Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hani Mesela Dedim…

Yazının Giriş Tarihi: 08.08.2019 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.08.2019 00:02

‘’Bursa da ki ,STK lardan Kazdağların da ki ağaç kıyımına tepki..!

Bursa da faaliyet gösteren 5.000 e yakın sivil toplum kuruluşu Kaz Dağları’nda Kanadalı maden firması tarafından yapılan ağaç kıyımına dur demek için bir bildiri yayınladı.

Oluşturulan ortak metinde yurdumuz ormanlarının ve ören yerlerinin talan edilmesinin toplum vicdanını derinden yaraladığının altı çizilerek,tüm Bursalılar bu konu da duyarlı olmaya ve  ‘’Bir fidanda sen dik’’ kampanyasına destek vermeye çağrıldı.’’

Şaka şaka…

Yukarıda ki satırların sadece Bursa’da 5.000 e yakın sivil toplum kuruluşu olduğu kısmı doğru.

Gerisini ben uydurdum.

Yok böyle bir şey.

Kentimizde ki hiçbir sivil toplum kuruluşu böylesi bir bildiri hazırlamak ve konuya uzaktan da olsa müdahil olabilmek amacı ile bir araya filan gelmediler.

Gelseydiler ne iyi olurdu ama…

Sivil toplum kuruluşu olmanın kuruluş gerekçelerinin yanında yurdun tüm değerlerine karşı hasiyet gerektirdiğini de vurgulasalar,

Sadece bulundukları ile değil,tüm ülkeye karşı ortak aklı savunsalar,

Yüz ölçümü 814.578 km kare olan yurdumuzun her karış toprağına, ağacına,ormanına,havada ki kuşuna,toprakta ki böceğine,denizde ki balığına ve bilumum yer altı yer üstü değerlerine sahip çıktıklarını açıklasalar,

Sivil toplum kuruluşları tanımlarında her ne kadar özünde sivil nitelikte olmayı, çalışmalarında kâr amacı gütmemeyi, kamu yararına faaliyet göstermeyi ve hizmet sunmayı barındırsalar da,ülkenin neresinde ve hangi amaçla olur ise olursa olsun milli değerlerin erozyona uğratılmasına asla seyirci kalmayacaklarının bilinmesini isteseler;

Paul Ehrlich’in "Doğa insan olmadan da yaşar. Ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz."cümlesine yürekten katıldıklarının altını koyu koyu çizseler,

Üyelerini çevre duyarlılığı için eğitecek programları uygulamaya koymak adına ortak çalışma grupları oluşturacaklarını beyan etseler,

Biz "Kıyamet kopsa elindeki fidanı dik.." diyen Hz. Peygamberimizin hadisini,"Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim!" diyen Fatih Sultan Mehmet'in fermanını,“Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini şiar edindik ve bunu tüm ülkemizde savunmaya kararlıyız deseler,

Kent,bölge ayırmadan ülkemizin doğal güzellikleri aslında bizim hazinemizdir,hazinemizin yağmalanmasına göz yummamız mümkün değildir,buna tevessül edenler karşılarında sivil toplum kuruluşlarını bulurlar diye de ekleseler,

Ya da en azından Tema Vakfının ‘’270.000’i aşkın kişi Kaz Dağları'nı korumak için imza verdi. Binlerce kişi destek için bugün oradaydı. Doğa koruma siyaset üstü yaklaşım gerektirir. Bu sese kulak verilmesini bekliyoruz’’ yönünde ki çağrısına hep beraber katılsalardı,

Ne iyi olurdu değil mi?

Elbette üyelerinden münferit karşı çıkışlar yapanlar,Kaz Dağlarına bizzat giderek hassasiyetlerini belirtenler var ama kuruluşlar bazında tık yok.

Hadi haksızlık yapmayayım; Belki böyle bir oluşum vardır da ben atlamışımdır diyeceğim de ortada da fiili bir durum yok işte.

Sivil toplum kuruluşlarımız ya yaz tatilindeler,ya da kendi alanları ile çok meşguller…….

Şimdi arkadaş bu STK ların yarısına yakını hemşehri ,geri kalanı da cami yardım yaşatma,kültürel,sosyal yardım,eğitim ve spor derneği; ne işleri olur Kaz Dağlarıyla filan? Hem nerden biliyorsun diğer illerde ki stk lar yaptılar mı ki biz yapalım,hem ağaçlar gittikten sonra bildiri yayınlamanın ne faydası var ki? denilebilir.

O zaman da ben de,STK ların yerel çalışmaları toplumsal olaylar karşısında tepkisiz kalmayı gerektirmez derim.

Ağaçlar gittikten sonra bildiri yayınlamanın ne faydası var ki ? sorusunu da doğada zaman aşımı yoktur,daha henüz kesilmemiş milyonlarca ağacımız,kirletilmemiş sularımız var diyerek yanıtlarım.

Diğer illere ise bir şey demem.

Beni kendi şehrimdekiler ilgilendiriyor. Onlara da başkaları desinler.

Hadi Kaz Dağları Bursa’ya 280 kilometre uzakta

Peki burası burnumuzun dibi.

Line Haber bir haber yapmış;

‘’ Bursa İznik’te  700.000 ila 750.000 ağacın bulunduğu alana çinko-bakır-kurşun ocağı için maden arama ruhsatı verildi. İddiaya göre bu gerçekleşirse ağır metal atıkların İznik Gölü'ne karışması büyük bir kirliliğe yol açacak ve binlerce ağaç yok edilecek. ‘’

Diyor.

Bakalım gören ve durumdan vazife çıkartan kaç sivil toplum kuruluşumuz olacak?

Benim bir tahminim var ama söylemem.

Sevgili genel yayın yönetmenime artık kısa yazacağım konusunda söz verdim çünkü…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.