Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İcatlar İhtiyaçlardan Doğar…

Yazının Giriş Tarihi: 23.01.2017 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.01.2017 00:00

Hani, Efes'de yaşamış olan ünlü filozof Herakleitos yüzyıllar önce “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiş ya, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump da “değişim” diyerek işe başladı…

Başladı başlamasına da, O’nun söylediği değişim, gelişmelerin doğal akışı sonucu ihtiyaçtan mı olacak, yoksa zorlamayla mı? Yaşayıp göreceğiz. Bilimsel çalışmalarda çok yaygın tercih edilen “deneme yanılma” yönteminin, yönetim ve organizasyonlarda çok tehlikeli olabileceğini söylemişti bir uzman.

Onun için belki değişim için de ihtiyaçları göz önünde bulundurmak gerekebilir, aynı icatlarda olduğu gibi.

Ve gelelim icatları da çok yakından ilgilendiren, 10 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa…

Bu Kanun ile getirilen yenilikleri ve uygulamaları, konunun uzmanı olan Marka-Patent Vekili ve Avrupa Patent Vekili sevgili dostum Erdem Kaya’ya sordum, daha doğrusu yardımını istedim.

Erdem Kaya’nın ilk değerlendirmesi, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk Sınai Mülkiyet Kanunu olan bu yasal düzenleme, ülkemizdeki inovasyon ve fikri mülkiyet ekosistemine çok pozitif yönde katkı sağlayacak” demek oldu. Aktardığı diğer detaylar da şöyle;

*Sorunlu bir koruma enstrümanı olan İncelemesiz Patent kaldırıldı. Artık tüm patent başvuruları incelemeli patent olarak işlem görecek.  Diğer taraftan Faydalı Model başvurularına yenilik araştırması yapılma zorunluluğu geldi. Bu iki önemli değişiklik sayesinde zaten yıllardır piyasada olan çözümlerin haksız yere koruma altına alınması ve bunlardan kaynaklı haksız rekabet sorunlarının önüne geçiliyor.

*Tüm patent araştırmaları yeni adıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’nun bünyesindeki uzmanlarca yapılacak. Böylece stratejik bir sorun olan, kendi buluşlarımızın patent alma kararını yurtdışındaki kurumların vermesi durumu ortadan kalkmış oldu. Ayrıca doğal olarak buradaki süreler ve maliyetler de azalmış oluyor. 

*Avrupa Patent Sözleşmesi’nde de olan Hakların Yeniden Tesisi imkanı başvuru sahiplerine sağlanıyor. Böylelikle birçok durumda kaçırılan bir resmi terminden dolayı bir belgenin geçersiz hale gelmesinin büyük oranda önüne geçilmiş olundu.

*Kamu desteği alan ve bu destek neticesinde bir buluş ortaya çıkaranlar için ilave yükümlülükler geldi. Buna göre, Arge-Tasarım Merkezleri ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerindeki buluşlar büyük oranda hariç olmak üzere, Kamu Destekli Projeler sonucunda ortaya çıkan buluşların desteği sağlayan kamu kurumuna bildirilmesi gerekiyor. Eğer desteği alan firma ortaya çıkan buluş için bildirimden sonra 1 yıl içinde bir patent başvurusu yapmazsa desteği veren Kamu Kurumunun patenti başvurma hakkı doğuyor. Diğer taraftan, arada farklı bir sözleşme yoksa, desteği alan taraf patent belgesi geldikten sonra 3 yıl içerisinde buluşunu kullanmazsa, bu durumda da desteği veren Kamu Kurumu patent üzerinde bedelsiz bir lisansa sahip olabiliyor. Dolayısıyla artık Kamu Desteği alan kurumların ortaya çıkan hakların sahipliği konusunda çok daha dikkatli olmaları, gerekirse kendilerini koruyucu sözleşmeleri düşünmeleri gerekiyor.

*Artık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan eşdeğer parçaların tasarımın piyasaya ilk sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl içinde kullanımı tasarım hakkının ihlali sayılmayacak.

*Endüstriyel Tasarım tescil başvuruları için de yenilik araştırması yapılacak. Böylece harcı alem tasarımların tescili de bir noktaya kadar önlenebilecek.

*Yayınlanan bir markaya itiraz eden taraf, talep edilmesi halinde itirazına konu ettiği markasını kullandığını ispatlayamazsa itirazı reddedilebilecek.

*Artık Türkiye’de geliştirilen bir buluş için öncelikle Türkiye’de patent başvuru yapma zorunluluğu geldi. Bu da ülkemizde geliştirilen buluşların kökünün ülkemizde kalmasını ve dünya fikri mülkiyet endeksinde daha üst sıralarda yer almamızı sağlayacak. 

Demek ki bunda böyle üretilen fikri değerler ve icatlar hak ettiği korumayı bulacak, yükselen tescil bariyeri sayesinde haksız tescillerin ve bunlardan kaynaklı haksız rekabetin de büyük oranda önüne geçilecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.