Geçen sene 15 Temmuz hain darbe girişimin ardından yayınlanan “Güven” başlıklı yazımda,
“Ülkemizde 15 Temmuz akşamından bu yana olağanüstü günler yaşıyoruz. Bu da geçecek elbette, buna gönülden inanıyor ve güveniyoruz. Darbenin, silah zoruyla meşru, seçilmiş bir yönetimi devirmeye kalkışmanın en alçakça bir şey olduğunu, asla kabul edilemeyeceğini ifade etmeliyim. En kıymetli varlığımız olan Devlet kurumlarına sinsice yapılan hain sızmaların ardından, yine bu Devlet kurumlarını silah zoruyla ele geçirme girişimi ve buna karşı çıkan güvenlik güçleriyle çatışmak, sivil insanların üzerine ateş açmak, hatta tanklarla üzerlerinden geçmek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bile bombalamak asla kabul edilemez.” demiştim.
Ardından da, “Ne acıdır ki, darbe girişiminin şükürler olsun başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından bu kez uluslararası kaynaklı ekonomi kurumları ve kredi derecelendirme kuruluşları tarafından manipülasyon ve spekülasyonlara dayalı erken ve talihsiz açıklamalar yapılmış olmasıdır.” diyerek konunun ekonomik boyutuna dikkat çekmiştim.
Takip eden günlerde Hükümetin aldığı ekonomik kararlar ve uygulamalar piyasaları rahatlatırken hiçbir sıkıntının yaşanmamasını sağladı.
Ekonomi kısa sürede normalleşti.
Yeni istihdam olanakları sağlanması için önemli teşvikler sağlandı ve istihdam hamlesi başlatıldı.
İhracatçıya yönelik kolaylıklar sayesinde ihracat hiç kesintiye uğramazken artışa devam etti.
Son olarak yürürlüğe giren “üretim teşvik paketi” de bundan sonra daha çok üretim yapılabilmesi için çok etkili olacak.
Aynı şekilde “ulusal istihdam stratejisi” çalışma hayatına önemli kolaylıklar sağlayacak.
Bütün bunlarda en önemli husus “güven” oldu ve bir kez daha gördük ki o güven boşa çıkmadı.
Türkiye eski Türkiye olmadığını gösterdi, ekonomi ise kırılganlıklara dayanıklılığını kanıtladı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nadir TÜLEK
Güven Boşa Çıkmadı…
Geçen sene 15 Temmuz hain darbe girişimin ardından yayınlanan “Güven” başlıklı yazımda,
“Ülkemizde 15 Temmuz akşamından bu yana olağanüstü günler yaşıyoruz. Bu da geçecek elbette, buna gönülden inanıyor ve güveniyoruz. Darbenin, silah zoruyla meşru, seçilmiş bir yönetimi devirmeye kalkışmanın en alçakça bir şey olduğunu, asla kabul edilemeyeceğini ifade etmeliyim. En kıymetli varlığımız olan Devlet kurumlarına sinsice yapılan hain sızmaların ardından, yine bu Devlet kurumlarını silah zoruyla ele geçirme girişimi ve buna karşı çıkan güvenlik güçleriyle çatışmak, sivil insanların üzerine ateş açmak, hatta tanklarla üzerlerinden geçmek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bile bombalamak asla kabul edilemez.” demiştim.
Ardından da, “Ne acıdır ki, darbe girişiminin şükürler olsun başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından bu kez uluslararası kaynaklı ekonomi kurumları ve kredi derecelendirme kuruluşları tarafından manipülasyon ve spekülasyonlara dayalı erken ve talihsiz açıklamalar yapılmış olmasıdır.” diyerek konunun ekonomik boyutuna dikkat çekmiştim.
Takip eden günlerde Hükümetin aldığı ekonomik kararlar ve uygulamalar piyasaları rahatlatırken hiçbir sıkıntının yaşanmamasını sağladı.
Ekonomi kısa sürede normalleşti.
Yeni istihdam olanakları sağlanması için önemli teşvikler sağlandı ve istihdam hamlesi başlatıldı.
İhracatçıya yönelik kolaylıklar sayesinde ihracat hiç kesintiye uğramazken artışa devam etti.
Son olarak yürürlüğe giren “üretim teşvik paketi” de bundan sonra daha çok üretim yapılabilmesi için çok etkili olacak.
Aynı şekilde “ulusal istihdam stratejisi” çalışma hayatına önemli kolaylıklar sağlayacak.
Bütün bunlarda en önemli husus “güven” oldu ve bir kez daha gördük ki o güven boşa çıkmadı.
Türkiye eski Türkiye olmadığını gösterdi, ekonomi ise kırılganlıklara dayanıklılığını kanıtladı.