hastalığı haline gelen ve çoğunun çöpe gittiği  savurganlığı dikkatte almak her bireyin sorumluluğu olmalıdır.

Ramazan nedir? Sorusunu kime sorsak şu cavabı alacağımız kuşkusuzdur.

“Ramazan ayı, bolluk ve bereketin, yardımlaşma ve dayanışmanın, birlik ve beraberliğin ayıdır” der herkes…

Ama uygulamada ne kadar ilgiliyiz bu açıklamaya?

İşte burada herkes kendisine bu soruyu soracak. Uyaracak, eleştirecek ve uyacak…

Yoksa Ramazan öz benliğinden kopuk bir şekilde bir yeme-içme festivalinde öte bir anlam ifade edemeyecek.

Yoksa israf edilen gıda ürünleriyle yüz binlerce aç insanın doyabileceğini yine kimse farketmeyecek.

Yoksa gün boyu oruç tutup nefsimizi terbiye ederken bir lokma ekmek bulamayan insanların halinden yine kimse anlamayacak.

Yoksa israf edilen gıdalarla birlikte nimetlerimiz, paramız ve emeğimiz de çöpe gitmiş olacak.

Haydi hep birlikte Ramazan’ın manevi iklimine,  ruhuna, amacına uygun hareket edelim.

İsraf ile mücadeleyi milli bir görev olarak kabul edelim. Bu Ramazan’da buna vesile olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.