Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hadi değiştirelim...

Yazının Giriş Tarihi: 18.06.2018 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.06.2018 00:06

Ramazan ayının bitmesi ve bayramın gelmesi ile birlikte yaklaşan seçim herkesin tek gündemi oldu. Marmara bölgesinin ötesinde Ege bölgesinde de Ak Parti ve CHP arasında güçlü bir seçim yarışına tanıklık ettiğimi ifade edebilirim. Muharrem İnce'nin sempatik tavırları pozitif tepki toplarken, Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde nasıl bir kadro ile çalışacağının muamma olması seçmen tarafından kaygı ile karşılanıyor. Yine Selahattin Demirtaş'a özgürlük çıkışı yapan İnce'nin hem MHP hem de muhafazakar kesimden oy alması zor gözüküyor. OHAL nedeniyle kendince kaygıları olduğunu düşünen vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepkisi özellikle satılan kamu kurumları nedeniyle yüksek. Ekonominin gerilediğini iddia eden özellikle emekli kesime Ramazan Bayramı'nda verilen bin lirayı sorduğumuzda ise, masalara sessizlik çöktüğünü görüyoruz. Türkiye'de herkesin bir değişim talebi var. CHP tabanı başta olmak üzere muhalefet 'Erdoğan ve AK Parti gitsin' derken Ak Parti tabanı ve MHP ise, Erdoğan'ın ve Ak Parti'nin sistemsel ve teşkilat olarak değişime gitmesinden yana olduğunu ifade ediyor. Temel Karamollaoğlu ve Saadet Partisi'nin tükendiği, Meral Akşener'in ise aşırı sert söylemleri nedeniyle hızla oy kaybettiği seçimler 2 parti 2 aday arasında ilk turda bitecek bir maratona dönüşmüş durumda. Türkiye'nin kader anı olarak nitelendirdiğimiz seçimlerde vatandaşın yerel yöneticiler ve önceki dönemlerde ki duyarsız Milletvekilleri ile siyasilere sormak istedikleri hesabı bu seçimde görmek istedikleri yüzlerden algılanıyor. Bir yanda Amerika ile yaşanan köşe kapmacalar diğer yanda Avrupa Birliği ülkelerinin FETÖ seviciliğini düşündüğümüzde Ak Parti'nin olası seçimi kaybetmesi veyahut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesine rağmen güçsüz bir Ak Parti ile kurulan parlemantonun yeni bir erken seçimi tetikleyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Ak Parti'de değişime ihtiyaç olduğunu düşünen kararsız vatandaşlar ise, "Ak Parti ve Erdoğan'ın 16 yılda kattıklarını kabul ediyoruz ancak adalet sistemi ve eğitim sistemi ciddi yara aldı. Kaygıları sonlandıracak açıklamalar ise, ne hükümetten ne de Erdoğan'dan gelmiyor" açıklamalarında bulunuyor. Vatandaşların özellikle bedelli askerlik, en düşük emekli maaşının asgari ücrete denk getirilmesi, asgari ücretliden vergi alınmaması, vergi ve sgk primleri başta olmak üzere banka icralarından ve diğer tüm idari cezalardan af beklentisi yüksek. Özellikle otoyol cezalarında uygulanan 10 kat kuralının 6 kata düşürülmesini adil bulmayan vatandaşların Ak Parti ve Erdoğan'a tepkisi hızla artarken, vergi ve sgk faizlerinin silinmemesi ve yine aynı borçların faizsiz yapılandırılmasının önünün açılmamasına tepkilerde çoğunlukta. İmar barışı yasasında özellikle ödeme takviminin çok kısır bir süreye sıkıştırılması vatandaşın zaten borç içerisinde olduğu gerçeğini sorguladığımızda çözüm olacak bir adım olarak halkta yankı bulmuyor. Her ne kadar imar barışına talep yağıyor olsa bile, iş ödeme yapmaya geldiğinde ne kadar başarı elde edileceği meçhul. Ve elbette FETÖ hakim ve savcıları tarafından memuriyetten atılanlar, haksız cezalara çarptırılanlar ile yargılamalara maruz kalanların yeniden yargılanma ve af taleplerine Ankara sessiz kalıyor. Özellikle FETÖCÜ'ler tarafından atılanların 15 Temuz 2016 yılından sonra gerçekleşen tutuklama ve hüküm giyen hakimler ile savcılar ile ortaya çıkan lehlerinde delillere rağmen yeniden yargılamalarının Danıştay ve Yargıtay tarafından işleme alınmıyor olması Adalet Bakanlığı'na tepkileri yükseltiyor. Türkiye'de bir değişim gerçeği olduğunu hep birlikte sahadan okuyabiliyoruz. Ancak 16 yılda Türkiye'yi değiştiren hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı değiştirelim derken ekonomi başta olmak üzere mevcut düzeni daha kötüye götürebilecek bir değişime gidileceği gerçeğini de halk görüyor ve içtenlikle ifade ediyor. Yine toplumsal beklentilere göre seçimi değerlendirdiğimizde ise, değişimin hayatımızda herşeyi pekte olumlu yönde değiştirmeyeceğini ifade edebilirim. İşte bu nedenle belki de toplum olarak sistemi değiştirecek toplu ve halk tabanlı adımlar atmalı ve daha fazla siyasi kadrolarda sorumluluk almalıyız diye düşünenlerin sandıkta Erdoğan lehine ciddi bir oy patlaması yaşatacağı gözlemleniyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.