‘‘Biz büyük bir devrim yaptık. Bu güzel memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.’’
‘‘30 Ağustos 1922 zaferi, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olmasının yanında, yalnızca bizim değil; tüm ezilmiş ulusların, hatta tüm insanlığın, özgürlüğe, kurtuluşa, başı dik ve onuruyla yaşama kararlılığına yönelişinin ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır.’’
‘‘30 Ağustos zaferi, tarih arasında bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar kadir ve ne kadar muhyi bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır.’’
Zaferin sahibinin sözleri bunlar…
87 sözcükle açıklayıvermiş 30 Ağustosun ne manaya geldiğini.
3 Paragraf 98 yıldır yazılan milyarlarca sözcüğün hem ana fikri hem de özeti.
Anlayan çoktaaan anlamıştır da, anlamayan zaten asla anlayamayacaktır 30Ağustosun ne anlama geldiğini.
Dünya’ya artık biz de varız diyerek ve çağdaş ulus devleti olmanın gururunu yaşamaya başladığımız ilk günlerden bu yana devletimiz ve Cumhuriyetimiz olağan üstü bir yol adı.
Bu gerçeğin inkarı da mümkün değil.
Elbette pek çok sıkıntımız da var ve bu gerçeğinde inkarı da mümkün değil.
Ancak ben hiç birinin bizi uygarlık yolu denilen bu ince uzun yoldan çıkartabilecek kadar güçlü olduklarına asla inanmıyorum.
Aksine hepsinin birden Cumhuriyetin sağlaması olduğunu düşünüyorum.
Çözdüğümüz her sorunun da Cumhuriyete dair bir antrenman olduğunu.
Çünkü rejimler ‘’Gerekeni yaptık; hadi bakalım bundan sonra böyle’’ demekle değişmezler.
Toplumların yapılanları teker teker hazmetmeleri gerekir ki,aralarından eski tadı arayanların çıkmaları da hiç şaşılacak durum değildir.
Hazım süreci bazen elli bazen yüz yıl bazen de asırlar sürer.
Yaşanılanlar göstermiştir ki sonsuza değin sürenlerde çıkacaktır aralarından.
O yüzden enseyi karatmanın, umutsuzluğa düşmenin, havlu atmanın hiç gereği yoktur.
Bakınız henüz 30 Ağustos zaferinin üzerinden 98, cumhuriyetimizin kurulmasından bu yana da 97 yıl geçti.
Yani daha her ikisi de henüz çok gençler.
Hele bütün kültür unsurlarının hem fikir oldukları gibi Dünya üzerinde ki tarihleri 15 bin yıl olan Türklerin bu gezegende ki hayat yolculuklarının yanında hiç sayılır.
Kaldı ki Mustafa Kemal Cumhuriyet sürecinde karşılaşılması kuvvetle muhtemel olan sıkıntıları Gençliğe Hitabe’sinde ve Bursa Nutku’n da açık açık söylemişti gelecek kuşaklarına.
En azından bu yüzden hepimizin yaşanan ve yaşanılabilecek sorunlar karşısında dirayetli olmamız gerekir.
30 Ağustos 1922 ve sonrasında yapılan şeyler pek çok ulusun özellikle de yaşadığımız toprakları masa başında aralarında bölüşenlerle içeride ki iş birlikçilerinin hafsalalarının aradan asırlar geçse de almayacağı bir şeyler.
Gazi’nin ‘‘Biz büyük bir devrim yaptık. Bu güzel memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.’’ Sözü de bu durumun en büyük kanıtı değil mi zaten?
Bu gün o devrimlerden birinin yıl dönümü.
Biz ve bizden öncekiler gibi gelecek kuşaklarımıza da analarının ak sütü gibi helaldir bu bayram.
Ve yine inanıyorum ki 30 ağustos beş bin 20 de de, on bin 20 de de, yüz bin yirmi de de bir kalem aynı helalliği yazacaktır.
***
BAYRAMIMIZ KUTLU,DEVLETİMİZ DAİM,ATAMIZIN VE TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAD OLSUN;
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Hazım…
‘‘Biz büyük bir devrim yaptık. Bu güzel memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.’’
‘‘30 Ağustos 1922 zaferi, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olmasının yanında, yalnızca bizim değil; tüm ezilmiş ulusların, hatta tüm insanlığın, özgürlüğe, kurtuluşa, başı dik ve onuruyla yaşama kararlılığına yönelişinin ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır.’’
‘‘30 Ağustos zaferi, tarih arasında bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar kadir ve ne kadar muhyi bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır.’’
Zaferin sahibinin sözleri bunlar…
87 sözcükle açıklayıvermiş 30 Ağustosun ne manaya geldiğini.
3 Paragraf 98 yıldır yazılan milyarlarca sözcüğün hem ana fikri hem de özeti.
Anlayan çoktaaan anlamıştır da, anlamayan zaten asla anlayamayacaktır 30Ağustosun ne anlama geldiğini.
Dünya’ya artık biz de varız diyerek ve çağdaş ulus devleti olmanın gururunu yaşamaya başladığımız ilk günlerden bu yana devletimiz ve Cumhuriyetimiz olağan üstü bir yol adı.
Bu gerçeğin inkarı da mümkün değil.
Elbette pek çok sıkıntımız da var ve bu gerçeğinde inkarı da mümkün değil.
Ancak ben hiç birinin bizi uygarlık yolu denilen bu ince uzun yoldan çıkartabilecek kadar güçlü olduklarına asla inanmıyorum.
Aksine hepsinin birden Cumhuriyetin sağlaması olduğunu düşünüyorum.
Çözdüğümüz her sorunun da Cumhuriyete dair bir antrenman olduğunu.
Çünkü rejimler ‘’Gerekeni yaptık; hadi bakalım bundan sonra böyle’’ demekle değişmezler.
Toplumların yapılanları teker teker hazmetmeleri gerekir ki,aralarından eski tadı arayanların çıkmaları da hiç şaşılacak durum değildir.
Hazım süreci bazen elli bazen yüz yıl bazen de asırlar sürer.
Yaşanılanlar göstermiştir ki sonsuza değin sürenlerde çıkacaktır aralarından.
O yüzden enseyi karatmanın, umutsuzluğa düşmenin, havlu atmanın hiç gereği yoktur.
Bakınız henüz 30 Ağustos zaferinin üzerinden 98, cumhuriyetimizin kurulmasından bu yana da 97 yıl geçti.
Yani daha her ikisi de henüz çok gençler.
Hele bütün kültür unsurlarının hem fikir oldukları gibi Dünya üzerinde ki tarihleri 15 bin yıl olan Türklerin bu gezegende ki hayat yolculuklarının yanında hiç sayılır.
Kaldı ki Mustafa Kemal Cumhuriyet sürecinde karşılaşılması kuvvetle muhtemel olan sıkıntıları Gençliğe Hitabe’sinde ve Bursa Nutku’n da açık açık söylemişti gelecek kuşaklarına.
En azından bu yüzden hepimizin yaşanan ve yaşanılabilecek sorunlar karşısında dirayetli olmamız gerekir.
30 Ağustos 1922 ve sonrasında yapılan şeyler pek çok ulusun özellikle de yaşadığımız toprakları masa başında aralarında bölüşenlerle içeride ki iş birlikçilerinin hafsalalarının aradan asırlar geçse de almayacağı bir şeyler.
Gazi’nin ‘‘Biz büyük bir devrim yaptık. Bu güzel memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.’’ Sözü de bu durumun en büyük kanıtı değil mi zaten?
Bu gün o devrimlerden birinin yıl dönümü.
Biz ve bizden öncekiler gibi gelecek kuşaklarımıza da analarının ak sütü gibi helaldir bu bayram.
Ve yine inanıyorum ki 30 ağustos beş bin 20 de de, on bin 20 de de, yüz bin yirmi de de bir kalem aynı helalliği yazacaktır.
***
BAYRAMIMIZ KUTLU,DEVLETİMİZ DAİM,ATAMIZIN VE TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAD OLSUN;
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN…