Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Halep’te insanlık dramı

Yazının Giriş Tarihi: 17.12.2016 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.12.2016 00:00

Suriye’de uzun süredir devam eden iç savaşın sonuçları insanlık tarihine utanç sayfaları olarak geçecek cinsten. Hiçbir kutsal değer tanımayan güçler sivilleri katletti, çocukları öldürdü, işkenceler yaptı ve bunun daha da kötüsü; tüm bu olanlar medeni(!) dünyanın gözleri önünde gerçekleşti.

Dünyanın süper güçleri kendi çıkarları doğrultusunda hesaplarını yapmış ve bu hesaplara göre gerçekleştirdikleri kanlı senaryolar ile Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmiş durumdalar. İslam dünyası çaresizlik ve sessizlikle olan biteni izlemekle yetiniyor. Bu yaraların sarılması için mücadele eden tek ülke Türkiye. Türkiye, bu konuda Rusya’yı muhatap alıyor. 1 Aralık'ta Rusya ile Halep krizinin çözümü için bir eylem planı imzalandı ardından bir kez daha önemli bir görüşme yapıldı. Ayrıca Türkiye bu süreçte Ruslarla muhalifleri Ankara'da buluşturdu. İki tarafın müzakere sürecine Türkiye ev sahipliği yaptı. Ancak bu çabalar, insanlık dramını önlemeye maalesef yetmedi.

Halep’ten gelen son haberler gerçekten “bu kadar da olmaz” dedirtecek cinsten. Koalisyon tarafından yapılan yazılı açıklamada, Halep'te yaşananların tam anlamıyla toplu bir katliam olduğu ifade edildi. Açıklamada, "Suriye rejimi ve intikam ve mezhepçi yaklaşımcı Moskova, Tahran, Irak ve diğer ülkelerden gelen gayri nizami milislerden oluşan müttefikleri, Halep'te soykırım ve fiziksel tasfiye, tüm mülkleri imha etme ve yasak olanlar dahil tüm silah türleriyle sivillere karşı toplu işkence ve katliam yapıyor" değerlendirmesinde bulunuldu. Moskova'nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Halep'teki katliamın hukuki örtbastlığını üstlendiği belirtilen açıklamada, bu suça Iraklı milislerin de ortak olmasının utanç verici olduğu ve kınanması gerektiği vurgulandı.

Rejim, Rusya ve İran komutasındaki milisler, son 28 günde Halep kent merkezinin doğusuna düzenledikleri saldırılarda bin 71 sivili öldürürken binlercesini yaraladı.

Kanada Dışişleri Bakanı Stephane Dion ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Marie-Claude Bibeau, ortak yaptıkları yazılı açıklamada, Halep kentinde sivillerin hedef alındığı saldırılara tepki gösterdi.

Halep'teki olaylar nedeniyle dehşete düştüklerini vurgulayan iki bakan, "Suriye'de dünyanın eş zamanlı şahitliği önünde sivil katliamı yaşanıyor. Sivillerin birçoğu artık kaybolmuş ya da Suriye hükümet güçlerince son 24 saat içerisinde vurularak öldürülmüş. Suriye hükümet güçleri şiddet olaylarına devam ediyor. Ülkenin dört bir yanındaki kuşatılmış bölgelerde yüz binlerce insan sıkışmış, dehşete kapılmış ve insani yardım olmadan bekliyor. Bu insanların kurtarılması için zaman daralıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Enkaz yığınlarının arasında derdini döken yaşlı bir Haleplinin şu ifadeleri her şeyi anlatmaya yetiyor: "Biz Halep'te ölüyoruz! Biz açız! Çocuklarımız kesiliyor! Kadınlarımız çöktü! Hiçbir şeyimiz kalmadı. Nerdesiniz? Bizi dinleyenler, Allah'tan korkun! Ey Araplar! Ey Müslümanlar! Ey Allah'ın yarattığı insanlar! Nerdesiniz? Biz ölüyoruz! Biz kesiliyoruz! Hiçbir şeyimiz kalmadı! Su kalmadı! Bizi duyan kimse bizi kurtarsın!"

Halepli çocuk Ammar, duyduğu korkuyu şöyle anlattı: "Uçak sabahtan beri bizi vuruyor! Hastane yok! Çocukların cesetleri kömür oldu! İlaç yok! Yemek yok! "

Nazım Hikmet’in Hiroşima çocukları için yazdığı dizeler, artık Halep çocukları için de geçerli: “Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.