Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hunza Türkleri

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2016 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2016 00:04

Atalarının fırtına dolu hayatlarının neticesinde dünyanın birçok bölgesine yerleşip medeniyetler kuran Türkler günümüzde de çok değişik coğrafyalarda kendi kültürlerini koruyarak yaşam tarzlarını sürdürüyorlar. Coğrafi zorunluluklar ve iklim değişiklikleri gibi sebeplerle Sibirya ve bugünkü Rus düzlüklerinden Orta Asya bozkırlarına indiği düşünülen Türkler, orman avcılığından göçebe çobancılığa geçiş süreci yaşamıştır. Türk dilinde ormancılık ve orman yaşamıyla ilgili sözcüklerin, bozkır yaşantısındaki sözcüklerden daha eski olması ve Pazırık Kurganında ren geyiği görünümü verilmiş atlar çıkartılmış olması bu süreci doğrulamaktadır.  Bugün size farklı bir kültür hamurunda yoğrulan Hunza Türklerinden bahsedeceğim. Hunza Türkleri Hun Türklerinden geliyor.

Hunzalar Çin ve Afganistan sınırında Pakistan Keşmirinin kuzeyinde Tanrı Dağları, Himalayaların batı uzantısı olan Karakurum Sıradağları, Hindukuş dağlarının kesiştiği 160 km uzunluğunda, 1.6 km genişliğindeki Hunza Vadisinde yaşayan bir halk.

Aslında komşu oldukları Çin değil, günümüz Çin devletinin sınırları içerisinde kalan Doğu Türkistan.

Hunzalar kendilerine Hunzakut diyorlar.

Asırlarca yolu, izi olmayan, erişilmesi çok güç bir yerde izole olarak yaşayan Hunzakutlar “Mir” dedikleri hanedan reislerinin ve ona danışmanlık yapan on iki kişiden oluşan bir İhtiyar Heyeti idaresindeler.

Tamamı Müslüman olan Hunza Türkleri ortalama 110 ile 120 yıl yaşıyor. 65 yaş yolun yarısı sayılıyor... Kadınlar 65-70 yaş arasında anne oluyor. 100 yaşında ölenlere genç öldü deniliyor. İçlerinde kanser olan yok. Neşeli, sağlıklı ve hayat dolular! S şafakla birlikte hepsi tarlada çalışmaya başlar.

Çocuklar ebeveynleriyle birlikte hareket eder ve çok küçük yaşlarından itibaren toprakla uğraşmaya başlarlar. Çok bol olmamakla birlikte sık aralıklarla yemek yerler. Kahvaltıları şappati eşliğinde genellikle bir kase taze ya da tahıllarla birlikte haşlanmış kayısıdan oluşuyor. Saat 10’a doğru aynı yemeğe taze ya da haşlanmış sebze eklenir. Aile reisinin 2, diğer bireylerin ise 1 şappati’ye hakkı vardır. Saat 13 ve 14 arasında, bu kez kışın suda yumuşatılmış yazın ise taze kayısıdan oluşan bir başka bir yemeğe sıra gelir.  Sanki bu dünyadan değil de başka bir gezegenden gelmiş gibiler... Peki bilim dünyasını bile şaşkına çeviren Hunzaların uzun yaşam sırrı ne?

Hunza Türkleri şeker tüketmiyorlar.         

Hunza Türklerinin uzun yaşamasının ve bu kadar sağlıklı olmasının nedeni denizden 6 bin metre yükseklikte çok yüksek oksijeni olan bir bölgede bulunmaları. Buz gibi temiz su içip kendi ekip biçtiklerini yemeleri.. Hunza Türkleri' nin et ve baharatlı yemekleri çok ünlü ve sadece kendi ürettikleri sebze ve meyveleri tüketiyorlar. Ayrıca yemek porsiyonları da çok ufak. Az yiyorlar. Yemeklerinin büyük bir kısmını arpa, darı ve karabuğday oluşturuyor. Yedikleri tüm sebze ve meyveleri çiğ yiyorlar. Sebzeleri bazen çok az pişiriyorlar.

Hunzaların genç kalmasının bir diğer sırrı ise hareket etmeleri. Her gün dağlarda yürüyüş yapıyor, tarlada çalışıyor, tertemiz dağ havası alıyorlar.

Böyle bir doğal yaşam tarzı, hepimizin özlemi değil mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.