Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Herkesin Bildiği Sır Sır mıdır ?

Yazının Giriş Tarihi: 26.11.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.11.2020 00:02

‘’İki kişinin bildiği sır değildir’’diye bir deyim varken, sorumu bu şimdi?

Herkesin bildiği sır diye bir şey olur mu?

Olur.

Hele herkesin her şeyi bildiği ama bilmiyormuş gibi yaptığı bir ülkede yaşıyorsanız bal gibi olur.

Aslında bu durum samimiyetsizliğinde bir başka ifadesi.

Hayatı seke seke ,sorunların üzerinden atlaya atlaya yaşamak kısaca onları yokmuş kabul ederek,yok sayılmaları mümkün olmayanları eğip bükerek  aslında varlıklarının dayattıkları olumsuzluklara katlanmak samimiyetsizlikten de öte hazin bir baş eğiş bence.

Geçen gün bir arkadaşım, ‘‘Hocam memlekette neler oluyor,sen yazılarında fıstık ağacından bahsediyorsun; biraz da ciddi konulara değinsene’’ derken eminim beni ciddiyetsizlik ile itham etmiyor,sadece gündeme dair özneli yazılar yazmamın da gerekliliğini anlatmaya çalışıyordu.

Ona göre haberler de ne varsa onları sadece haberleri verenlerin(daha doğrusu yazanların ve kurgulayanların)verileri ile değerlendirmek ve üzerlerinde yorum yapmak köşe yazarının birincil göreviydi.

O bunu dedi,bu anında cevap verdi,şu ağır eleştirdi,öteki sert girdi,beriki yan yattı çamura battı…

Ben öyle düşünmüyorum.

Zaten fıstık ağacından da söz etmiyorum. Ama ille de bir betimlemesi yapılacaksa yıllardır çınar ağacını yazıyorum ve onun gölgesinde olan bitenleri…

En büyük şansım da okurlarımın hangi çınarı yazdığımın ve gölgesinde kimler olduğunu gayet iyi bilmeleri

Yani yazılarımda sadece günlük polemikleri,kişiler arasında ki kısır çekişmeleri,birilerine laf sokmaları dikkate almıyorum o kadar.

Çünkü genel kanının aksine bu ülkede büyük bir çoğunluğun olan biten her şeyin farkında olduğunu ancak bunu çeşitli kaygılarından dolayı çaktırmamaya meylettiklerini düşünüyorum.

Tıpkı politikacıların kürsülerden,mikrofonlardan artık ayan beyan gözle görülür elle tutulur hadiselere bile  ‘‘Yalannnn Söylüyorsunnnn’’diyerek eski Türk filmlerinin replikleri ile makam,mevki kadın erkek ayırmadan hakaret etmelerinin ne kendilerine ne de ülkeye bir faydası olmadığının da farkında olduklarını düşündüğüm gibi.

İsteyen çıksın sokağa sorsun kime denk gelirse;

Açıklanan enflasyon verilerini ve işsizlik rakamlarını,günlük hasta ve vaka sayılarını,  kaç insanımızın covid-19 a bağlı sebeplerden vefat ettiğini, hastanelerin yoğun bakımlarının doluluk oranlarını,PCR testlerinin özel hastanelerde hangi madrabazlıklarla birleştirilerek kaça paraya yapıldığını hatta son İzmir’i vuran son depremin şiddetini…

Alacağı yanıt bir türlü açık açık söylenemeyen ancak herkesin bildiği sırlar mıdır değil midir görsün.

Bir de bu  farkındalığın doğurduğu başka farkındalıklar da var ki sanılanın aksine ahali bunlarında farkında.

Özellikle gündemin anlık çıkışlarla belirlendiği ve o anki çıkış neyse onun hakkında fikir beyan edilmesinin sağlanıp en çok iki gün içinde öne sürülen gündemin kucaklanıp rafa kaldırılarak bu günkünün tamamen unutulmasını amaçlayan sistematik gündem oluşturma faaliyetlerinin...

İnanmayanlar çay ocaklarında ki,kahvehanelerde ki,otobüs duraklarında ki ikili üçlü sohbetlere kulak kabartsınlar  inanmakla kalmazlar emin olurlar.

Hani derler ya tabanda karşılık bulur ya da bulmaz diye,o taban ki her türlü hınzırlığın sonuna dek farkında.

Şimdi söyler misiniz lütfen?Hayat pahalılığını ayırarak soruyorum ama. Son üç ay içinde kaç konu manşet manşet gündem oldu ve siz hangisini hatırlıyorsunuz ?

Ya da hangisi hala bu günkü gündeminizin ilk üçünün içinde ?

Bizde adettir gündem denilince iktidar partisi tarafından yapılan açıklamalar akla gelir.

Demem o ki gündemi iktidar belirler, diğerleri ucundan kıyısından konuya müdahil olur.

Özellikle de muhalefet bir türlü savunmadan çıkamayarak kurgulanmış gündemlerin içerisinde dolanır durur.

O da iktidar bir başka söylemle gündemi değiştirene kadar.

Muhalefetin gündem oluşturma da ki yeteneksizliği sürdürdükçe de durum her zaman bundan ibaret olacak, gündem oluşturamayanlar kimsenin gündeminde olamayacaklardır.

Son anketler ve ortalamalar da bunun en büyük kanıtıdır.

Ha aralarında bir ülkede hem iktidarın hem de muhalefetin oylarının düşmesini açıklayabilecek olanları çıkarsa,kürsülerin mikrofonların yerini biliyorlar;

Seve seve dinleriz anlatacaklarını da küçücük bir şartımız var;

Cümlelerini hakaret sözcükleri ile kurmayacaklar. O çok yoruyor bizi unutmayacaklar.Bir de gerçekler hakkında duyduklarımızı kaldırabilecek kadar olumsuzluklara şerbetli bir toplum olduğumuzu da tabii.

Charles Caleb Colton

‘‘Gerçeğin en büyük dostu zaman, en büyük düşmanı tarafgirlik ve en sadık arkadaşı da alçakgönüllülüktür’’ Demiş ki, cümle  sözcüklerine ayrılıp okununca görülüyor ki adam çokta haklıymış.

Son tahlilde,yazı üslubum konusunda sanırım arkadaşı ikna edebildim;

Ancak bu konuda ser verdi sır vermedi.

O da ikimizin bildiği sır oldu aramızda…

Hadi başlıkta ki sorunun yanıtını da siz veriverin bir zahmet;

Zorlanmayasınız diye özellikle çalıştığınız yerden sordum…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.