Hiçbir şey göründüğü gibi değil. İnsanların gördüklerine ve duyduklarına rağmen bazı olaylara bakış açıları değişmiyor ve tehlikenin farkında olmadan yaşantımızı tehlikeye sokabiliyoruz.

Durum ortada.

Koronavirüs nedeniyle geçtiğimiz Mart ayından bu gününe kadar yapılmadık iş, uygulanmadık önlem ve tedbir kalmadı. İnsanların sürekli uyarılara pek fazla kulak asmadıklarını görmek, pek çok kişiyi rahatsız ediyor. Özellikle, insanlara sağlık ve sıhhat verebilme adına çalışan sağlık görevlilerimizin canla başla yaptıkları mücadeleye halkımızın pek çoğunluğu destek oluyor. Bazıları ise umursamaz bir halde yaşantısını sürdürüyor.

Yazıklar olsun!

İnsanlık adına yazıklar olsun!

Toplum ve halk sağlığı adına yazıklar olsun! Diye konuşmak geliyor içimizden. Çünkü, bu fikir ve düşünceye sahip olan bazı kişiler yüzünden ülkemizdeki normalleşme adımlarında sıkıntılar yaşanıyor. Akşam Sağlık Bakanlığınca açıklanan tablolara baktığımızda, ölenlerin sayısındaki azalma, hastalığa yakalananların sayısındaki azalma, iyileşen sayısındaki yükseliş bizleri mutlu ediyor.

Oysa ki, son birkaç gündür bu rakamlarda tam dersi bir durum söz konusu oldu. Biz, bunu istemiyoruz. Olmasın. Olmamalı.

Kurban Bayramını geçirdik. İnsanlar arasındaki sosyal yaklaşım mesafesi, tatil beldelerindeki eğlencelerin tam gaz devam etmesi, ortaya çıkan tablolar inanın, bizleri, özellikle de evlerde kapalı kalıp “sağlık olsun” diye konuştuğumuz günler için çektiğimiz çileleri hatırladıkça, bugün vurdum duymaz kişilerin yaptıklarını görünce insanlarımız kızmakta çok haklılar.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal paylaşım sitesindeki hesabından yaptığı açıklamada, "İl değerlendirme toplantılarında, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Bursa, Gaziantep, Kayseri, Malatya, Erzurum, Şanlıurfaü, Mardin ve Batman valileri ile il sağlık müdürleri, halk sağlığı başkanlarıyla, il bazında, 14 ayrı video konferansta dün bir araya geldik. Toplantılarda, vaka durumunu ve tedbirleri değerlendirdik, Salgına karşı planlama yaptık. İl hıfzıssıhha kurullarının başkanı valilerimizle il sağlık müdürlüklerimizin çalışmalarında eş güdümü sağladık. İçişleri Bakanımıza, valilerimize, sağlık personelimize teşekkür ederiz" dedi.

Sonrasında, İçişleri Bakanlığı ülke genelinde genel bir koronavirüs denetimi yapma kararı aldı ve denetimler başlatıldı.

İhlas Haber Ajansı’nın geçtiğimiz bir haber ise insanların bu konuda ne kadar duyarsız ve vurdum duymaz olduklarını bir kez daha anlatmaya yetti.

Dünya'da ve ülkemizde korona virüs ile mücadelenin 8. ayı geride bırakılırken Türkiye genelinde hastalıktan ölenlerin sayısı 5 bin 784' e, toplam hasta sayısı 236 bin 112 kişiye ulaştı. Pandemi sürecinde defalarca sokağa çıkma kısıtlaması yaşandı. 8 aylık süreçte 5 bayram ve 15 Temmuz'un yıl dönümü pandemi kuralları uygulanarak geride bırakıldı. Ülkede tüm bunlar yaşanırken İnegöl ilçesinde maskesiz dolaşan bir gencin polise yakalanınca "madem maskesiz dolaşmak yasak, neden bizim haberimiz yok" demesi herkesi çileden çıkardı. Maskesiz gençleri affetmeyen polis tutanak yapıp ceza kesti.

İşte, gençlerin, insanları öldüren, süründüren bazen sakat bırakan, akıllara zarar bu hastalığa karşı bakış açıları böyle.

“Yazıklar olsun” demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Keşke, bu kurallara ve önlemlere uymayanlara karşı sadece para cezası değil de gözaltı veya hapis cezası uygulaması getirilse de insanlarımız kendiliğinden uymadıkları kurallara zorunlu uymak zorunda kalsalar.

Pandemi ile mücadelede yükü çeken bir diğer bakanlığımız ise İçişleri Bakanlığı. Bakan Süleyman Soylu, yaşanılan son olayları değerlendirirken, inşalara çeşitli uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi.

"Vatandaşımıza buradan bir istihramımız var. Kendisi için hepimiz için bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Herkes büyük bir gayret içerisinde. 2-3 ay öncesinde yaşadıklarımızla karşılaşmayalım. Kontrolü kendimiz yapalım. Devlet olarak görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Cumartesi ve pazar günü ekiplerimiz düğün ve nişanları denetleyecek. Dünyada ikinci dalganın geldiği noktasında bir değerlendirme var. Aynı durumla biz de karşılaşmayalım. Kendi kontrolümüzü kendimiz yapalım.

Terör operasyonu yapmıyoruz. Hep beraber bilinçli olmayı ortaya koymaya çalışıyoruz. Vatandaşa tuzak kurup ceza verme anlayışı içinde değiliz."

İnsanlarımızın merak ettikleri bir başka soru ise sokağa çıkma yasaklarının geri dönüş olacak mı?

Soylu "böyle bir şey söz konusu değil, gündemimizde de yok" diye konuştu.

Bursa’da da dün sabahın erken saatlerinden itibaren Heykel valilik binası epey kalabalık ve hareketli idi. Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı, Belediye görevlileri bir araya gelerek yaşanılan son olayları ve yapılması gereken işlemleri görüştüler. Sonra da denetime çıktılar.

Ortaya çıkan sonuç; tehlike henüz bitmedi…!

Dikkat etmek, önlem almak ve uyarmak gerekiyor sağlık ve mutluluk için.