Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yaşayan kütüphanede konuşmak serbest

Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından düzenlenen Yaşayan Kütüphane Projesi, tüm önyargıları kırmayı hedefleyen bir ‘insan hakları’ projesi olarak Eskişehir’de gerçekleştirildi.Eskişehir’de, kitapların değil insanların okunduğu...

Haber Giriş Tarihi: 12.12.2017 11:27
Haber Güncellenme Tarihi: 12.12.2017 11:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Yaşayan kütüphanede konuşmak serbest

Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından düzenlenen Yaşayan Kütüphane Projesi, tüm önyargıları kırmayı hedefleyen bir ‘insan hakları’ projesi olarak Eskişehir’de gerçekleştirildi.

Eskişehir’de, kitapların değil insanların okunduğu ‘Yaşayan Kütüphane Projesi’ Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından bir kafede düzenlendi. İnsanların kitap olduğu etkinliğe çok sayıda katılım sağlandı. Farklı etnik, cinsel ve meslek kimliklere sahip insanlarla birebir iletişime geçilen etkinlikte, mevcut önyargıyı kırmak ve diyalog ortamı kurmak adına okuyucular kitaplarla buluştu.

“Ön yargıları kırmaya yönelik karşılıklı sohbetler gerçekleştiriliyor”

Toplum tarafından ‘dezavantajlı birey’ olarak görülen kişilerin kitap olduğu ve diğer katılımcıların okuyucu olduğu bir projeyi gerçekleştirdiklerini belirten Yaşayan Kütüphane Projesinin koordinatörü Ayşe Cura, dezavantajlı bireylerin dışarıda kendi haklarını kullanamadıklarını ifade etti. Cura, “Toplum tarafından ‘dezavantajlı birey’ olarak görülen kişilerin kitap olduğu ve bizim de okuyucu olduğumuz bir projeyi gerçekleştiriyoruz. ‘Kitap’ dediğimiz dezavantajlı bireyleri belirledik. Okumalar 15 dakika oluyor. Kişilerin özel hayatına girmeden ve onlara hakaret etmeden ön yargıları kırmaya yönelik karşılıklı sohbetler gerçekleştiriliyor” şeklinde konuştu.

“İnsanlar; aile zoru, baskı veya siyasi bir düşünce ile kapandığımı düşünüyorlar”

Etkinliğe ‘feminist kitap’ olarak katılan Aylin Alkılınç, önyargıları yıkmak için buluştuklarını ve insanlarla konuşarak bu önyargıların yıkılabileceğini ifade etti. Proje kapsamında ‘Başörtülü kitap’ olarak yer alan Özlem Çetin, baskıdan dolayı başörtülü olmadığını belirtti. Çetin, ”İnsanların farklı olarak nitelendirdikleri kişilere karşı ön yargılarını yıkmalarını ve onlarla iletişime geçmelerini sağlamak amacıyla bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Başörtülü bir kitap olarak katıldım. Benimle ilgili bazı önyargılar var. İnsanlar; aile zoru, baskı veya siyasi bir düşünce ile kapandığımı düşünüyorlar. Aslında durumun böyle olmadığını onlara anlatmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

“Türkiye halkı siyahileri seviyor”

Türkiye’nin siyahi insanlara karşı olumlu bir yaklaşımı olduğunu ve genel olarak burada sevgi gördüğünü kaydeden ‘siyahi kitap’ Muhammed Hassan şu ifadelerde bulundu:

“Buraya benimle konuşmaya gelen insanlar bana ülkemi ve siyahi insanların hayatlarını soruyorlar. Bana karşı ön yargıları olan insanların ön yargılarını kırmaya çalışıyorum. Onlara yeni bilgiler aktarmaya çalışıyorum. Daha önce siyahi bir insan görmeyen kişiler beni garipsiyor. Kötü davranan insanlar da var ama genele baktığımızda Türkiye halkı siyahileri seviyor.”

Etkinliğin bitmesiyle beraber katılımcılar TOG üyelerine ve kitaplarına teşekkür ettiler.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.