Zirve davası mağdur avukatı: Davanın akıbetinden kaygı duyuyoruz

Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın mağdur avukatlarından Erdal Doğan, “17 Aralık operasyonlarının ardından hukukun zemini kalmadı. Davanın akıbetinden kaygı duymamıza neden oluyor” dedi.

Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in 18 Nisan 2007’de boğazları kesilerek öldürülmesine ilişkin davada 101 duruşma geride kaldı. Cinayetleri işleyen 5 gencin suçüstü yakalandığı davada 19 sanık hakkında ‘hükümete darbe, adam öldürme, gasp’ gibi suçlamalarla çeşitli cezalar talep istenmişti. Özellikle 17 Aralık operasyonlarının ardından siyasi iktidarın darbe teşebbüsü davalarına bakış açısının ‘kumpas’ şeklinde değişmesiyle bitmek üzere olan davanın seyri değişti. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran düzenlemeyle davanın heyeti de değişti. Ardından cinayeti işleyen ve suçüstü yakalanan 5 genç tahliye edildi. Son olarak, cinayetleri azmettirdikleri iddiasıyla 2011 yılı Mart ayında tutuklanan Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil ve İnönü Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ruhi Abat 3.5 yıl sonra tahliye edildi. Özellikle 17 Aralık operasyonlarının ardından siyasi iktidarın darbe teşebbüsü davalarına bakış açısının ‘kumpas’ şeklinde değişmesiyle davada tutuklu olarak yargılanan sadece sanık Varol Bülent Aral kaldı.

Mağdur avukatlarından Erdal Doğan, davanın geldiği noktayı değerlendirdi. Son olarak davada tutuklu yargılanan 3 sanığın tahliye edildiğini belirten Doğan, mahkemenin tahliye kararı hakkındaki gerekçelerinin delillerin azami oranda toplanması nedeniyle karartma ihtimalinin bulunmaması ve sanıkların kaçma şüphesinin olmaması olduğunu ifade etti.
Türkiye’de zaten tartışılan hukuk sisteminin 17 Aralık operasyonu sonrası zemininin de kalmadığını söyleyen Doğan, “Hükümet, 17 Aralıktan sonra Ergenekon’la uzlaşı tutumu içinde. Bu durum böyle davaların akıbeti konusunda kaygı duymamızı sağlıyor. Çünkü bu dosyalar hacimli dosyalar. Zirve davasında 3 heyet değişti. 3. Heyet son yasal değişiklikle gelen heyettir. Ayrıca hükümet çevreleri ile Ergenekon çevreleri ile bu tür davaları itibarsızlaştırıp kendisine düşman bellediği cemaate karşı araçsallaştırmış ve tehdit unsuru olarak kullanmaya başlamıştır. Bu nedenle mahkeme heyetinin bu siyasi atmosfer ve konjonktürden etkilenmeyerek davayı sonuçlandırması hayatidir.”

Cinayet sonrası olay yerinde suçüstü yakalanan asli fail olarak şüpheli 5 gencin daha önce tahliye edildiğini hatırlatan Doğan, sanıkların elektronik kelepçe ile kontrol altında olmalarına rağmen denetim zafiyeti ve mevcut siyasi konjonktürden yararlanarak kaçma şüphelerinin halen bulunduğunu ifade etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Kozmik Oda soruşturmasında Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin belgeleri talep ettiklerini anımsatan Doğan, bu talebin ‘devlet sırrı’ gerekçesiyle reddedildiğini dile getirdi. Dosyaya ilişkin önemli bilgiler içerdiğini düşündükleri soruşturmadaki belgelerin taraflara verilmeden mahkeme heyetinin incelemesini de talep ettiklerini anlatan Doğan, bunun da reddedildiğini bildirdi.


Doğan, davanın siyasi konjonktüre bağlı kalmadan mevcut somut delillerin değerlendirilmesiyle bir an önce sonuçlandırılmasının aciliyet arz ettiğini kaydetti.