Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayat işte...

Yazının Giriş Tarihi: 26.08.2018 00:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.08.2018 00:53

Bir insanı sevip ya da sevdiğini sanıp birlikte bir hayat kuruyorsun ama onu günde sadece üç saat görebiliyorsun.

Çocuğun oluyor, çalışmak zorundasın yoksa ev kiranı ya da taksitini ödeyemezsin, buzdolabına bir şeyler koyamazsın, mamasını bezini alamazsın, hasta oluyor, elini alnına koyup “geçti bak yok bir şey” diyemezsin.

Ona mutlulukla hatırlayacağı çocukluk anıları bırakamazsın.

Onun nasıl güzel güldüğünü, nasıl güzel oynadığını, senin adını ilk nasıl söylediğini göremezsin.

Fırtınalı bir okul çıkışında sürpriz yapıp elinden tutamazsın.

Bir de büyüyünce sen beni büyütmedin, benimle ilgilenmedin diye sana kinle büyümüş evlatlarla şoka uğrarsın.

Bütün günün hastalıkta sağlıkta yanlarında olacağına yemin ettiğin ailenle değil, başkalarının yanında geçiyor mecburen,

Çünkü çalışmak zorundasın.

Hayatımızı sevdiğimiz insanlarla geçiremeyeceksek niye yaşıyoruz?

Onlara sarılmak için akşam olmasını bekleyeceksek, akşam sarılmaya çalışırken sadece hayatımızın çözülmesi gereken sorunlarını konuşacaksak, ortak hayatımız sadece problem çözmek haline gelecekse ve biz bu yüzden birbirimizden bıkacaksak niye aile kuruyoruz?

Birlikte yemek yapamadığımız,

Sofralar hazırlayamadığımız,

Sen soğanları doğra, salatayı ben yaparım” demediğimiz,

Hiç bir derdimizi paylaşamadığımız, çocuklarımızın sorunlarını ortaklaşa çözemediğimiz,

Aynı evde iki yabancı insana karı, koca diyebilir miyiz?

Bunu yapamıyorsak, yaşadığımız hayata hayat diyebilir miyiz?

İnsanın bir ailesi yoksa hiçbir şeyi yoktur. Ailenin tanımı da kadın-erkek-çocuk-kardeşler değildir.

Dostlar da ailedir.

“Haberleşelim” diye kapatılan telefonun ucundaki sesler, bir kahve bile içemediğimiz, alelacele bir araya gelip dağıldığımız,

Başımıza bir hal gelince aklımızdan, karnımızdan konuştuğumuz insanlar da ailemizdir.

Geçip giden her an bir anı ve mutlu anılar biriktirerek yaşamaktan daha önemli bir şey yok.

Her şeyi, herkesi yitirdikten sonra o anlar kalıyor.

Geçip giden koca bir hayatın tek tesellisi parmaklarınla toplayabildiğin hatıralar,

Hepsi o kadar.

Güzel anıların yoksa dünyanın tapusu üzerine olsa ne olur ki?

Ne bütün gün ısıtıp içinde oturamadığımız evlere, ne üzerinde oturup eskitemediğimiz koltuklara sahip olmanın bir anlamı var. Özleyecek bir kokun,

Kolun kanadın kırıldığında bütün yükünü bırakacağın bir kucağın olmadıktan sonra, Parayla aldıklarını ne yapacaksın?

Belki hayat adil değil,

Belki de bizler, bazılarımız beceriksiz.

Mutlu olmak çok kolayken mutsuzluk içinde yüzüyor birçoğumuz.

Ben de dahil...

Bir gün her şeyimizi bir anda yitirebiliriz.

Geriye sığınacağımız sadece anılarımız kalır. Biriktirebildiysek şanslıyız...

Tekrar görüşünceye dek,

Kalın sağlıcakla...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.