Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güneşten gelen sağlık

Yazının Giriş Tarihi: 28.08.2016 00:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.08.2016 00:25

 

D vitamini... Son yıllarda sıkça sözü edilen bir vitamin... Aslında bir hormon ama Tıp diline vitamin olarak yerleşip öylece kalmış...

D vitamini eksikliği, sanıldığından çok daha yaygın aslında... Örneğin sebepsiz yorgunluklar belki de D vitamini eksikliğinin habercisi olabilir... Hafif bir çarpma ile şiddetli kemik ağrısı, hatta kemik kırıkları olması da D vitamini eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir.

Özellikle yaşlılarda, kapalı mekanlarda yaşayan ve çalışanlarda, cilt rengi koyu olanlarda, şişmanlarda ve kronik hastalıkları olanlarda D vitamini eksikliğine çok daha sık rastlanmakta...

''D vitamininin görevi nedir?'' sorusuna bir Tıp öğrencisi, yakın yıllara kadar, ''Bağırsaklardan kalsiyum ve fosforun emilmesini sağlayarak kemiklerin oluşum ve  gelişiminin yanı sıra  sağlam kalmasına katkı sağlar'' diye cevap verdiğinde doğru cevabı vermiş sayılırdı.

Evet, kemikle ilgili görevi çok önemli... Ama son yıllarda bu vitaminin bambaşka etkileri de olabileceğine dair kesin olmayan fakat çok güçlü bilimsel verilerle karşılaşılmıştır... Örneğin şişmanlarda D vitamini eksikliği daha sık görülmekte.

Bu vitamin yağda eriyen ve depolanan bir vitamin olduğu için şişmanlarda kandan yağ dokusuna geçmiş olabileceğine inanılmakta... İnsülin direnci olan kişilerde D vitamini eksikliğinin daha sık görülmesinin hem şişmanlıkla, hem de şimdilik tam bilinmeyen nedenlerle olabileceği düşünülmekte.

Hem Tip 1 hem de tip 2 şeker hastalığı ile D vitamini eksikliği arasında bir bağlantı olabileceğine dair çalışmalar var... Bazı kanser türleri, örneğin kalın bağırsak ve rektum kanseri, prostat kanseri, kadınlardaki meme kanseri  ile D vitamini eksikliği arasında bir bağlantı olabileceği düşünülmekte...

Depresyon, enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık, multipl skleroz gibi birbirlerine benzemez gibi görünen bir çok durumla D vitamini eksikliğinin bir ilişkisinin olup olmadığı da araştırılmakta... Yani kısacası, son yıllarda D vitamininden sıkça söz edilmesi moda türünden bir şey değil...

Bu kadar önemli olan D vitamininin asıl kaynağı Güneş'tir. İhtiyacımızın % 90’ı güneş ışınlarının yardımıyla cildimizde üretilir. Bu nedenle, özellikle yaz aylarında 11 ve 15 saatleri arasında cam arkasından olmamak şartıyla günde on beş yirmi dakika güneşlenmenin hayati önemi vardır.

Elbette daha uzun süre güneşlenmenin cilt kanserine neden olabileceğini de unutmamak gerekir. D vitamini ihtiyacının geri kalanı ise gıdalarla karşılanabilir. Uskumru, somon balığı, ton balığı gibi yağlı balıklarda, yumurtanın sarısında ve tereyağında D vitamini vardır.

Fakat sadece besinlerle günlük D vitamini ihtiyacının karşılanması pratikte mümkün değildir. D vitamini gıdalarla yeterince alınsa bile karaciğer ve böbrek yetersizliklerinde de eksiklik olabilir. Çünkü D vitamini karaciğer ve böbreklerde bazı değişimlere uğrayarak aktif hale gelmekte...

Sonuç olarak, özellikle yaşlılar, kilolu kişiler, Güneş ışığından yeterince yararlanamayanlar, cilt rengi koyu olanlar ve başta şeker hastalığı olmak üzere kronik hastalıkları olanlar muhtemel bir  D vitamini eksikliği bakımından tetkik edilmelidir.

Tedavisi hastanın yaşına, başka bir hastalığının olup olmadığına, cilt renginin koyu olup olmadığına ve  vitamininin kandaki düzeyine göre hekim tarafından belirlenmelidir.

Güneşli ve sağlıklı bir yaşam diliyorum sizlere...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.