Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hangimizin kalbi daha temiz?

Yazının Giriş Tarihi: 14.06.2019 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.06.2019 00:04

Göremeyeceğimizi bile bile niye ısrar ederler ki “namaz kılmıyorum, oruç tutmuyorum ama sen benim kalbime bak, benim kalbim temiz” diye.  Veya neden   yapılan ibadetleri insanların gözlerine sokarcasına kalplerinin temizliğini ispat etme gereği duyarlar bazı insanlar. Kalp Allah’ın katında bir sırdır. İnsan, kalbiyle insandır; niyet orada şekillenir, söz kalbe   varınca sukut eder.  Eylemin kararı kalpte alınır. Azalar kalbe tabi olur. Lakin kalp temizliği ne dil ile ifade edilendir nede Allah’ın razı olduğunun dışında yapılan amellerdir.

Korku, sevgi, heyecan hep kalbin hızlı hızlı atışıyla ifşa olur; kalp kendini bazen ele verir.  Yüz kızarır, bozarır, gözler büyür, kalpte bir şeyler/ kalbe bir şeyler oluyor” derseniz. Neler olduğunu sormadan yine bilemezsiniz. Zaten siz, insanları yargılamakla görevli değilsiniz. İlle de bilmeniz gerekenler olursa aslına değil suretine, kendine değil resmine, özüne değil aynada yansıyan şekline bakarsınız kalbin. Çünkü sizin deliliniz kalpteki olanın hayat aynasına yansımasından başkası değildir.  Yeter ki ayna berrak ve şeffaf olsun, günah kirleriyle kararan bakışlar aynada görüneni de kalpten zahir olanı da göstermez. İnsanın baktıracağı kalbide, bakışları da temiz olmalı her şeyden önce. Ancak baktığınız şey görebildiğiniz kadardır.  Hani bir müşrik şehadet getirmişti bir sahabe buna rağmen bir kılıç darbesiyle yine de onu öldürmüştü. Peygamberimiz “sen niye bunu yaptın o Müslüman olmuştu” dediğinde sahabe “o ölüm korkusuyla kelime-i şehadet getirdi, gerçekten iman etmiş biri değildir.” Allah resulü “kalbini açıp baktın mı ki bu hükmü verdin” deyip tepki göstermişti o sahabeye.    O an bilinmeyen bir kalple bilinen bir şehadet arasında hüküm “Müslüman olmuştur” şeklinde verilmiştir. Ancak onu amelleriyle ispat etmek ona aittir. Peki kalbin temizliğini ifade etmek, oranın temiz olduğunun delili midir? Elbette ki değil.   Kalbin temizliğini ispat edecek temiz bir hayat gerek. Buda bütün kalpleri elinde bulunduran Allah’ın emrine uygun bir hayat sürmekle mümkündür.   

İnsanlara kötülük yapmamayı kalp temizliği için yeterli gören, hatta iyilik yapmayı, hayır hasenatta bulunmayı ibadet olarak algılarken asli ibadetlerden uzak kalan insanların kalp temizliğinin fazla bir anlamı yok takdir edersiniz ki. En tehlikelisi de bu yapılanlar nedeniyle namaz, oruç gibi ibadetlerden insanın kendisini muaf görmesidir.  Yani “şunu yapıyorum öyleyse namazı kılmasam da olur, orucu tutmasam da Allah benden sormaz.”  Veya “falanca insan gibi namaz kılıp onun bunun hakkını gasp etmektense kılmam daha iyi.” Gibi…

Tam tersi de söz konusu olur bazen. Bir insan namaz kılıyor, oruç tutuyordur lakin yukarıda bahsettiğimiz insanın yaptığının çeyreğini yapmıyordur. Öyle ya! Şimdi hangisi doğru? Hükmü neye göre vereceğiz. Hiç birisi doğru değil. Hüküm ise asıl olarak Allah’ındır. Biz ancak şunu söyleyebiliriz: Kalp biraz temiz biraz kirli olursa, bazen öyle bazen böyle şekil değiştirirse, bazen günah bazen sevap işlerse o kalp tam anlamıyla temiz değildir.

Yüce Allah uyarıyor herkesi:

“O halde kendi kendinizi temize çıkarmayın.; kimin sakındığını en iyi bilen Allah’tır.” (Necm,32)

Kalp bedenin hükümranıdır. Bedenin yönetimi kalple olur; yönetim doğru, adil Allah’ın emrinde ise yönetilen azaların istikametinde bir milim sapma olmaz. Çok iyi bir yönetim söz konusu fakat azalar bazen günaha düşüyor, denirse tövbeyle bertaraf edilir o hatalar, mazeretlerle değil. Hele hele kalbin referansı Kur’an ve sünnet olmayınca, nefsin tasallutu altındaysa kalp; anlayış ve yargılar batıl düşüncelerin bir ürünüyse ne doğrudan ibadetten nede diğer iyiliklerden fayda elde edilir. Söylemler ve övünmeler havada kalır.  Diyelim ki bir insan gösteriş olsun diye namaz kılıyordur hacca gitmeyi farklı bir gaye için yapıyordur şimdi bu, Allah’ın istediği bir ibadeti tam anlamıyla yerine getiriyor diyebilir misiniz? Veya başka biri; kalbi temiz ona buna kötülük etmiyor lakin iyilik ediyor bunu rıza i ilahi için yapmıyorsa, iyi olmak için bu kadarını yeterli görüyorsa o yapılanın ne kıymeti var.

Kısaca kalp temizliği kadar kalp bütünlüğü de önemlidir. Yapılan şeyler kadar niyetlerde önemlidir. Dolayısıyla gerçekten kalbi temiz olanın, içi ve dışı bir olmalı; göründüğü gibi ya da olduğu gibi görünmeli; olduğu, olgunlaştığı alan ise Allah’a kulluk sahası olmalı.  Böyle olunca yani kalbin yönetimi tamamen Allah’ın kontrolüne geçince insan hem namazını ve sair ibadetlerini yerine getirir hem de diğer sorumluluklarında kusur etmez, temiz olan kalbini de ifade etme gereği duymaz çünkü güzel ve salih amelleri zaten onun nasıl bir tıynette olduğunu anlatmaya yerer de artar...

Şu ayeti kerimeyle bitirelim yazımızı:

“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülükleri emreder. Allah’ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile temize çıkmazdı.” (Nur, 21)

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.